Hakan ÇelikAnadolu hoşgörüsü bu mudur?

HABERİ PAYLAŞ

Anadolu hoşgörüsü bu mudur?

Dün Hürriyet Gazetesi’nin manşetinde yer alan haberi okudunuz mu? 20 Ekim’de Bodrum’da ölen emekli Alman diplomat Hans Himmelbach’ın cenazesi, komşu mezar sahiplerinin şikâyeti üzerine 20 metre uzağa, mezarlığın henüz gömü yapılmayan bir köşesine nakledilmiş.

Aslında buna nakil değil de bir kenara fırlatmak demek daha doğru olur. Bir kişinin cenazesi henüz mezarlık olarak planlanmamış bir yere başka türlü nasıl aktarılabilir ki?

Haberi okuyunca açıkçası üzüldüm.

Habere göre bu mezarın taşınmasına Bodrum’un önde gelen işadamlarından Sinan Dayıoğlu’nun itirazları neden olmuş. Dayıoğlu “Himmelbach’ın cenazesini, annem ve yeğenimin başucuna defnetmişler. Biz Müslüman duası yaparken Hıristiyan mezarının yanında bulunması doğru olmaz” demiş.

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Sinan Dayıoğlu’na tavsiyem, biraz dünyayı dolaşması, farklı din ve uygarlıkların nasıl uyum içinde yaşadığını görmesidir. Mesela Müslüman ve Hıristiyanların bir arada yattığı Mersin’deki mezarlığı ziyaret edebilir.

Ayrıca Kudüs’e gitmesini de isterim. Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudilerin neredeyse yan yana dua ettikleri ibadethaneleri de görebilir.

Tarihten biraz ders alın

Bu topraklarda binlerce yıldır farklı din ve inançlardan insanlar iç içe yaşıyor. Ne oldu da Anadolu insanı bu hale geldi?

Atatürk, Çanakkale’de Osmanlı’ya karşı savaşırken ölen Hıristiyan askerler için “Oğullarını uzak ülkelerden buraya gönderen anneler, siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor. Canlarını bu ülkede kaybederek, onlar artık bizim de evlatlarımız oldu” demedi mi?

Sonuçta her inançlı insan Allah’a dua ederken benzer şeyleri söyler. Bütün dinlerde duaların özünde, bağışlanma dileği, sevgi, merhamet vardır. Tek fark bu sözcüklerin farklı dillerde söylenmesidir. Yunanca, Fransızca, Türkçe ya da Arapça, hangi dili alırsanız alın, verilmek istenen mesajlar birbirine çok yakındır.

Bodrum gibi dışa dönük, yabancıların yoğun yaşadığı bir yerde bile böyle tuhaf bir şey yaşanıyorsa ben Anadolu’nun çok daha tutucu yerlerinde bundan sonra olacakları düşünemiyorum.

Haberin Devamı

İşadamı Dayıoğlu’nun nasıl bir düşünce yapısına sahip olduğunu bu haberi okuyunca öğrendik. Asıl soruyu mezarın naklini yapan Bodrum Belediyesi Başkanı Mehmet Kocadon’a sormak lazım:

Türkiye’ye gelen turistlerle beraber yemek yiyoruz, seyahat ediyoruz, sohbet ediyoruz. Onların bıraktığı dövizi cebe indiriyoruz. Hayattayken mesele yok da sorun ölünce mi başlıyor?

Üstelik Alman diplomat Hıristiyan olmasına rağmen Müslüman geleneklerine uygun olarak kefene sarılarak toprağa verilmiş. Türkiye’yi bu kadar seven bir insana ve onun ailesine ayıp ettiniz, hem de çok...

Yılın sürpriz albümü

İstanbullu Ermeni sanatçı Sibil Pektorosoğlu’nun kendi adını taşıyan albümü kısa süre önce Ossi Müzik tarafından yayınlandı. Albümü dinler dinlemez hemen Ossi’nin yapımcısı Hakan Eren’i arayıp tebrik ettim. Büyük oranda Ermeni sanatçı Cenk Taşkan’ın (Majak Toşikyan) harika bestelerinden oluşan albümde Göksel Baktagir ve Mercan Dede gibi çok takdir ettiğim usta isimlerin de katkısı var. Çok yetenekli bir besteci olan Cenk Taşkan’ı Nükhet Duru ile yaptığı çalışmalardan da tanıyoruz. Aynı zamanda Surp Vartanants Korosu’nun solistlerinden olan genç sanatçı Sibil, yumuşak tarzıyla albüme romantik ve hüzünlü bir atmosfer katmış. Albümdeki şarkılar etnik ve folklorik tatlar taşımasının yanı sıra bugünün müzikal beğenisine uygun popüler bir tarzda kurgulanmış. Türk müzikseverler bugüne kadar Fransızca’dan Portekizce’ye kadar pek çok dilde şarkı dinlemiş olabilir. “Sibil albümü” müziği hakkında çok fikir sahibi olmadığımız ancak köklü ve zengin bir dil olan Ermeniceyi tanımak için de iyi bir fırsat. Yılın en başarılı albümlerinden biri olan Sibil’i mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim.

Haberin Devamı

Sibil, bugün saat 11.00’den itibaren Kanal 24’teki televizyon programıma konul olacak.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder