Hakan ÇelikSadece 'Uzay' diye bakmamak gerekir

HABERİ PAYLAŞ

Sadece 'Uzay' diye bakmamak gerekir

Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın da içinde olduğu Ax3 mürettebatını taşıyan Dragon Uzay Aracı, NASA’ya ait Kennedy Space Center’dan Space X Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatıldı. Böylece ilk kez bir Türk vatandaşı resmen bir uzay yolculuğuna çıkmış oldu. Bu çalışmaların önceliklendirilmesinde ve aksamadan yürütülmesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın ciddi katkısı oldu. Alper Gezeravcı, Türk Hava Kuvvetleri’nde F-16, Türk Hava Yolları’nda da yolcu uçağı kaptanlığı görevlerinde bulunmuş, iyi yetişmiş bir isim.

Haberin Devamı

Fırlatılma ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenme sürecini NASA TV’den canlı olarak izledim. Türkiye’deki televizyon kanalları bu önemli olaya -bana kalırsa- iyi hazırlanmamışlardı. Rutin gelişmeleri izleyen ve sürekli ekranlarda olan bazı muhabir ve isimlere uzay yolculuğunu anlattırdılar. Sadece uzaya değil, havacılığa çok büyük ilgi duyduğum için bu çalışmaların ABD ve Türkiye ayaklarını uzun yıllardır yakından takip ediyorum. Daha önce Florida’da NASA’nın Cape Canevaral Üssü’nü de ziyaret etme fırsatı buldum. ABD’de Boeing ve Lockheed Martin dahil diğer havacılık kuruluşlarının tesislerine gittim.

ABD dünyanın diğer ülkelerine göre uzay ve havacılık alanında ciddi yol almış durumda. Rusya’nın da Sovyetler Birliği döneminden büyük bir deneyimi ve başarısı var ancak son dönemde Ukrayna savaşı nedeniyle Rusların uzay programları da sekteye uğradı. Uluslararası işbirlikleri zarar gördü. Avrupa ülkeleri ise Avrupa Uzay Ajansı (European Space Agency) aracılığıyla bu yarışa bir yerinden katılmaya çalışıyor.

ELEŞTİRİLER HAKKINDA

Pahalılığı sebebiyle uzay araştırmaları bazen eleştiri konusu oluyor, “Acaba bütün bu çabalara gerek var mı?” soruları sorulabiliyor. Türkiye Uzay Ajansı’nın (TUA) çok uzun süre içine kapanmasının da bu eleştirilerde bir miktar rolü olabilir. Kendilerini ve faaliyetlerin amacını yeterince anlatmadılar.

Ancak unutulmaması gereken bazı hususlar var. Birleşik Arap Emirlikleri’nden İtalya’ya, Hindistan’dan İran’a kadar çeşitli ülkelerin bağımsız uzay programları bulunuyor. Uzay çalışmalarından elde ettikleri bilgi birikimini hayatın diğer kritik alanlarına uyarlamaya çalışıyorlar. Zira mutfaklardaki cihazlardan otomobillere kadar birçok endüstri ürünündeki gelişimin kökünde uzay araştırmalarında elde edilen bilimsel tecrübe ve deneyimin katkısı çok. Uydu teknolojileri ve havacılık zaten başlı başına uzaya dönük gelişmelerden etkileniyor. Savunma sanayii de öyle. Bu bakımdan dünyada belli bir iddiası olan her ülkenin kendi bütçe ve olanakları doğrultusunda uzay araştırmalarına yönelmesi doğrudur.

Haberin Devamı

Türkiye hem kendi uydularını geliştirme hem de savunma sanayii alanında daha fazla üretim ve ihracat yapma çabası içinde. Tübitak, Aselsan ve Türksat’tan Roketsan’a kadar birçok kuruluşumuz uzay araştırmalarında elde edilen bilgilerden yararlanıyor. Bunun yanında ülkemizde ve yurt dışında bu alanlarda profesyonel olarak çalışan uzmanlar, üniversite öğrencileri ve akademisyenler var. Bu faaliyetler yürütülürken elbette önceliğin hangi alana verilmesi gerektiğine iyi bakılmalıdır. Uzay çalışmalarının bilimsel ve iletişim boyutunda öne çıkması binlerce bilgili ve yetenekli gencin bu alana yönelmesinin önünü açabilir. Atılmakta olan bu adımların ülkemizin bilim, teknoloji ve eğitim alanlarında gelişimine ve geniş kitlelerin merak duygusunun güçlenmesine katkı vermesini dilerim.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder