Depremzedelere yardım konusunda Türkiye çapında büyük bir seferberlik başlatıldı. Milyonlarca vatandaş imkânları ölçüsünde katkı vermek için çaba içinde. Afetin ilk günlerinde arama kurtarma faaliyetleri en kritik başlığı oluşturuyordu. Zaman ilerledikçe günlük fiziki ihtiyaçların karşılanmasının ötesinde, insanların diğer istek ve beklentilerine yanıt verilmesi de çok önemli.
Adıyaman’dan Hatay’a kadar deprem bölgesindeki illere her gidişimde bu ihtiyaçlara yanıt verilmesinin ne kadar önemli olduğunu gördüm.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile gerçekleştirdiğim röportajlarda da önümüzdeki haftalarda devletin ikincil gereksinimlere daha fazla yoğunlaşacağını öğrendim. Bu çerçevede güçlü şirketlere el ele verme çağrıları yapıyorlar.
İşin üzücü yanı, kampanya dönemlerinde TV’lere çıkıp vaatleriyle heyecan yaratan ve yardım sözünde bulunan bazı kişi ve şirketlerden pek ses çıkmıyor.
Türkiye’nin ciddi kurum ve kuruluşları ise taahhütlerini tek tek yerine getiriyor, hatta bunun üzerine çıkmaya çalışıyor.
Hepsiburada, deprem bölgesine yönelik “Ticaret ve Teknoloji Gücü” adında bir program yürütüyor. Üstelik bu faaliyeti uzun vadede sürdürme sözü veriyor.
Bu kapsamda:
- Gelecek iki yılda bölgedeki illerimizden toplam 10 milyar TL’lik satış hacmi.
- 10 bin KOBİ ve esnafa teknoloji ve satış programı.
- Deprem bölgesinde üç E-Ticaret İhtisas Merkezi.
- 5 bin girişimci kadın ve kadın kooperatifleri için destek.
- 120 bin kişinin istihdamına, 500 bin kişinin geçimine katkı.
- Çocuklar, gençler ve aileler için eğitim ve sosyal yardım.
- Kamuoyunun şeffaf bir şekilde takip edebilmesi için bu süreci “Hepsiburadasozu” ifadesiyle taahhüt altına aldılar.
Diğer haber ve gelişmelerden ötürü önümüzdeki günlerde deprem konusu gündemin alt sıralarına düşmeye başladığında bölgeyle ilgili farkındalığın azalabileceğinden endişe ediyorum. O bakımdan Hepsiburada’nın başlattığı gibi geleceğe dönük istihdam projeleri çok değerli.
ÜNİVERSİTEDE SEFERBERLİK
Bilim ve teknoloji desteğinin önemli bir bacağını üniversiteler oluşturuyor. Bölgeyle ilgili çalışmalar, son afetin yaralarının sarılması ve geleceğe hazırlanmak açısından çok önemli.
-Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörlüğü koordinasyonunda ve Kızılay Güngören Şubesi desteğiyle başlatılan yardım kampanyası sonucunda depremden etkilenen vatandaşlarımıza 47 TIR malzeme mart ayı itibarıyla gönderildi. YTÜ Rektörlüğünün yönlendirmesiyle de Kızılay Güngören Şubesine yapılan nakdi bağış ise an itibarıyla 26 milyon TL'yi aştı. Ayrıca AFAD, Bakırköy Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ile Esenler ve Güngören Belediyesi üzerinden de malzemeler gönderildi.
- Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki ‘Yıldız Teknopark’ koordinasyonunda ‘10 İlde 10 Üretken Ofis’ mottosuyla, paydaşlarla birlikte deprem bölgelerindeki ofis ihtiyacını karşılamak için bir çalışma başlatıldı. Bu kapsamda 10 şehre konteyner ofisler kurarak; deprem bölgelerindeki öğrencilerin, masa başında olması gereken ve kalkınmayı bekleyen ekiplerin, aynı zamanda girişimcilerin çalışmalarını devam ettirebilmeleri için güvenli bir ortak çalışma alanı oluşturulması hedefleniyor.
- Başta Yıldız Teknopark ve firmalarla birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın başlattığı ‘powerbank’ kampanyasına 1 Milyon TL’lik bağışta bulunuldu.
-Yıldız Teknik Üniversitesi ile 15 farklı disiplinden 110 akademisyenin yer aldığı ‘Şubat 2023 Depremlerinin Oluşturduğu Etkilerin Belirlenmesi ve Afet Sonrası Yönetimi İçin Yapay Zekâ Tabanlı Bir Model Oluşturulması’ projesi başlatıldı. Bu projede, bölgede meydana gelen depremlerin oluşturduğu etkilerin çok disiplinli yöntemler kullanılarak araştırılması amaçlanmakta. Depremden etkilenen ve aralarında kültür varlıkları ile barajların da yer aldığı yüzbinlerce yapıda hasar tespit çalışmaları için mevcut modeller irdelenecek; deprem sonrası geçici barınma sistemleri, hızlı-çoklu üretim teknikleri geliştirilecek. Ayrıca, mevcut duruma yönelik yerleşime uygunluk ve planlama sürecinin değerlendirilmesinin yapıldığı çalışmada, deprem bölgelerinde ulaşım hareketlilik süreçlerinin izlenmesi, içme suyu ve atıksu altyapı sistemlerinin yönetimi, inşaat yıkıntı atıklarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar da yürütülecek.
-30 Mart tarihinde düzenlenecek ‘Doğal Afetler ve Türkiye Sigorta Sektöründe Risk Önleme Semineri’ ile deprem bilimciler ve DASK gibi kurumların yöneticileri bir araya getirilecek. Amaç, toplumsal bilinci arttırmak ve afet öncesinde alınabilecek önlemleri kamusal düzeyde masaya yatırabilmek.
- Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Vakfı da deprem bölgelerinde bulunan ve eğitimleri devam eden bursiyer öğrencilere verilen bursa ek olarak yeni burs kampanyası başlattı.
Bunun yanı sıra, ‘Yıldız Teknopark’ bünyesindeki teknoloji kuruluşlarının bölgedeki bilişime dönük etkinlik alanları şunlar:
- i2i, 5G teknolojisiyle aksaklıkların giderilmesi konusunda çalışmalar yürütüyor.
- Arama kurtarmaya destek olan ALOTECH’in geliştirdiği model sayesinde uydu üzerinden iletişimin daha hızlı ilerlemesi sağlandı. Gelecek afetler için yeni simülasyonlar hazırlandı.
- Dopinghafıza, depremzede öğrencilerin online eğitim hizmetlerinin kullanılabilmesi için projeler geliştirdi.
- Evimdeki Psikolog girişimiyle askıda terapi uygulamasına destek verildi.