Yerel seçimler için sandığa gitmemize artık saatler kaldı. Önceki seçimlere oranla enerjisi biraz düşük kampanyalara tanık olduk. Mal varlığı, zenginleşme konusu, para sayma meselesi, iktidar gücünün kullanılması eleştirileri, betonlaşma, yandaşlara avantaj tanınıyor iddiaları, ‘hatırlıyor-hatırlamıyor’ polemikleri ve adayların televizyon performansları gündem başlıklarını oluşturdu.
Bununla birlikte hangi adayın hangi projelerle öne çıkabileceği gibi objektif kriterler yeterince tartışılamadı.
Seçimlere dönük büyük bir heyecan yaşanmamasını dört temel nedene bağlıyorum:
1- 31 Mart seçiminin Türkiye siyasetinde kısa vadede çok fazla değişime yol açmayacak olması.
2- Genel seçimlere daha uzun zaman bulunması.
3- İnsanların kendi hayat mücadeleleriyle meşgul olmaları ve bir miktar seçim yorgunluğu.
4- Sürpriz aday çıkmaması ve kampanya performanslarının ortalama seviyelerde bulunması.
Bu seçimde doğal olarak en fazla İstanbul sonucu merak ediliyor. Avrupa’nın en büyük metropolü İstanbul, nüfusu, ekonomik potansiyeli ve stratejik önemiyle son derece kritik. Bu yönüyle dünyadaki diğer ülkelerde de İstanbul’u kimin kazanacağı merak ediliyor. Karşılaştığım diplomatlar tahminlerimi soruyor.
İSTANBUL DÜĞÜMÜ
Çok sayıda adayın yarıştığı seçimde büyük rekabet Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum arasında geçiyor. Diğer adaylardan sürpriz derece yüksek oy alanlar da elbette çıkabilir. Ancak diğer isimler bu durumda İmamoğlu veya Kurum’a kazandıran veya kaybettiren pozisyonunda olacaklar. Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu sıkışık bir kampanya dönemi geçirdi ve adaylıklarının açıklandığı günden bu yana belirledikleri stratejiler doğrultusunda kendilerini anlattı. İstanbul’da bu aşamadan sonra sonucu belirleyecek faktörleri şöyle görüyorum.
* DEM Parti taraftarları ve Kürt seçmenin yönelimi ne olacak? Aday çıkarmış olmalarına rağmen şu ana kadar tahmin edildiği gibi İmamoğlu’na mı oy verecekler yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde ‘Herkesle görüşürüz’ mesajıyla kapıyı açık bırakmasından etkilenip bir politik tutum mu alacaklar? Son dönemde Leyla Zana ve Ahmet Türk gibi isimler de Erdoğan’ın yaklaşımını önemsediklerini ortaya koymuşlardı.
* Neredeyse DEM kadar önemli bir konu da Yeniden Refah Partisi seçmeninin ne yapacağı. AK Parti ile kısa süre öncesine kadar birlikte hareket eden parti yönetimi bir dizi şartların yerine gelmediği gerekçesiyle kendi adaylarıyla yola devam kararı almıştı.
* Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ve ittifakın başarılı olamaması tabandaki birçok seçmende kızgınlık ve küskünlüğe yol açtı. Bu kesimin hangi oranda olduğu bilinmiyor fakat bu oran tahminlerin üzerinde olursa İmamoğlu açısından risk ortaya çıkar.
* İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener son dönemde özellikle CHP’yi sert eleştiriyor. Bu tutum, İmamoğlu’na kayma eğiliminde olan tabanı ne oranda etkileyecek bu da önemli bir başlık. 31 Mart’ta sandıktan Murat Kurum çıkarsa 2028’deki Cumhurbaşkanlığı mücadelesine giden yolda İmamoğlu bir anlamda siyasi yarışın dışına itilmiş olacak. İmamoğlu kazanırsa bu doğrultudaki iddiasını devam ettirecek. Doğal lider görünümüne bürünecek olursa CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile ilişkisi nasıl etkilenecek? Bu da merak edilen bir soru. Seçim gecesi ve bir gün sonrası için aşağıdaki yayınlara katılacağım: TRT: 31 Mart Pazar 23.00-01.00 1 Nisan Pazartesi: 17.00-19.00 CNN Türk: 1 Nisan Pazartesi 08.00 Değerli okurlarım ve izleyicilerimin dikkatine sunmak isterim. Seçim sonuçları ülkemiz ve demokrasimiz için hayırlı olsun.