Giriş
Binlerce olay ve gelişmenin yaşandığı bir yılı daha geride bırakıyoruz. Gelecek için karamsar değilim ama gerçekçi bir bakış getirince sorunların büyüdüğü ve umudu gölgelediği bir ortamdayız. Dünya, istikrar açısından dikiş tutmuyor. Çok yaygın bir coğrafyada savaşlar var. Her gün binlerce insan ölmeye devam ediyor. Avrupa’nın iki büyük ekonomisi Fransa ve Almanya’da hükümetler düşmüş durumda. Yoksulluk, açlık diz boyu. Milyarlarca insan batıya ve kuzeye göç etmek istiyor. Gelir uçurumu ve adaletsizliği derinleşiyor. Avrupa ve ABD gibi ülkelere seyahat etmek bu nedenle giderek güçleşiyor.
2025’in ilk günlerinde ABD’de yeniden başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump alacağı kararlar ve açıklamalarıyla neredeyse her gün manşet olmaya aday. Trump daha koltuğuna oturmadan Kanada’yı ABD’ye bağlama, Grönland’ı satın alma ve Panama Kanalı’nı kontrol etme açıklamalarıyla yeni dönemin adeta işaret fişeğini ateşlemiş oldu. Türkiye açısından, Suriye, Irak, İran, İsrail, Gazze, Rusya ve Ukrayna gibi komşu coğrafyalardaki gelişmeler çok belirleyici olacak. Türkiye, bölgesinde demokrasisi, kurumları çalışan belki de tek ülke. O nedenle çevremize hakim olan ve yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan din, mezhep savaşlarına ve etnik gerginliklere azami dikkat etmemiz gereken bir süreçten geçiyoruz.
Washington-Ankara ilişkilerinde ise en belirleyici başlık Suriye’nin kuzeyinde -ABD’nin himayesindeki- PKK/YPG varlığı olacak. Bunun ötesinde ben Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında ticarette yeni bir bahar havasına girilebileceğini düşünüyorum. Sıkışık gelişmeler ve yüksek tansiyonlu olaylar nedeniyle gündemin alt sıralarına düşen depremle mücadele mutlaka öncelikli konu olarak ele alınmalı.
Yıl boyunca en çok konuştuğumuz konulardan biri Narin cinayetiydi. Türkiye maalesef kadınlara, çocuklara ve hayvanlara uygulanan şiddet konusunda hiç iyi bir durumda değil. Önümüzdeki süreçte hukuk, uygulamalar ve denetim anlamında atılması gereken çok adım var. Feodalite ile mücadele ve insani gelişim de çok önemli bir hedefimiz olmalı.
BİLİM VE İNSANA YATIRIM
Bilim ve teknoloji dünyasında ise baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Türkiye, bilim, teknoloji ve eğitime çok daha fazla yatırım yapmalı ve ülkemizin en önemli başlıkları arasında yer almalı. 2025’te de yapay zekâyı, teknolojiyi ve otonom sistemleri bolca konuşacağız. Kadınların ve gençlerin teknoloji okur yazarlığı çok önemli. Bu nedenle teknolojik ürünler kesinlikle bir lüks olarak görülmemeli, insanların araştırma ve merak duygusu teşvik edilmeli. Zira yakında teknoloji üreten ve kullanan ülkelerle kullanmayanlar arasındaki makas ciddi şekilde açılacak. Geride bırakmaya hazırlandığımız yıl, kişisel olarak soluklanabildiğim alanlar sanat, spor ve kültür faaliyetleri oldu. Bu etkinliklere katıldığımız ölçüde mutlu oluyoruz. 2024’ün en önemli ve bana göre başarılı olayı Paris Yaz Olimpiyatları’ydı. Burada özellikle güzel dereceler alan Paralimpik sporcularımızı gönülden kutluyorum.
MUTLU YILLAR
Gazetemizin değerli okurlarına yıl boyunca bizimle birlikte oldukları için çok teşekkür ediyorum. Bütün okur ve takipçilerime, sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yıl diliyorum.
