Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), iş dünyasında şirketlerimizin üretim, ihracat ve diplomasi kapasitesini kullanarak uluslararası arenada Türkiye’nin konumunu güçlendirmeyi hedefleyen çok önemli bir kurum. DEİK Başkanı Nail Olpak belli aralıklarla medya mensuplarıyla yaptığı değerlendirme toplantısını bu kez memleketi Burdur’da gerçekleştirdi.
Nail Olpak, “İhracatçıya verilen yüzde 2’lik döviz desteğinin bir miktar artırılması bizim bütçe dengelerimizi çok fazla bozmayabilir. KOBİ’ler için yüzde 2’lik kredi büyüme sınırı bir miktar esnetilebilir. İhracatta yüzde 30’luk bozdurma zorunluluğu üzerinde bir adım atılabilir” dedi. Nail Olpak’ın çeşitli konulardaki görüş ve değerlendirmelerini özetleyerek aktarıyorum:
Son dönemde ithalatımızın azalmasıyla cari açıkta bir iyileşme var. Ama görebildiğimiz bir gerçek daha var; ihracatımız daha önceki yıllardaki ivmelenmeyle büyümeyecek. Yani artık bundan sonra böyle 30’ar, 40’ar milyar dolarlık, işte böyle çoklu hanelerle, çift hanelerle büyüyebilecek bir ihracat görmüyoruz...
Türk müteahhitlerinin dünya pazarlarında çok ciddi başarısı var. Çin’den sonra sayıda ikinciyiz. Türk müteahhitleri, 2022’de dünya pazarından 31,5 milyar dolar pay aldı. Bizim o sektördeki iş adamlarımız gözü kara, hızlı. Bize, şu ana kadar yurt dışında müteahhitlik yapıp da sorun oluşturan firma neredeyse gelmedi. Ancak finansmanda zorluklarımız var. Teknik müşavirlik konusunda da İngiltere örneği üzerinden adımlar atmalıyız.
Enflasyonu düşürmeye yönelik ve mali disiplinin devamını hedefleyen süreç devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile konuştuğumuz zaman ‘sırtımızda ödememiz gereken yüklerimiz var’ diyor. Depremi, EYT’yi, KKM’yi konuşuyor. Dolayısıyla oradan çok büyük miktarlarda şeylerin alınamayacağının farkındayız ama hâlâ birkaç küçük adımın atılabileceğini düşünüyorum.
Çin, Kuşak ve Yol projesi için şu ana kadar 50-60 milyar dolar para harcadı. Zengin pazara çabuk ve hızlı ulaşmak istiyorlar. Ancak Çin’in bu projesini alkışlarken neyi alkışladığımızı iyi bilmemiz lazım. Oradan gelen tırlar geriye boş gitmeyecek, nasıl dolduracağımı bilmem lazım. En büyük pazarımız olan Avrupa’da ciddi kayıpla karşı karşıya kalacağız. DEİK olarak bu konuda 2 raporumuz var. Akıllı hareket edersek bu süreci fırsata da çevirebiliriz. Çin en büyük ortağımız hâline geldi. Ama 1’e 10 gibi bir oranla aleyhimizde... Bunu kapatmamız lazım.
DEİK’in marka etkinliklerinden biri olan ve bu yıl 15.’sini düzenleyeceğimiz Türkiye Yatırım Konferansı’nı, Birleşmiş Milletler haftasındaki 23-25 Eylül tarihlerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla gerçekleştireceğiz. Fortune 100 yöneticileriyle bir yuvarlak masa toplantısı düzenleyeceğiz. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ile Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımlarıyla Goldman Sachs’te ABD’li fon ve portföy yöneticilerini bir araya getireceğiz. Son gün Citi iş birliğinde, Enerji Bakanımız Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Fatih Kacır ile yatırımcıları buluşturacağız.
Özellikle tekstilciler ve ihracatçıların belli bir kısmı, mevcut ekonomik programın gidişatı içerisinde döviz-enflasyon makasının açılmasından rahatsız. Eğer program başarılı bir şekilde sonuçlanırsa ki bunu istiyoruz, bu süreç 10 yıl sürmeyecek 1-1,5 sene sonra bir yerlere doğru dengelenmeye başlanacak, o zaman taşlar yerine oturabilir.