Bu seçim dünyanın kaderini etkileyecek

Amerika Birleşik Devletleri, tarihindeki en çekişmeli başkanlık seçimlerinden birini yaşıyor. Seçimin resmi tarihi bugün. Ancak oy kullanma işlemleri posta yoluyla ve elektronik yöntemle çok önce başladığı için şu ana kadar 75 milyon Amerikalı tercihini yaptı. Anketler, bu seçimin son yirmi yılın en bıçak sırtı sandık mücadelesi olduğunu gösteriyor. Mevcut Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris ile eski Başkan ve Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump yarışıyor.

Şu ana kadar hiçbir aday diğerine oranla açık bir üstünlük sağlayamadı. ABD’nin kaderini büyük oranda Pensilvanya, Georgia, Arizona, Kuzey Carolina, Nevada, Michigan eyaletlerinde kullanılan oylar belirleyecek. Demokrat Parti kanadı şu ana kadar kampanya iletişimini Donald Trump’ın oluşturabileceği tehlikeler üzerine inşa etti. Trump’ın seçilmesi hâlinde ABD’yi ve dünyayı çok belirsiz bir ortama sürükleyeceği iddiaları ortaya atıldı. CNN International, The New York Times gibi ana akım medyanın güçlü organları da bu söyleme destek verdi. O kadar ki benzer görüşlerde olan İngiliz The Economist bile son kapak konusunda “Biz bu seçimde oy kullanmıyoruz ancak kullanıyor olsaydık Kamala Harris’i desteklerdik” gibi ilginç bir kapak kullandı.

Kamala Harris’in kampanyasını büyük oranda eski Başkan Barack Obama yürüttü. Şehir şehir dolaşıp Harris için oy istedi. Aynı şekilde eski Başkanı Bill Clinton ve eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da bütün ağırlıklarını koydular. Sanatçıların önemli kısmı da Kamala Harris’in yanında. En son Jennifer Lopez ve Harrison Ford desteklerini açıkladı. Kimi ünlü isimlerin apar topar Kamala Harris’i desteklemeye başlamasının, Trump’ın bazı seks skandallarını açıklama tehdidinden sonra gelmesi manidar bulunuyor. Rakipleri, Donald Trump’ı ırkçı, kadın düşmanı, dengesiz ve tehlikeli bir profil olarak gösteriyor. Trump ise bir anlamda bu kesimleri ‘müesses nizam’ olarak nitelendiriyor ve Amerika’nın eski prestijine kavuşabilmesi için bu ekibin görevden uzaklaştırılması gerektiği tezini işliyor. Donald Trump’ın en güçlü destekçisi ise Space X, Tesla ve X’in (eski Twitter) sahibi iş adamı Elon Musk. Trump’ın kazanması için 500 milyon doları gözden çıkarmış durumda.

TÜRKİYE’NİN DURUMU

“İki adaydan hangisinin kazanması Türkiye için daha iyi olur?” sorusunu soruyoruz doğal olarak. Zira bu seçimin sonucu bütün dünyayı olduğu gibi bizi de çok yakından ilgilendiriyor. Hâlen devam eden Ukrayna-Rusya savaşının geleceği ve Ortadoğu’da bitmek tükenmek bilmeyen çatışmaların kaderi yeni ABD başkanının kim olacağı ile yakından ilgili. Trump’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili iletişime açık olması ve hatta buna önem vermesi, diğer taraftan Cumhuriyetçi Parti’nin arka kapı diplomasisiyle Türkiye ile bazı konularda ilerlemelere imkân sağlaması, Ankara’nın yeniden Trumplı bir dönemi tercih ettiğini gösteriyor.

Trump’ın Rahip Brunson olayı ve başka bazı başlıklarda Türk ekonomisine ağır kayıplar verdirmiş olması pek hatırlanmak istenmeyen gelişmeler gibi görülüyor. ABD’nin şimdiki Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile samimi bir diyalog kanalı açmaya istekli olmadı. Diğer taraftan Demokrat yönetimlerin Türkiye’nin terörle mücadelesi konusunda çok aykırı bir tutum takınmış olması, Ankara’yı gelecek açısından endişelendiren diğer faktörler arasında. Türkiye bu nedenle Kamala Harris’in olası seçim zaferini daha tehlikeli ve zorlu görüyor.