Atatürk’ün 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayan milli mücadele, dünya tarihine geçen bir kahramanlık örneğidir. Bu süreç Anadolu’nun kaderi açısından tıpkı Çanakkale destanı gibi bir kırılma noktasıdır. Mustafa Kemal Atatürk ve bu yolda hayatlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.
19 Mayıs için Karadeniz’deydim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devletin zirvesi de oradaydı. Gerçekten görkemli ve anlamlı bir birliktelikte kutladık, bir ve beraber olduk. Samsun buluşmasından bir gün önce Ordu’da Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Karadeniz Meclisi’nde bir araya geldik.
Bir ülkenin ayakta kalabilmesinin güçlü olabilmesinin yolu ekonomik performansıyla yakından ilgilidir. Dünyanın ilk 20 ekonomisi arasında yer alan Türkiye’nin milli gelirini artırması, orta gelir tuzağından kurtulması ve kırılganlıklarını aşabilmesi için Anadolu şehirleri hayati önemde. Bu nedenle birkaç saatliğine bile olsa Türkiye’nin farklı noktalarına uçup ekonomi alanında atılan adımları yakından izliyorum.
Giresun, Ordu, Samsun üçlüsü fındık, bal, kivi, seramik gibi alanlarda çok önemli bir üretim merkezi. Özellikle çay ve fındık Karadeniz’in adeta sembolü olmuş iki stratejik ürün.
TİM zirvesinde özellikle fındığın durumunu ve geleceğini konuştuk. TİM Başkanı İsmail Gülle, TİM Genel Sekreteri Kerem Alkin, Ordu Valisi Seddar Yavuz, Karadeniz İhracatçılar Birliği (KİB) Koordinatör Başkanı İlyas Edip Sevinç ve bu üç şehrin önde gelen isimleriyle beraberdik.
Türkiye’nin toplam fındık ihracatı yıllık 1.6 milyar USD. Yaklaşık 450 bin aile fındıktan geçimini sağlıyor. Dolaylı olarak 3 milyon insan geçimini bu üründen elde ediyor. Yıllık üretimimiz 220- 280 bin ton arasında. Hedef 2023’te 3.5 milyar USD’lık ihracat. Fındığımızın karşılaştığı sorunları şu dört başlıkta toplayabilirim.
1- Arazilerin bölünmesi neticesinde ortaya çıkan verim ve üretim kaybı.
2- Ağaçların yaşlanmasından ötürü meydana gelen verimsizlik.
3- Çevresel şartlar ve iklim değişikliği neticesinde beklenen üretimin elde edilememesi.
4- Yetersiz teknoloji kullanımı ve sulama sorunları.
5- Fındık fiyatının İtalya ve Almanya gibi ülkelerde belirlenmesi ve ABD gibi üretim imkanları geniş ülkelerin uluslararası arenada rakip olarak karşımıza çıkması.
6- Gürcistan’dan gelen ve fındık ağaçlarını tehdit eden kahverengi kokarca böceğinin hızla yayılması.
Fındık, çay ve diğer önemli tarım ürünleri Karadeniz için hayati önemde. Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayan ve önemli bir döviz girişi sağlayan çiftçimizi, ihracatçımızı daha çok dinleyelim, destek olalım, gözümüz gibi bakalım.