Hakan Çelikİstanbul depremde yıkılırsa ülke hapishaneye döner

HABERİ PAYLAŞ

İstanbul depremde yıkılırsa ülke hapishaneye döner

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile geçmişte CNN Türk’te pek çok program yaptım. Bakan Özhaseki her seferinde deprem gerçeğini bütün boyutlarıyla anlatmış ve kaybedilecek bir dakika bile olmadığını söylemişti.

Konuyu tamamen siyaset dışı gördüğünün altını çizmiş ve hangi görüş ve partiden olursa olsun bütün yerel yönetimleri hükümet ve bakanlıklarla bu konuda el ele yürümeye davet etmişti.

Ankara’da Bakan Özhaseki ile yeni kabine görevlendirmesi sonrasında dün yeniden bir araya geldik. Ağırlıklı olarak İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerdeki kentsel dönüşüm hazırlıklarını, Güneydoğu Anadolu bölgemizi sarsan deprem felaketiyle ilgili yaraları sarma çalışmalarını konuştuk.

Haberin Devamı

İstanbul depremde yıkılırsa ülke hapishaneye döner

Bakan Özhaseki’nin toplantıdaki açıklama ve değerlendirmelerini özetle aktarıyorum:

İSTANBUL

Depremsellik açısından dünyanın en riskli 10 şehrinden birisi. Kentsel dönüşüm yasası sonrası 800 bin bina yenilenmiş. 5 milyon 900 bin bağımsız birimden bir buçuk milyonu riskli. Altı yüz bini çok riskli ve hemen yıkılabilecek gibi görünüyor. Anadolu yakasında 150 bin, Avrupa yakasında 200 bin konutluk rezerv alan tespit ettik. Yarısı bizden kampanyasında 1 milyon 20 bin bağımsız bölüm için müracaat var. Önceliklerimizden biri en riskli binaların yıkılması. Bunun da usullerini belirlemeye çalışıyoruz. En kısa sürede sizlerle paylaşırız, kaybedecek bir saniyemiz bile yok. Ekrem İmamoğlu ile de ilçe belediye başkanları ile de konuştuk.

EKREM İMAMOĞLU

Depremle mücadelenin üç ayağı var. Biri eksik olursa yürütemeyiz. Biri bakanlık, diğeri belediyeler, öteki vatandaşların başvurusu. Belediyelerin bir an önce vatandaşla görüşüp planlarını yapması, sonra bakanlığa gelip şu işi yapalım demeleri lazım. Biz para verelim, yardımı yapalım, hangi partiden olursa olsun, hele hele İstanbul için. Ben şartları zorlayacağım, çağıracağım ama sonrasını kendileri bilir. Ben açık duyuruda bulunuyor ve siyasi istismar vesilesi yapılmamasını ümit ediyorum.

KENTSEL DÖNÜŞÜM

En büyük sıkıntı bazı belediye başkanlarının bu işlere girmek istememesi. 100 bin bina varsa her birinin ayrı sıkıntısı var. Bir kısmı diyor ki ben emekliyim seksen yaşındayım öleceksem de burada öleyim diyor. Kimi de devlet değil misin, sen yap, para da alma diyor. Belediye başkanları bunu birinci iş gibi görecekler.

Haberin Devamı

KÖTÜ SONUÇLAR

İstanbul’da binaların yüzde onu çökecek, yüzde doksanı kalacak diye düşünürseniz çok yanlış. Bir caddede bir bina yıkılırsa tamamen ulaşım durur, altı yüz bin bina yıkılırsa ulaşım durur. Altyapı mecburen kesintiye uğrar. Su kaynakları altyapı bozulacağı için kapatılacaktır, kanalizasyon da çalışmayacaktır. Ülke hapishaneye döner. Altı-sekiz ay içinde inşallah inşaatlara başlarız, mali imkânlarımız yerinde olursa tamamına biz başlayabiliriz, değilse kat karşılığı verir, en riskli binaları taşıyarak, eski riskli binaları bırakıp o ilçe belediyelerine sosyal donatı olarak bırakabiliriz.

REZERV ALANLAR

Rezerv alanlarda çok şık semtler yapmayı düşünüyoruz. Kooperatifler gibi kutu binalar dikmek istemiyoruz. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde eskiden yüzde yüz muvafakat gerekirken çıkan yasayla yüzde 65’e düştü, birilerinin gönlüne bırakamayız ama kimseyi sokağa da atacak değiliz. Rezerv alanlardan yer vereceğiz.

Haberin Devamı

DEPREM BÖLGESİ

Geçici barınma alanlarında 1 milyon 900 bin insan var, kira yardımı yapılan 1 milyon 301 bin kişi, çadırlarda 55 bin vatandaşımız var. Ara ara devletin (depreme) geciktiği söylemleri var. 320 bin bina yıkılmış… Siz bu depremi bir yıl önceden haber alsanız, her birine bir kişiyi koysanız, 3 milyondan fazla iş makinesi, 32 milyon insanı orada tutup müdahale etmeniz lazım. Böyle bir imkân dünyanın hiçbir yerinde yok. Şu ana kadar 179 bin konutun ihalesi yapıldı, büyük bölümünü yıl sonu teslim edeceğiz. İnşallah 319 bin konutu bir sene içerisinde teslim edeceğiz, geçici barınma alanlarındaki vatandaşlarımızı taşıyacağız. Vatandaşımıza bir milyonun yarısını hibe, yarısını iki yıl ödemesiz kredi veriyoruz. Yıkılan evinin neredeyse tamamı hibe gibi. Fay kırıklarının olduğu yerler, sel yataklarının olduğu yerlerde asla yapılaşma olmayacak. Asla taviz vermeden, bir şey olmaz anlayışına fırsat vermeden müthiş denetimle bu işi götürmek istiyoruz. Orada işler yarım kalırsa, binaları TOKİ tamamlayacak.

DEPREM MALİYETİ

Maliye ek vergiler gibi bir çalışma yapıyor. Biz kurumlar olarak çevre bakanlığı olarak elimizde ne kadar imkân varsa bölgeye sarf etmeye çalışıyoruz. İller Bankası bir yandan, Emlakbank gibi Emlak Konut gibi, bütçesi olan ne kadar birim varsa, ellerindeki bütün imkânları yönlendiriyorlar. Hayırseverlerin de yardımları var, oradan depremzedelerin ihtiyaçları karşılanıyor, kiraları ödeniyor, TOBB bin konut yapmak istiyor. 110 milyar dolar gibi ortada bir hasar var.

BİNALAR YETİŞİR Mİ?

TOKİ yıllık 60 bin yapmış ortalama. Emlakbank vs. koyarsanız normalde 100 bin konutluk kapasite görünüyor ama biz bir senede 319 bin konut yapacağız diyoruz. Bir seneye kalmaz İstanbul’da da inşaatlara başlarız. Malzemeden yana bir sıkıntı olacağını sanmıyorum, dış piyasaya iş yapan müteahhitleri iç piyasaya yönlendiriyoruz ama işçilikten yana bir sıkıntı doğabilecek gibi görünüyor, kısa süre sertifika vermek suretiyle Milli Eğitim Bakanlığı ile anlaşıp oradaki açığı gidermek için bir hamlemiz olacak.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder