Giriş
İstanbul Türkiye’nin en değerli markalarından biri. Ülkemiz ekonomisinin yaklaşık yüzde 35’i, dış ticaretin yüzde 50’si burada üretiliyor. Devasa fiziki özellikleri, 16 milyonluk nüfusu, 60 üniversitesi, kültür-sanat ve bilim merkezleriyle dünya çapında bir merkez.
Diğer taraftan yeşil alanların yetersizliği, altyapı/ulaşım sorunları, depreme yeterince hazır olmaması, deniz kirliliği gibi problemler İstanbul’u giderek yaşanması daha zor bir hâle dönüştürüyor. İnsanlar bu sıkıntılardan ötürü -imkân bulurlarsa- başka bir ilde yaşayabilecekleri yer arayışına giriyor. İstanbul’un nefes alması, ekonomik açıdan öne çıkması Türkiye için de büyük kazanç olur.
Peki, bu kent yaşadığı zorlukları aşıp dünya liginde üst sıralara nasıl çıkabilir? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kentin geleceğiyle ilgili plan ve projeleri tanıttığı “Vizyon 2050” toplantısına davetliydim.
Florya’daki İstanbul Planlama Ajansı (IPA) Kampüsü’nde gerçekleştirilen lansman toplantısına iş dünyası, medya ve Türkiye’de görevli bazı diplomatik temsilciler katıldı. İmamoğlu, İstanbul’un geçmişten günümüze sorunlarını özetledikten sonra problemlerden çıkış yolu olarak gördüğü yeni projelerini ve vizyon planlarını tanıttı.
2050 yılında nüfusunun 20 milyonu aşmaması gerektiğini, kişi başına düşen yeşil alan miktarında Avrupa standartlarının yakalanacağını, bugün yüzde 45 seviyesinde bulunan ormanlık alanların korunacağını, şehrin kuzeyindeki yeşil alanların muhafaza edileceğini anlattı.
Bir süre önce Millet Bahçesi’ne dönüştürülen Atatürk Havalimanı’nı tam fonksiyonla korumak istediklerini, Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanı ile birlikte İstanbul’da üç havalimanı olmasını arzu ettiklerini söyledi. 2050 yılına gelindiğinde ulaşımın yaklaşık yarısını raylı sistemlerin oluşturacağı, her iki kişiden birinin aktif spor yapacağı, ulaşımda bisikletin ağırlıklı kullanılacağı bir model arzu ettiklerini ifade etti.
İmamoğlu’nun “Vizyon 2050 Strateji Belgesi” adını verdiği çalışma farklı branşlardan bilim insanları ve uzmanların katkısıyla hazırlanmış. Aktif katılım, hesap verebilirlik, şeffaflık ve iş birliği kriterleri esas alınarak geliştirilmiş.
Ekrem İmamoğlu, yaklaşık 800 kişinin izlediği sunumunda İstanbul’un “2036 Olimpiyat Adaylığı” için de çalışacaklarını anlattı.
Vizyon şu 5 esas üzerine inşa edilmiş:
1-Yönetişim ve Demokrasi
2-Ekonomi ve Kalkınma
3-Ekoloji ve Çevre
4-Kentsel Yapılı Çevre, Ulaşım ve Altyapı
5-Toplumsal Refah ve Adalet
İmamoğlu yaklaşık 1.5 saat süren hayli kapsamlı sunumunu “İstanbul; Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Orta ve Yakın Doğu’dan Kuzey Afrika’ya, Karadeniz’den Akdeniz Havzası’na kadar bulunduğu coğrafyanın yegâne lideri olan bir dünya kentidir. Hedefimiz turizmde İstanbul’u ilk üç şehir arasına yerleştirmektir” sözleriyle bitirdi.
Gelecek vizyonunda sıralanan 100’ü aşkın madde arasında gençlerin ve kadın girişimcilerin desteklenecek olması, İstanbul’un yaratıcılık, yüksek teknoloji merkezine dönüştürülme hedefi, Başakşehir’deki “Dünya Veri Merkezi projesi”, “Deprem Fonu”, 62 km’lik “Hız Ray”, “Koru İstanbul”, dikkatimi çeken başlıklar arasında yer aldı.
