Giriş
Türkiye bugün dünyanın en önemli otomotiv üretim merkezleri arasında. Avrupa ölçeğinde adetler açısından 6. sıradayız. Renault, Fiat Tofaş, Ford Otosan, Hyundai, Toyota ve Honda ile birlikte Mercedes Benz ve TEMSA da çeşitli tiplerde araç üretiyor.
1970’lerden bu yana Bursa’da bulunan Fiat ve Renault en fazla yatırım yapan şirketler arasında. Bu şirketler çok ciddi bir katma değer yaratıyor ve neredeyse 32 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiriyor.
Yaratılan istihdamı ve iş hacmini de buna ilave edince gerçekten otomotiv, Türkiye’nin lokomotif sektörü olmaya devam ediyor.
Cenevre Otomobil Fuarı’ndaydım. Renault Mais Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş ve Oyak Renault yöneticileriyle otomotiv endüstrimiz açısından hayati önemdeki güzel bir olaya tanıklık ettik.
Türkiye’de, Bursa’daki Oyak Renault fabrikasında üretilecek olan Renault Clio’nun 5. nesil modelinin dünya prömiyeri gerçekleştirildi. Otomobilin Avrupa’nın ve Türkiye pazarının bu kategoride en çok satan modeli olması, yapılan yatırım kararının önemini bir kat daha artırıyor.
Renault Bursa’daki tesise hibrid motor yatırımı da dâhil edilince 400 milyon Euro gibi önemli bir ilave yatırım gerçekleştiriyor. Renault’un Türkiye ile uzun soluklu işbirliğinde hiç kuşku yok ki Savaş Erdem’in Genel Müdürü olduğu Oyak’ın performansının önemli bir katkısı var.
Bir başka kritik faktör de Türkiye’deki yedek parça üreten tedarikçilerin olağanüstü başarısı. Dünya ölçeğinde, kesintisiz üretim yapan bu şirketler kaliteleriyle fark yaratıyor.
Fiat Tofaş’ın yeni Egea modeli ile yine Türkiye’de üretilen Toyota Corolla Sedan ve C-HR modelleri de Cenevre’de vitrine çıktı. Bütün bu yatırımların istikrarlı şekilde devam edebilmesi ihracat kadar iç pazarın gidişatıyla da yakından ilgili.
Uzun vadede markaların Türkiye’de kalması ve yeni otomotiv yatırımlarının gelebilmesi için Türk vatandaşlarının da otomobil satın alma gücünün belli bir seviyede kalması şart.
Türkiye otomobil pazarı 750 binin altına inmemeli, satışlar düşmeye devam ederse bayiler ve distribütör firmalar ciddi zorluklar yaşamaya başlayacak. Konut sektörü bugüne kadar farklı düzeyde destekler almasına karşın otomobil sadece vergi düzenlemeleriyle yetinmek zorunda kaldı.
Vergi düzenlemelerine ilave olarak mutlaka finansman modelleri üzerinden de adım atılmasına ihtiyacımız var. Bankalar otomobil satın almak isteyenlere daha uygun şartlarda ve daha uzun vadelerle kredi sağlamalı.
