Giriş
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun özelliklerini şu üç maddeyle tanımlayabilirim:
- Çalışkanlık ve başarı.
- Mücadele azmi.
- Erdoğan’a bağlılık.
“Peki Soylu iktidar açısından nasıl bu kadar kritik bir isim haline geldi?” diye sorarsanız bunun için AK Parti’nin sosyolojik tabanına bakmak gerekir. İçinden geçtiğimiz süreçte AK Parti kimliğini şekillendiren üç temel grup var:
- Muhafazakar demokratlar.
- Mütedeyyinler.
- Milliyetçiler-Ülkücüler.
Aralarında elbette sıkı bir geçişkenlik söz konusu. Ancak Süleyman Soylu son dönemde kendisini güçlü şekilde hissettiren sağ milliyetçi tabanda önemli karşılık buluyor. Soylu, duygusal yapıda olmasına karşın, görevinin doğası sebebiyle “Şahin” kimliğiyle anılıyor.
Dünyanın etkili bütün ülkelerinde güvenlik ve savunmayla ilgili bakanlar bu niteliklere sahip insanlar arasından seçilir. Kendisi tarih boyunca terör örgütleriyle en etkili mücadeleyi veren bakanlardan biri oldu. Soylu, bu yönüyle PKK ve FETÖ’nün nefret ettiği bir isimdir. Nitekim istifasını duyurduktan sonra Twitter’da bu örgütlere yakın hesaplardan sevinç mesajları yükseldi.
Ben Soylu’yu istifaya götüren süreçte, dışardan değil içerden gelen eleştirilerin etkili olduğu kanaatindeyim. Süleyman Soylu, sokağa çıkma yasağı ile başlayan sert tartışmaların vakum etkisiyle AK Parti’ye daha fazla zarar vermesinin önüne geçmek ve Erdoğan’ın elini rahatlatmak için bu kararı almış görünüyor.
Soylu’nun Türk siyasi tarihinde eşine pek rastlanmayan şekilde olayın sorumluluğunu tamamen üstlenmesi ve bir anlamda özür dileyerek ayrılmasını ben önemli bir olgunluk göstergesi olarak değerlendiriyorum.
Erdoğan’ın kararı
Soylu, istifasını açıkladıktan sonra İstanbul’daki evine dönmek üzere Ankara’dan hareket etti. İstanbul’a ulaştığında ise Erdoğan’la kurduğu temasta “İstifan geri çevrildi” mesajını aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çekirdek ekibinin önemli isimleri Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, sürecin içindeydi.
Hasan Doğan, bir yandan Cumhurbaşkanı diğer taraftan Bakan Soylu ile sürekli temastaydı. Gecenin sonuna doğru Fahrettin Altun Erdoğan’ın kararını tereddüte yer vermeyecek bir metinle kamuoyuna duyurdu. Güçlü liderler, önemli bir karar verirken dünü, bugünü ve geleceği de hesaba katarlar.
Erdoğan da bana göre Soylu konusu önüne gelince istifanın AK Parti’yi yıpratacak bir sürecin başlangıcı olacağını değerlendirdi. Nitekim bazı muhalefet partilerinde “Soylu gidiyor, sıra kimde?” havası esmeye başlamıştı. “Virüs ile mücadele bu aşamada başarısız oldu, Erdoğan da kelle vermeyi kabul etti” yorumu Erdoğan’ın kabul edemeyeceği bir durumdur.
Erdoğan’ı tanıyanlar bilirler, Cumhurbaşkanı kritik zamanlarda arkadaşlarını böyle harcatmaz. Erdoğan, Soylu’yu zorlu siyaset yolculuğunda beraber daha çok iş yapılacak bir yol arkadaşı olarak gördüğü mesajını vererek tartışmayı bitirdi.
