Giriş
Kısa bir süre önce dünyadaki Hıristiyanların yakından takip ettiği önemli bir gelişme yaşandı. “Bunun Türkiye ile ne ilgilisi var?” derseniz, hemen anlatayım:
Hıristiyanlığın üç büyük mezhebinden biri olan Ortodoksluğun ruhani merkezi İstanbul’da. Yüzyıllardır devam eden bu kurumsal kimlik uyarınca İstanbul Rum Patrikhanesi sadece dinî değil, idari konularda da söz sahibi. İstanbul
Ortodoks Patrikhanesi diğer kiliseler arasında “Eşitler Arasında Birinci” yani Latince ifadeyle “Primus Inter Pares” sıfatına sahip. İstanbul Rum Patriği Bartholomeos da diğer din adamlarının üzerinde, “Ekümenik” statüde yer alıyor. Ortodoks Kilisesi’nin üst karar alma kurumu niteliğindeki Sen Sinod Meclisi belli aralıklarla İstanbul’da bir araya geliyor. Patrik Bartholomeos başkanlığında toplanan meclis, Amerika Kilisesi’ni yönetecek din adamını seçti.
Amerika Başepiskoposluğu görevine İstanbul Bakırköy doğumlu bir din adamı olan Prof. Dr. Elpidophoros Lambriniadis getirildi.
Bu kilise, cemaatin sayısı, imkânları ve Amerika’daki etkisiyle dünyadaki en önemli dinî merkezlerden biri durumunda. Bu kararla tarihte ilk kez Türkiye doğumlu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türkçeyi çok iyi derecede konuşan bir isim, Amerika’daki Ortodoksların dinî önderi olarak görev yapacak.
Prof. Dr. Lambriniadis, 1967 Bakırköy doğumlu. İstanbul Ortodoks Kilisesi’nde çeşitli pozisyonlarda bulunduktan sonra Selanik Üniversitesi’nde teolojik ve akademik çalışmalar yapmaya başladı. Son olarak da İstanbul Heybeliada Ruhban Okulu’nun Direktörlüğü’nü yürütüyordu. Aynı zamanda Bursa Metropoliti unvanına sahipti.
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Ruhban Okulu’na yaptığı ziyareti ben de takip etmiştim.
Elpidophoros Lambriniadis orada farklı ülkelerden konukların önünde çok önemli bir konuşma yaptı. Dinler arasındaki dostluk ve dayanışmanın önemine işaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminden bu yana farklı inanç gruplarının sorunlarına samimiyetle eğildiğine işaret etti ve mevcut güçlüklerin gelecekte aşılacağına dair inancını dile getirdi.
Türkiye’nin önemini ve gerçeklerini çok iyi bilen bu din adamı, bundan böyle New York’ta görev yapacak. Sadece Kuzey Amerika’daki Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki ilişkilere değil, ABD ile Türkiye’nin diyaloğuna da olumlu katkı sağlayabileceğine inanıyorum.
