Bana göre Avrupa’nın en büyük başarılarından biri Airbus uçak şirketidir. ABD’li rakibi Boeing’den neredeyse 45 yıl sonra ortaya çıkmasına rağmen teknolojik atılımları ve buluşlarıyla aradaki farkı kapattı ve bugün dünyanın en büyük iki üreticisinden biri durumuna geldi.
Airbus’ın ilk uçağının üretimi için imzalar 1969’da atıldı. Şirket bu yıl benim gibi 50. yaşını kutluyor. Fransa ve Almanya’nın öncülüğünde kurulan şirket İspanya ve İngiltere’nin de katılımıyla gerçek anlamda bir Avrupa projesine dönüştü. Ortaklık fikri sayesinde dört ülke en başarılı oldukları alanlarda bu projenin parçası haline geldiler. Airbus’ın ilk ürünü durumundaki A300, geniş gövdede iki motora sahip ilk uçak oldu. O dönemin yaygın modelleri, DC10 ve MD11 üç motora sahip oldukları için ciddi maliyet yaratıyordu. Airbus tamamen yeni bir fikirle ürettiği A300 uçağının iki motorlu olmasının uzun uçuşta yolcular açısından bir güvenlik sorunu olmayacağını ispat etti. Ayrıca yakıt tüketiminden ciddi tasarruf edildi.
O gün bugündür Airbus ve Boeing geniş gövdeli büyük uçaklarının çoğunda (Boeing 777, 787 ve Airbus 330, 350 serilerinde) dört yerine çift motor kullanıyor.
Avrupa havayollarının 1970’lerin başlarından filolara giren A300’lerden şimdiye kadar 561 adet üretildi. Yaşlı A300’lerden bazıları UPS ve FedEx gibi kargo şirketlerinin filolarında uçmaya devam ediyor. A300’ün yükseltilmiş kabini daha fazla yolcu ve kargonun eş zamanlı olarak taşınmasına imkan verdi. İngiliz Harrier uçaklarını da üreten Hawker Siddeley şirketi tarafından geliştirilen kanatlar diğer yolcu uçaklarına oranla daha büyük kaldırma gücü sağladı. Airbus imzasını taşıyan Fly-by-wire sistemi de uçak elektroniğinde önemli bir atılım olarak kabul ediliyor.
Türk Hava Yolları’nın daha fazla yolcuyu daha uzak noktalara taşımasında Airbus A310 ve Airbus A340 uçaklarının çok büyük katkısı oldu.
Bu uçaklar merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde Türkiye’nin dışa açılım politikasına milli taşıyıcının da destek olması anlamına geliyordu. THY, bu uçakları güvenlikten asla taviz vermeden ve çok etkin şekilde kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha başbakanlık görevine başlamadan önce çıktığı ilk ABD seyahatinde ticari adı Çoruh olan A310 uçağını (TC-JCY) kullanmıştı. Hatta uçağı kısa bir süre önce vefat eden THY’nin emektar kaptan pilotlarından Gürcan Mantı uçuruyordu. O seferde ben de vardım.
Daha fazla insanın seyahat etmesine imkan tanıyan A300’le birlikte havacılığın tarihi yeniden yazıldı. ABD’li Boeing ile müthiş bir rekabet başladı. Bu yarışta kazanan havayolları ve yolcular oldu. Bu nedenle “İyi ki doğdun Airbus” diyorum.