Hakan ÇelikEnerjide kritik bir eşiğe girdik

HABERİ PAYLAŞ

Enerjide kritik bir eşiğe girdik

Gıda ve enerji insanlık açısından en kritik başlıklar arasında. Yokluğu durumunda vahim sonuçlar ortaya çıktığını çok iyi biliyoruz. Pandemi ve sonrasında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyaya enerji arz güvenliğinin önemini güçlü şekilde hissettirdi.

Elektrik üretimi için kullandığı doğalgaz ve kömürün yüzde 50’sinden fazlasını Rusya’dan temin eden Avrupa’da, sarsıcı boyutta enerji krizi yaşandı. Tüm dünyayı yenilenebilir enerji kullanmaya iten Avrupa, yeniden termik santrallere dönüş planlarını devreye aldı. Türkiye, her ne kadar Ukrayna-Rusya savaşı döneminde Avrupa’da benzer bir sorun yaşamadıysa da artan doğalgaz, ithal kömür ve LNG fiyatları nedeniyle elektrik üretiminde maliyet artışına maruz kaldı. Bu doğrultuda hem doğalgaza hem de elektrik fiyatlarına art arda zam yapıldı, ailelerin bütçesinde enerji başlığının payı arttı.

Haberin Devamı

Bu süreçte devlet, enerji maliyetlerini düşürmek üzere yerli kömür santrallerinden fedakârlık isteyerek, piyasa ortalamasının altında elektrik satmasını istedi. Bu dönemde ithal kömürle çalışan termik santraller, hammadde sıkıntısı nedeniyle üretimlerini düşürmek zorunda kaldı, artan doğalgaz fiyatları nedeniyle doğalgaz çevrim santralleri de benzer yollara başvurdu. Bu dönemde Türkiye’nin baz yük ihtiyacını yerli kömür santralleri karşıladı. Bir kez daha yerli kaynakların önemini yaşayarak görmüş olduk. Bugün savaş nedeniyle yaşanan sorun belli ölçüde aşılmış görünüyor, en azından enerji açısından nispeten hesaplanabilir bir durum söz konusu ancak enerji arz güvenliği sorunu yine kapıda. Mevsim normallerinin çok üstünde seyreden hava sıcaklıkları ve ekonomide yaşanan hareketlilik, elektriğe olan ihtiyacı artırıyor. 2024 yılı mayıs ayında elektrik talebi bir önceki yıla oranla yüzde 2.31 oranında artarak 27 GWh değerini aştı.

Aynı ay üretilen toplam üretim 26.893 GWh oldu. Türkiye’de bu dönemde üretimin yüzde 13.2’sinin doğalgaz ve LNG santralleri, yüzde 30.6’sı hidroelektrik santraller, yüzde 17’si ithal kömür santralleri, yüzde 13.7’si ise yerli kömür santralleri tarafından sağlandı. Rüzgârın payı yüzde 9.2 jeotermal ve güneşin katkı oranı da yüzde 13 oldu. Bu rakam da ilerleyen günlerde bir arz sorunu yaşanabileceğinin işareti olarak kabul ediliyor. Nitekim Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) verilerine göre, 5 Haziran 2024 tarihinde 1 milyon 18 bin 961 megawatt saat elektrik üretilirken, 1 milyon 25 bin 673 megawatt saat elektrik tüketimi gerçekleşti. Açık bir şekilde ifade etmek gerekirse günlük üretim, talebi karşılamadı.

Haberin Devamı

Turizm sezonunun başlaması ve sıcakların artmasıyla yaz aylarında Türkiye’de gerçekleşen elektrik üretimi ile talep arasındaki makasın giderek açılması söz konusu. Talebi dengelemek için kesintiler yaşanmaya başlandı. Başta İstanbul ve tatil yöreleri olmak üzere günün belirli saatlerinde belirli bölgelerde birkaç saatlik kesintiler yaşanıyor. Açıkçası ben bazı elektronik cihazlarda bu durumdan ötürü onarılamaz arızalar yaşıyorum. Ürettiğimiz enerjinin üzerinde tüketimimizin olması, enerji arz güvenliği açısından ülkemizin ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Her yıl 70 milyar doların üzerinde enerji ithalatı yapan bir ülke olduğumuz gerçeğinden yola çıkarak hem yenilenebilir enerji kapasitemizi hem depolama kapasitemizi hem de her sıkıştığımızda başvurduğumuz yerli kaynakla üretim yapan termik santrallerimizi korumamız gerektiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder