Türkiye’nin en köklü, dünyanın sayılı savunma sanayii kuruluşlarından Sarsılmaz’ın Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş ile ülkemizin son yıllarda bu sektörde kat ettiği gelişmeleri konuştuk. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği yerlilik ve millilik hedefleri doğrultusunda Sarsılmaz’ın attığı adımları ele aldık.
Geleceğin savunma doktrininde insansız otonom sistemlerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Biz Sarsılmaz olarak, savunma sanayiinin geleceğini kural değiştiren teknolojilerde görüyoruz. “Vizyon 2023” olarak adlandırdığımız yeni gelecek projeksiyonumuz da bu yaklaşımın ürünü. Geçen yılın sonunda tanıttığımız otonom silahlı robot SARBOT’un servo motor ve robotik dahil, farklı fonksiyonlarında önemli yol aldık. Yakında, ulaştığımız noktayı kamuoyuyla paylaşacağız. Kısa zamanda otonom robotlarımızı ordumuzun kullanımına sunacağız.
Sarsılmaz ürünleri hangi ülkelerde kullanılıyor?
Bir askerî birliğin ihtiyaç duyduğu tüm silahları bünyemizde üretebilme kapasitesindeyiz. Bu anlamda dünyanın sayılı markaları arasındayız. 300’den fazla ürünümüz var. Avrupa’dan Afrika’ya, Amerika’dan Asya’ya uzanan çok geniş bir coğrafyada Sarsılmaz ürünleri aranıyor ve kullanılıyor. Dünyanın en büyük sivil silah pazarı olan ABD’de SAR markasıyla yıllardır sürdürdüğümüz varlığımız etki alanını her geçen artırıyor. Şu anda SAR, ABD’de önemli silah markalarından biri.
Yerli ve millilik hedeflerinde Sarsılmaz hangi düzeye ulaştı?
Bugün yerli katma değerimizin oranı yüzde 96. Sektör ortalaması üründen ürüne değişse de yüzde 60-70 aralığında. Bu başarımızda devletimizin savunma sanayisine verdiği desteğin payı büyük.
Önümüzdeki dönemde açılmayı hedeflediğiniz yeni pazarlar var mı?
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Körfez ziyaretinde bu coğrafyaya açılma konusunda anlaşmalarımız oldu. Farklı ülkelere yalnızca ürün değil, know-how ve ileri teknoloji ihraç etme ve buralarda üretim tesisleri kurma aşamasına geldik.
Amerika’daki etkinliğiniz ne durumda?
Sivil pazarda devletler dışında en önemli ülke ABD. Bu nedenle ABD’de de üretime başlama kararı aldık. Hattımızı kurduk. Amerika nüfusu 331 milyon ve ülkedeki silah sayısı 390 milyonun üzerinde. Özellikle pandemi sonrası dönemde ABD’de silah satışlarında ciddi artış yaşandı.
TUSAŞ tarafından üretilen ATAK helikopterlerinde Sarsılmaz'ın ürettiği burun topları kullanılıyor.
TSK’nın hava, kara ve deniz platformlarında hangi sistemleriniz kullanılıyor?
Sarsılmaz’ın ürünleri gerek şanlı ordumuzun gerekse dost ve müttefik ülkelerin envanterinde yer alıyor. Sarsılmaz ve TUSAŞ’ın ortak kuruluşu TR Mekatronik tarafından yürütülen gurur verici T-129 Atak helikopterinin 20 milimetrelik burun topunun entegrasyon ve atış testleri başladı. 30 mm tek namlulu helikopter ve uçak topu ile ilgili çalışmaları yürütüyoruz. 25 milimetrelik kara topu kule entegrasyon ve atış test faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. SAR 127 MT Air versiyonunu Hürkuş C uçaklarına entegrasyonunu sağlayacağız. Büyük ilgi gören otonom silahlı robot SARBOT’umuzu tehlikeli gördüğünüz bir mekâna yaklaştırabilir, kapalı bina operasyonlarında kullanarak buralardan görüntü alabilir ya da tehdit unsurlarını bertaraf edebilirsiniz. Ayrıca afet bölgelerinde arama kurtarma çalışmaları için görevlendirilen robotlar, insanların giremediği alanlara girebilme ve görüntü aktarabilme gibi özelliklere sahip. Yerli ve milli olarak geliştirip ürettiğimiz makineli tüfeğimiz SAR 762 MT, 5 versiyonu birden aynı anda kalifiye olan Türkiye’nin ilk silahı olma özelliğini taşıyor.
Sarsılmaz tarafından geliştirilen otonom özellikli SARBOT
Teknofestlerde hangi teknolojilerinizi öne çıkarıyorsunuz?
Geniş bir ürün yelpazesini halkımızın huzuruna çıkardık. Teknofest’te en çok, Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak sınırlı sayıda ürettiğimiz SAR 2023 tabanca modelimiz ilgi gördü.
İHA ve SİHA’lar dışında başka hangi alanlarda iddialı bir ülke olabiliriz?
Türkiye, savunma sanayii ihracatında 10 yılda 10 kat büyüme yakalayan belki de tek ülke. 10 yıl önce sadece 60 firma ile başlanan süreçte bugün bin 750’ye çıktık. 2023 için hedef 6 milyar dolar ihracat. Tabii ki İHA ve SİHA’ların bu başarıda büyük bir payı var. Türk Savunma Sanayii’ne öncülük etmiş ve dünyanın bile bakış açısını değiştirmiştir. Dolayısıyla Türk Savunma Sanayii’nde her sektör bundan faydalanmakta. Biz artık sadece ürün satmıyoruz, knowhow satma ve fabrika kurma aşamalarına geldik. Örneğin son kurduğumuz tesis MIM (Metal Injection Molding), özellikle alternatif bir imalat yöntemi olarak son dönemde büyük gelişim gösterdi.
Sarsılmaz hangi ölçek ve kategorilerde dünyanın en büyük 10. fabrikası olarak konumlandı?
Sadece Sarsılmaz Silah’ta yaklaşık 800 kişi çalışıyor ve çalışanlarımızın yüzde 15’inden fazlası mühendis. Grup şirketleriyle birlikte istihdam verilerimiz 2 bin kişiyi aşıyor. Spor silahlarından tabancalara, tüfeklere ve askeri silahlara kadar uzanan geniş ürün yelpazemizi Avrupa’nın alanında en büyük entegre tesislerinde üretiyoruz. Diğer yandan, belirttiğiniz gibi, genelde üretim tesislerimiz dünyada ilk 10 arasında, yüksek teknoloji uygulamalarında ilk 5’te ve ürün çeşitliliği açısından ilk 3’teyiz.
Türkiye’ye uygulanan silah ambargoları Türk savunma endüstrisini nasıl etkiliyor?
Türkiye bulunduğu coğrafyadan kaynaklanan bir güvenlik tehdidiyle karşı karşıya. Temel sorun, komşu ülkelerde son dönemde oluşan otorite boşlukları ve bu boşluğun başta terör örgütleri olmak üzere farklı odaklar tarafından doldurulmak istenmesi. Ambargolar, belki ülkemizin savunma sanayindeki bağımsızlığına güç katacak acil adımların daha hızlı atılmasını sağlamış olabilir. Ülke olarak dünyadaki gelişmeleri doğru okuduk, askeri alanda gücün ancak yerli ve milli kaynaklarla oluşabileceğini kavradık ve doğru pozisyon aldık.