Giriş
İlim Yayma Cemiyeti 72 yıllık, İlim Yayma Vakfı ise 50 yıllık iki köklü kurum. Türkiye’de toplum hayatında varlığını ve etkinliklerini uzun zaman diliminde aralıksız sürdüren az sayıda oluşum vardır. Şimdiye kadar, eğitim, sosyal yardım ve hayırseverlik faaliyetleri dahil bir dizi alanda önemli çalışmalara imza attılar. Eğitim destek kaynaklarından yararlananların sayısı 100 bini aşmış. 16 Aralık tarihinde verilecek olan İlim Yayma Ödülleri’yle ilgili medya sohbet toplantısına katıldım.
Dün İstanbul The Four Seasons Bosphorus Otel’de düzenlenen toplantıda bu yılki ödülleri ve bundan sonra atılacak adımları etraflıca dinleme ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ile sohbet etme imkânı bulduk. Buluşmada İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf Tülün ve İlim Yayma Ödülleri Ödül Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Fatih Savaşan da yer aldı. Yıldız Holding, Tosyalı Holding, MNG Şirketler Grubu, Hayat Holding, Turkcell, ASELSAN, AKSA, UFS, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Emlak Konut, Megasan, MEMORIAL, Evyap, Torkam Holding ve Demirören Medya sponsor olarak bulunuyor. Türkiye’de değerli bilim insanlarını mükâfatlandırmak için iki yılda bir düzenlenen İlim Yayma Ödülleri’nde artık final gününe yaklaşılıyor. 14 Temmuz’da sona eren başvuruların ardından, ödül sahipleri 16 Aralık Cumartesi günü saat 19.00’da İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek törenle açıklanacak. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, akademi, iş dünyası, siyaset, kültür ve medya dünyasından çok sayıda davetli katılacak.
“Büyük Ödül”, “Sosyal Bilimler” ve “Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri” olmak üzere 3 farklı kategoride ödüller sahiplerini bulacak. “Büyük Ödül” sahibine 150 tam altın, diğer iki ödül sahiplerine ise 50’şer tam altın mükâfat olarak verilecek. İlim Yayma Vakfı’nın 50. yılı anısına bu yıla özel İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Özel Ödülü de verilecek. Bilal Erdoğan “İki yılda bir düzenlediğimiz ‘İlim Yayma Ödülleri’ titiz yürütülen bir sürecin sonunda bu cumartesi sahiplerini buluyor. Ödülleri uluslararası boyuta taşımaya çalışıyoruz.
Başarılı akademisyen ve araştırmacılarımızın ödüllendirilerek teşvik edilmesi ülkemizin geleceği için çok önemli” değerlendirmesini yaptı. Medya mensupları ve diğer katılımcılardan gelen önerileri tek tek not aldı ve bunları titizlikle değerlendireceklerinin altını çizdi. İlim Yayma Ödülleri’nin Türkiye’nin bilimsel vizyonunu yansıttığını belirten Necmeddin Bilal Erdoğan, ilim yolunda emek verenlere saygı duyduklarını ifade ederek, “Adaylar, bilimsel nitelik, yenilikçilik, etki, özgünlük, toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik gibi kriterlere göre değerlendirildi. Ödül programını, ilim yolunda emek veren, fayda üreten, katkı sağlayan, topluma hizmet eden, insanlığa ışık tutan ilim insanlarımızı, araştırmacılarımızı, akademisyenlerimizi mükâfatlandırmak, teşekkür etmek, onlara saygı duyduğumuzu göstermek, motive etmek, teşvik etmek ve destek olmak için düzenliyoruz” diye konuştu.
Gazze’de devam eden saldırılarda çok sayıda öğrenci, çocuk ve akademisyenin hayatını kaybetmesi İlim Yayma Vakfı’nın harekete geçmesine neden olmuş. O nedenle 16 Aralık programında yaşanan trajedi ve acıların ilim dünyası tarafından yansımalarını ele alan bir dizi anma, araştırma etkinliği düzenleneceğini tahmin ediyorum.
KİMLERE DESTEK SAĞLANIYOR?
İlim Yayma tarafından sağlanan destekler; öğrencilerin yemek, barınma, burs ihtiyaçlarını kapsıyor. Katkıların profil olarak yelpazesi geniş. Lise, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde, hatta doktora sonrası araştırma düzeyinde yurt içi ve yurt dışı çalışmalar için vatandaşları, gençleri ve çocukları kapsıyor. Bu ödül ve burs programlarının birçok faydası var. Özellikle beyin göçünün çokça kaygı unsuru olduğu bir dönemde bilim insanlarının teşviki çok önemli. Diğer taraftan Türkiye’nin özellikle parlak beyinlerinin, gençlerinin henüz ortaokuldayken, lisedeyken “Acaba ben akademik kariyer yapar mıyım?” diye düşünmelerine katkı sağlanıyor.
Bir başka yönüyle de “Akademik hayata atılırsam ekonomik olarak nasıl ayakta kalabilirim?” diye endişelenenlere umut aşılıyor. İlim Yayma kurumlarının muhafazakâr bir gelenekten gelmesi, ödül programının ilk başladığı yıl kamuoyunun bazı kesimlerinde “Bu süreç acaba ideolojik ve politik bir motivasyonla mı yürütülür?” sorularının sorulmasına neden olmuştu. İlim Yayma’nın kapsayıcı, kucaklayıcı tutumu ve bütün kesimlere açılan yaklaşımıyla bu iddiaların geçersiz olduğu görüldü. İtibarlı bir seviyeye yerleşilmesinde Bilal Erdoğan ve Vakıf yönetiminin başarısı ve iletişim çalışmalarının önemli rolü olduğu görüşündeyim.
