Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), “Fırat Kalkanı” operasyonundan sonra büyük bir zafer daha ilan ederek Afrin ve çevresindeki yüzlerce kilometrekarelik alanı kontrolü altına aldı.
Son harekâtın sevindirici bir yanı da PKK-YPG’nin büyük çatışmayı göze almadan Afrin’den çekilmiş olmasıdır.
TSK, Afrin’e her halükârda girecekti; ancak kayıplar olabilirdi.
Terör örgütü, TSK’nın hızlı ilerleyişi ve gücü karşısında daha fazla tutunamayacağını gördü ve Afrin’i apar topar terk etti.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da altını çizdiği gibi YPG’nin yaptığı planlı-programlı bir çıkış değil. Öyle olsaydı yanlarına ağır silahlarını da alıp giderlerdi.
Şu ana kadarki süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yapacağız” dediği her şey yerine getirilmiş oldu. Başlama kararlılığı “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözüyle ilan edildi.
★
Zeytin Dalı’nın geldiği noktada en büyük başarı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aittir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) çalışmaları operasyonun sonucunda önemli rol oynadı.
Şunu da söyleyeyim; FETÖ ile etkili bir mücadele yapılmasaydı Zeytin Dalı bu etkinlikte sonuçlanmayabilirdi. Çünkü bu yapı Türkiye’nin bütün güvenlik örgütlenmesine nüfuz etmişti.
Takdir edilmesi gereken bir başka kurum ise Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM)… Silah ihtiyacını yerli kaynaklarla karşılama noktasında seferberlik başlattılar. Sonuçları çok kısa sürede alındı. Bayraktar ve TAI gibi deneyimli kuruluşlarımızın ürettiği İHA’lar (insansız hava araçları), çatışmaların niteliğini değiştirdi ve TSK’ya açık üstünlük kazandırdı.
Etkin istihbarat, modern araçgereç kullanımıyla birleşince sivil ölümlerinin önüne geçilmiş oldu.
“Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” sınır hattımız boyunca bir terör kuşağının oluşmasını büyük ölçüde engelleyecek; fakat bölgede PKK-YPG terörü ile mücadele burada bitmiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Viyana’daki sohbetimizde Irak merkezi yönetimiyle mayıs ayından itibaren PKK’ya yönelik kapsamlı bir operasyon başlatacaklarını açıklamıştı.
Özeti şu: Türkiye, terör tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar silahlı mücadeleyi sürdürecek diğer taraftan da TİKA, AFAD ve Kızılay gibi kurumlarıyla hiçbir etnik ve mezhep ayrımı olmaksızın bölge halkının yanında yer alacak.
20 Mart 2018, Salı 05:00
Haberin Devamı