Giriş
Her fırsatta Türkiye’nin farklı üniversitelerine gidip gençler ve akademisyenlerle bir araya geliyorum. Eğitim, ülkemizin bir numaralı konusu. Üzerine titrememiz gereken milyonlarca başarılı ve yetenekli gencimiz var. Kendi kabiliyet ve istekleri doğrultusunda yönlendirilebilirlerse eminim ki Türkiye’nin çehresini değiştirecek işlere imza atacaklar. Bu hafta İstanbul Başakşehir’de İbn Haldun Üniversitesi’ni ziyaret ettim, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan ile sohbet ettik.
Bu üniversiteyle ilgili izlenimlerimi aktarmadan önce Erdoğan’ın tanıklık ettiğim bazı faaliyetlerine dair notlar aktarayım: Bilal Erdoğan, eğitim, bilim ve kültür alanında bir dizi çalışmalar yapıyor, projelere katkı sağlıyor. Bunlar arasında vakıflar da var. Geçen sene Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İlim Yayma Ödülleri, Türkiye’de bilim hayatında çalışmaların teşvik edilmesi adına ciddi bir girişim olmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleştirilen ödül töreninde, jürinin titiz çalışmasıyla dereceye giren araştırmacılar toplam 500 bin TL ödül kazanmıştı. İlim Yayma Ödülleri’nin ikincisi gelecek yıl sonunda düzenlenecek. Devamlılığının sağlanmasıyla Türkiye’nin dünya çapında saygın bilimsel yarışmalarından biri olacağını düşünüyorum.
Bilal Erdoğan bir taraftan da Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanlığı görevini sürdürüyor. Burada geleneksel spor ve oyunların bilinirliğinin artırılması için çaba gösteriyorlar. Erdoğan’ın başkanlığı, “atasporu” olarak kabul gören ancak günümüze kadar çok yaygınlaşmayan branşlara yönelik farkındalığın artırılmasını sağladı. Okçuluk bunlar arasında.
Geçen sene Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenledikleri bir etkinliğe katılmıştım. Türk-Yunan ilişkileri açısından hassas bir dönemde gerçekleştirilen ziyarette Bilal Erdoğan, “Her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız” mesajını vermişti. Bu vesileyle KKTC’den çok sayıda gencin, Malazgirt Zaferi kutlamalarını izlemesi için bir de tur organize edilmişti.
Gençlerin geçmişleri ve tarihleriyle bağ kurabilmeleri için bunlar anlamlı girişimler. Amerika’da, İngiltere’de “veteran” kavramı önemlidir. Gençlerin ülkenin dört bir tarafından gelip tarihteki önemli olayları anlamaları için programlar düzenlenir, gazilerle buluşmaları sağlanır.
Londra’nın göbeğinde sadece savaşlarda rol alan askerler için değil, faydalı görevlerde kullanılan katırlar için bile anıtlar var. Okçular Vakfı’nın KKTC’deki faaliyetleri, tarih bilincinin güçlenmesine katkı bakımdan değerliydi.
İbn Haldun Üniversitesi
Adını tarih, sosyoloji ve iktisat alanında çığır açan çalışmalarıyla tanınan 14. Yüzyıl düşünürü İbn-i Haldun’dan alan üniversite, daha önce Başakşehir’den geçerken kulesiyle dikkatimi çekmişti. Bilal Erdoğan’la sohbet için bu gidişimde kampüsü daha ayrıntılı görme fırsatı buldum.
Modern mimari ile geleneksel unsurların bir araya getirilmesiyle oluşturulan üniversite çok geniş bir alana yayılıyor. Bu yıl eğitim faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. Bej renklerin hakim olduğu yapı, kırmızı ahşap dekorasyonla oldukça çarpıcı görünüme kavuşmuş. Bilal Erdoğan ile üniversitenin belli bölümlerini gezdik.
Öğrencilerin üniversiteye adım attıkları andan itibaren eğitime konsantre olabilecekleri çok rahatlatıcı ve hoş bir ortam oluşturulmuş. Devam etmekte olan İstanbul Havalimanı metrosuna yakınlığı ve otoyol bağlantısı, ulaşım için de büyük avantaj. Bilal Erdoğan çalışmaları, “Ağırlıklı olarak gönüllülük esasına dayalı, Türkiye ve dünya çapında öne çıkan, sosyal bilimlere dayalı bir araştırma üniversitesi kurmak istedik” diye özetliyor.
Statüsü ne olursa olsun bütün üniversiteler arasında nitelikli eğitim ve parlak öğrencileri çekmek için bir yarış var. İbn Haldun’da 7/24 açık bir kütüphane, yüzde 100 burslu 150 kontenjan, çift ana dal ve yandal olanağı sağlanmış. Uluslararası öğrenci oranı yüzde 31. İngilizce ve Türkçe’nin yanı sıra Arapça öğrenilen diller arasında.
Güçlü akademik kadro, yurt dışında eğitim ve her öğrenciye Apple Macbook Air bilgisayar sağlanıyor olması öğrenciler için oldukça cazip diğer imkanlar. Üniversiteler arasında rekabet ve seçim zenginliği öğrencilerin işini kolaylaştırıyor. Ancak okudukları yerden bağımsız olarak, öne geçmek, başarı göstermek, bir fark yaratmak onların elinde. Bunun anahtarı da çok çalışmak ve zamanı iyi değerlendirmekten geçiyor.
