Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının üzerinden daha 24 saat geçmeden Ruslardan açıklama geldi. “Endişe etmeyin, size Su-35 savaş uçaklarımızdan veririz” dediler. Kuşkusuz Türkiye’nin amacı Washington ve Brüksel ile ipleri koparmak ve yeni bir yola girmek değil. Ancak müttefiklerin tek yanlı ve risk oluşturan politikaları, Ankara’yı kendi güvenliği için radikal adımlar atmak zorunda bıraktı. Türkiye’nin ABD ve genel olarak Batı ile arasının açılıyor olması Moskova’da memnuniyetle karşılanıyor. Ruslar NATO içindeki ciddi çatlaktan faydalanma imkânına kavuşuyor.
ABD’nin “F-35 ile S-400’ün bir arada olmasına kesinlikle izin verilemez” açıklamalarının ardından Rusya bu kez de Türkiye’ye acaba “Savaş uçağı satabilir miyiz?” arayışına girdi. Türkiye’nin gelişmiş bir savaş uçağına ihtiyacı olduğu açık ancak ben S-400’den sonra Rusya’dan bir savaş uçağı alınmasının doğru olmayacağını düşünüyorum.
Böyle bir adım atılması, Türkiye’nin hava savunmasında bütünüyle Rusya’ya bağlanması anlamına gelir. Amaç, Türkiye’yi her türlü bağımlılıktan kurtarmak olmalı. Nitekim Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) hedefi de bu. Yakın zamanda bu kapasiteye ulaşmak kolay değil; ancak gelecek için önemli adımların atıldığını söyleyebilirim.
Türkiye’nin kendi imkânlarıyla üretmek istediği savaş uçağının prototipi (Millî Muharip Uçak MMU) TUSAŞ tarafından Paris Air Show’da gösterilmişti. Radara yakalanmama özelliğine sahip savaş uçağının 2029 yılında kullanıma hazır hâle getirilmesi planlanıyor. Proje için İngiliz BAE ile belli bir girişim oldu, Ruslar da ROSTEC şirketi aracılığıyla “Motor temin edelim” teklifi getirdi. Bu program olgunlaşırken farklı üreticilerden ve ülkelerden teklifler gelmeye devam edecektir.
Diğer taraftan Türkiye de Almanya ve Fransa’nın geliştirmek istediği geleceğin savaş uçağı projesinde yer almak için öneride bulunabilir. Uygun şartların öne sürülmesi ve belli garantilerin verilmesi hâlinde Avrupalıların da bu yaklaşıma sıcak bakabileceğini düşünüyorum.
Bu işbirliklerinin başarılı örnekleri de var. Türkiye, dünyanın en gelişmiş askerî kargo uçaklarından Airbus A400M’in üretim ortaklarından ve aynı zamanda müşterisi. Bu somut projede yakalanan başarı, Avrupa’nın F-35’e alternatif olarak geliştirmek istediği uçak projesinde de tekrarlanabilir.
Yakın gelecekte Çin, Japonya ve İsveç (SAAB) ile de uçak üretimi konusunda projeler gündeme gelebilir. Türkiye’nin gelecekte hangi uçağı kullanacağı belli oluncaya kadar Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterindeki F-4 Phantom ve F-16 uçaklarının kullanım ömürlerinin bir miktar daha uzatılması yoluna gidileceğini, bu arada silahlı İHA’ların daha yaygın kullanılacağını tahmin ediyorum.