Diyanet’in raporu

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu “Kendi Dilinden FETÖ” adını taşıyan çok kapsamlı bir araştırma yayınladı. “Örgütlü Bir Din İstismarı” başlığıyla sunulan rapor, Fethullah Gülen’in dini nasıl çarpıttığını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Rapor, Fethullah Gülen’in açıklama, yorum ve konuşmalarının analizine dayanıyor. Gülen’in beyanları, İslam dininin gerçekleri çerçevesinde karşılaştırılınca ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Gülen’in 40 yıl boyunca insanların din ve maneviyat duygularını nasıl sömürüp istismar ettiği çok net şekilde anlaşılıyor.

FETÖ terör örgütü lideri Gülen’in sözleri arasında çarpıtılmış din anlayışı, yalan, takiye… Ne ararsanız var. O kadar ki, Allah’ı gördüğünü ve peygamberden talimat aldığını iddia ediyor! Bir tür sahte peygamber kimliğine bürünüyor.

Gülen’in cemaati olarak gördüğü kitlelerle paylaştığı saçmalıklardan bazıları şöyle:

■ Gülen sıradan bir kişi değildir. Allah tarafından özel olarak seçilmiştir!

■ Cennete girmek için bile Gülen’den izin almak gerekir.

■ Meleklerle görüşme iddiasında bulunuyor.

■ Kâhinlik ve medyumluğu meşru gösteriyor. Ayetlere getirdiği garip yorumlarla gelecekte neler olacağını anlatıyor. Bir tür Nostradamusluğa soyunuyor.

■ “Gençlere Pırlanta Ölçüler” kitabında imtihan sorularının bazı kimseler tarafından rüyada görülebileceğini öne sürüyor.

■ Hazreti İsa’nın babasının Hazreti Muhammed olduğunu iddia ediyor!

■ Hıristiyanlar ile Müslümanları teolojik olarak birleştirmek gibi bir hedeften söz ediyor (Buradaki amacı Batılı ülkelerde “ılımlı İslam” algısı yaratıp sempati toplamak). Dinler arası Diyalog fikrini bu aşamada ortaya atıyor.

■ Yunan mitolojisindeki bazı kahraman ve yarı tanrıları Müslüman gençler için rol model olarak sunuyor.

■ Şubat 1979 yılındaki konuşmasında 15 Temmuz’un âdeta detaylarını veriyor: “Ama sen her şeyi salıverirsen bir yerde asker, öbür yerde subay öldürülür, öbür yerde parlamentoya bomba konur, öbür yerde meclis tahrip edilir, başka bir yerde masum halkın üzerine ateş edilir. Bütün bunların temelinde küfür vardır, küfran vardır” diyor...

★

Diyanet’in bu kıymetli raporu yıllar önce yazılabilseydi çok faydalı olur ve binlerce kişinin beyninin yıkanması engellenebilirdi. Keşke Diyanet tehlikeyi daha önce tespit etseydi ve hiç değilse teolojik saçmalıklar hakkında insanları uyarsaydı.