CNN Türk’te Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ile hayli detaylı bir program yaptım. Dikkatlerden kesinlikle kaçmaması gereken bazı konular var, bunları satır başlarıyla okurlarımızın bilgisine sunmak istiyorum.
İsmail Demir, savunma sanayisinde Türkiye’nin son dönemde attığı adımlarda önemli paya sahip.
TUSAŞ, ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN, STM, FNSS, Sarsılmaz gibi önde gelen savunma sanayii kuruluşlarının projelerinin takibi, koordinasyonu ve geliştirilmesi Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yürütülüyor.
“Yerlilik” ve “millilik” olarak tarif edilen vizyon, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Türkiye’nin bir önceliği olarak belirlenmişti. Bu doğrultuda geride bıraktığımız 7-8 yıl içinde SSB liderliğinde önemli işler başarıldı. Ancak yüksek teknoloji ve bilgi birikimi gerektiren sahalarda hâlâ kat edilmesi gereken ciddi bir yol var.
HÜRJET VE ANKA-3
Türkiye’nin mukayeseli üstünlüğe sahip olduğu alanların başında İHA-SİHA sistemleri geliyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ANKA ve AKSUNGUR ile BAYKAR’ın TB2, TB3, Akıncı ve Kızılelma sistemleri uluslararası basında sıkça yer alıyor.
BAYKAR Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, CNN Türk’te birlikte gerçekleştirdiğimiz canlı yayında ilk kez bu projenin detaylarından bahsetmişti. TB3’ün uçuş ve entegrasyon testleri şu anda devam ediyor.
Kızılelma’nın da kısa bir süre önce ilk uçuşu gerçekleştirilmişti. İsmail Demir, Anadolu gemisinin üzerinde İHA ve SİHA ile faaliyet gerçekleştirecek ilk gemi olacağını açıkladı. Diğer paylaştığı önemli bilgi de TUSAŞ tarafından geliştirilen HÜRJET ve ANKA-3 ile ilgiliydi.
Her ikisinin de yaklaşık 40 gün içinde ilk uçuşunu yapması bekleniyor. Savunma sanayii kuruluşlarının ulaştığı kapasitenin ne kadar önemli olduğunu Kahramanmaraş merkezli depremlerde de gördük. Nitekim arama kurtarma çalışmalarında çubuk kameralar, duvar arkası radar ve termal kameralar kullanıldı.
İsmail Demir, bazıları prototip durumunda olan sistemlerin de bölgeye gönderildiğini, enkazda canlı bulunmasına yardımcı olduklarını açıkladı. TUSAŞ’ın geliştirdiği Anka’nın üzerine yerleştirilen sistemle belli noktalarda 4.5 G iletişimi sağlandı. Bu faaliyette ULAK A.Ş ile çalışıldı.
Projede; HAVELSAN, ASELSAN, Türk Telekom ve Turkcell rol aldı. İsmail Demir’in bahsettiği bir önemli çalışma da deprem bölgesinde istihdamın artırılmasıyla ilgili. Afetten zarar gören 8-10 alanda belli yerlerde teknoloji üsleri oluşturulacak ve gençlerin istihdam edilmesi sağlanacak.
Çok hassas gelişmelerden biri de F-16 modernizasyonu konusunda. TUSAŞ’ta devam etmekte olan projelerin tamamlanmasıyla yetkinlik ve kapasite olarak Türkiye, F-16’nın son nesli Viper’ın bile üzerine çıkabilecek bir yetkinliğe ulaşacak. İsmail Demir bu durumu “Kendi silahlarımızı sorgusuz sualsiz kullanabileceğimiz bir durum” olarak tarif ediyor. Prof. Demir, yayın boyunca SSB’nin gündeminin tedarikten ziyade milli teknolojileri geliştirmek olduğunu birkaç kez vurguladı.
Bu çerçevede halen Birleşik Krallık tarafından geliştirilme çalışmaları devam eden 6. Nesil Tempest uçağı projesinin şu anda gündemlerinde olmadığını ifade etti. Geçmişte Milli Muharip Uçak (MMU) projesine başlandığı günlerde İngilizlerin Türkiye’nin beraber uçak geliştirme teklifine olumlu yanıt vermediğini, o nedenle samimiyet testinden sınıfta kaldıklarını ifade etti.
Bununla birlikte bugün için MMU’nun belli fazlarında Birleşik Krallık ile iş birliği iradesinin mevcut olduğunu ifade etti.
Demir’in anlattıklarından çarpıcı diğer başlıkları şöyle özetlemek istiyorum:
- Türk savunma sanayii kuruluşlarının cirosu 11 milyar dolara ulaştı; ihracatımız 4.2 milyar doları aştı.
- Anadolu gemisine sadece TB3 değil, Kızılelma ve HÜRJET de iniş kalkış yapabilecek.
- 3 adet Gökbey helikopterin yakında Jandarma’ya teslimatı olacak. TEI, motor sözü verdi. İlk defa Gökbey’e yerli motoru entegre edeceğiz.
- Anadolu gemisi afet durumunda 3 bin kişiyi içine alabilecek kapasitede.
- Anadolu ayrıca üzerinde 30’un üzerinde SİHA, içinde çok sayıda tank ve çıkarma gemisi taşıyabilir durumda. Gerekirse F-35B varyantı için pisti, hangarı hazır. Ama o projeye döner miyiz, o başka hikâye. Zira maliyetleri aşırı boyutta.
- Jet eğitim uçağı HÜRJET’in ciddi ihracat potansiyeli var. Üzerine entegre edilecek sistemlerle rahatlıkla muharebe sahasında kullanılabilir.
- Milli Muharip Uçak en geç 2025’te uçacak. Sürpriz bir şekilde bu tarih erkene alınabilir. ABD yapımı F-35’ten daha düşük maliyetli olacak. Türk Hava Kuvvetleri filosuna teslimatı 2030’da gerçekleşir.
- ATAK helikopterleri için ihracat pazarları var. Alternatif sundukça değerli oluyorsunuz. ABD yapımı Apache’nin fiyatlarının altında olacak.
- Piri Reis denizaltısında, Almanlarla iş birliğimiz var. Yerli sanayi kabiliyetler kazandı. Derya Gemisi lojistik destekte fark oluşturacak.
- Altay Tankı’nda güç paketi bizi bekletiyordu. Son testleri yapıldı. Birkaç ay içinde iki tankımıza entegre edilip TSK'ya test uygulamasına verilecek.
- FNSS tarafından geliştirilen, deniz piyade birliklerimize muharebe alanında önemli bir kabiliyet kazandıracak, Zırhlı Amfibi Hücum Aracı ZAHA’nın Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslimatları başladı. Dünyada bu kabiliyette araç üreten iki ülkeden biriyiz.