Türkiye ile Fransa arasında 500 yıllık köklü bir ilişki var. Bu uzun tarih kesitini masaya yatırıp detaylı analiz yaptığımızda iki ülkenin birlikte hareket ettikleri konuların daha fazla olduğunu görebiliriz. O kadar ki, Brantome papazı ve senyörü Pierre de Bourdeilles 1600’lü yılların başında kaleme aldığı bir kitapta şu ifadeleri kullanıyor: Fransız krallarının, her ne pahasına olursa olsun vazgeçemeyecekleri iki ittifak ve iki yakınlıkları vardır: Biri İsviçreliler, öteki ise Büyük Türk’tür.
Bourdeilles, bu sözüyle Osmanlı padişahını kastediyor. Gerçekten de Osmanlı İmparatorluğu’nun uzun yıllar boyunca Fransa ile çok sıkı ilişkileri oldu. Hatta dönemin Fransa Kralı I. François ve Kanuni Sultan Süleyman arasındaki ittifak, tarihin en sağlam yakınlıklarından biri olarak kayıtlara geçti. Avrupa’daki dengeleri etkileyen bu durum, bir Hıristiyan devlet ile Müslüman İmparatorluk arasındaki ilk büyük işbirliği olması bakımından da şaşırtıcıydı.
Sonraki zamanlarda inişli çıkışlı grafikler izlese de modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden süreçte, Anadolu’daki aydınlanma düşüncesinde Fransa’nın önemli etkisi oldu. Yakın bir döneme baktığımızda ise Fransa ve Türkiye bir dizi konuda anlaşmazlık yaşıyor. Ankara, Kürt meselesi ve Ermeni sorununda Fransa’nın aldığı pozisyondan rahatsız. Ayrıca Fransa, Türkiye’nin Avrupa yolunu engelleyen ülkeler arasında kabul ediliyor.
Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Bertrand Buchwalter, yeni görev yeri olan Londra’ya gitmek üzere bugün Türkiye’den ayrılıyor. Çok iyi Türkçe konuşan ve daha önce Ankara’da da görev yapan Buchwalter, iki ülke arasındaki özellikle ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için ciddi gayret göstermişti.
Paris’ten bakıldığında ise Türkiye özellikle demokrasi ve insan hakları karnesi nedeniyle eleştiriliyor. Fransa, Türkiye’nin Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’deki politikalarını çıkarları açısından tehdit olarak değerlendiriyor. Böylesine tutum farklılıklarına rağmen iki ülke arasında canlı bir ekonomik ilişki söz konusu. Ticaret hacmimiz 14 milyar dolar düzeyinde. Fransa ülkemizdeki önde gelen yabancı yatırımcılardan.
Türkiye’nin en başarılı kurumlarından Oyak’ın iştiraki olan, Fransız ortaklı Oyak Renault bile tek başına ülke ekonomisine muazzam katkı yapıyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) verilerine göre Türkiye’deki 500 büyük firmanın yaklaşık yüzde 20’si, Fransız firmalarının ortaklıklarıyla faaliyet gösteriyor. Carrefour’dan Total’e, Danone’den Axa’ya kadar yüzlerce Fransa kökenli marka ülkemizde 100 bin kişiye istihdam sağlıyor.
İşbirliği alanları hayli fazla. Fransa ve Türkiye, imparatorluk geçmişi olan büyük devletler. Böyle ülkeler atacakları adımların olası sonuçlarını iyi hesaplarlar. Ben doğrusu, Doğu Akdeniz sorunları nedeniyle bir sıcak karşılaşma yaşanacağını düşünmüyorum. Sorunlar zorlu ama çözülemez nitelikte değil, yeter ki güçlü bir irade ortaya konabilsin.