Gücünü mirasından alan Fransız DS markası yeni DS 7 modeliyle Fransız stili lüksü sıra dışı bir otomobil deneyimiyle sunuyor. Avant-garde ruhuyla 1955 DS’in olağanüstü mirasına dayanan ve 2014 yılında kurulan DS Automobiles, Fransız lüks bilgi birikimini otomotiv endüstrisine uygulamayı hedefliyor.
İkinci nesil DS modelleri, zarafet ve ileri teknolojiyi bir araya getiriyor. DS markası; DS 3 Crossback, yeni DS 7, DS 4 ve DS 9 ile küresel bir ürün yelpazesini piyasaya sürüyor.
DS 7, her tekerleği yolun kusurlarına göre birbirinden bağımsız olarak ayarlayan teknoloji sayesinde yolculuk esnasında uçan halı etkisi vaat ediyor. Selim Eskinazi, premium SUV sınıfını hedefleyen DS 7’nin araç parkını genişletme stratejilerinde kilit model olduğunu söyledi.
ŞARJ EDİLEBİLİR HİBRİT
E-Tense etiketi altında DS Automobiles, hem yüzde 100 elektrikli hem de şarj edilebilir hibriti 360 beygir gücüne kadar 4x4 teknolojisiyle sunuyor. Markanın yeni DS 7 aracı DS Pixel Led Vision 3.0 teknolojisi ve otomotiv sektöründe bir ilk olan DS Light Veil yeniliklerini sunmaya başlıyor. Yeni DS 7 E-Tense 4x4 360, akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi, daha geniş iz açıklığı, daha alçak şasisi ve daha büyük frenlerle birlikte 360 beygirlik gücüyle şarj edilebilen hibrit verimliliğini yeni bir seviyeye ulaştırıyor.
VERİMLİLİK VE PERFORMANS
Yeni DS 7 ile markadaki gelişiminin devamına işaret eden DS Türkiye Genel Müdürü Selim Eskinazi, “Hali hazırda 2.500’e yakın araç parkı ile DS Automobiles’in Türkiye’de genişleme stratejisinin başlangıcını temsil eden DS 7 Crossback meşaleyi yeni DS 7’ye devrederken, tamamen elektrikli otomobillere olan yolculuğumuzdaki simge model olmayı sürdürecek.
DS 7, bir dizel, üç farklı hibrit motor seçeneğiyle ekonomi, verimlilik ve performansı eksiksiz güvenlik teknolojileriyle sunmaya devam edecek” dedi.
KRALİÇE'NİN GARAJI
Birleşik Krallık Kraliçesi 2’nci Elizabeth bugün Londra’da son yolculuğuna uğurlanıyor. Elizabeth birçok yönüyle tarihe damgasını vuran önemli bir figür olarak hatırlanacak.
Kraliçe’nin hayatı boyunca dikkat çeken yönleri arasında kıyafetleri, aksesuarları ve yaşadığı mekanlar kadar otomobil seçimleri de vardı.
ARAÇ SEÇİMİ
Kraliçe Elizabeth bulunduğu ortam ve etkinliklere göre araç seçimi yapıyordu. İskoçya’da ve kırsal kesimlerde bulunduğu günlerde Range Rover veya Land Rover modellerini kullanıyordu. Genellikle direksiyona kendisi geçiyor veya ön koltukta yolcu tarafında oturuyordu.
Uluslararası etkinlikler ve motorlu araçların katıldığı törenlerde bulunması gerekiyorsa Bentley veya Rolls Royce’lardan birini seçiyor ve arka koltukta oturuyordu. Bununla birlikte Jaguar markasının çeşitli modellerine de ilgi duyduğu biliniyordu. Geçmiş yıllarda Daimler ve Rover marka araçlarda da görüldü. Kraliçe özellikle Londra’da geleneksel törenlere katıldığı günlerde ise motorlu araçları tercih etmiyor, birkaç yüzyıllık geleneği günümüze taşıyor ve at arabasıyla yolculuk ediyordu.
Fuar alanında Jeff Koons’a eşlik eden Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, sanatçıyla bir söyleşi gerçekleştirdi.
JEFF KOONS’UN İMZASINI TAŞIYOR
Popüler kültürü ve günlük yaşama dair objeleri odağına alan işleriyle dikkat çeken, balondan ve paslanmaz çelikten ürettiği ikonik hayvan heykelleriyle tanınan, günümüzün en ünlü çağdaş sanatçılarından Jeff Koons, Borusan Holding ve BMW Türkiye’nin davetlisi olarak İstanbul’a geldi.
Yalnızca 99 adet üretilen BMW M850i xDrive Gran Coupé tasarımıyla Contemporary İstanbul’a katılan Koons, kültür-sanat ve otomotiv basınıyla buluştu. Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Türkiye’nin, ülkenin en önde gelen çağdaş sanat etkinliklerinden Contemporary İstanbul’a uzun yıllardır partner olduğunun altını çizdi.