Kuzguncuk’taki Abdülmecid Efendi Köşkü’nde İstanbul Bienali’nde “Kapı Çalana Açılır” adında bir sergi var.
Burada Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un koleksiyonundan bir seçki yer alıyor.
Ömer Koç dünya çapında bir koleksiyoner. Sahip olduğu eserler arasında Türk-İslam kültürünün başyapıtı denebilecek parçalar var.
Köşkte Türkiye’den ve dünyadan 24 sanatçının 1700’lerden günümüze geniş bir döneme yayılan ve bir kısmı ilk kez günışığına çıkan eserleri sergileniyor. İşte bu sergi önceki gün bir grubun saldırısına uğradı. Mekana giden kişiler “Laiklik bu mu? Bu memleketi siz bu hale getirdiniz” diyerek sloganlar attı.
Galeyana gelen göstericiler kutsal sembollerin olduğunu iddia ettikleri mekanda hayvan ve çıplak insan heykelleri bulunduğunu, bu durumu protesto ettiklerini açıkladılar...
★
Olayın ardından Koç Holding’den açıklama geldi ve “Bu sergi nedeniyle toplumun kutsal değerlerine saldırılıyormuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılmasının hiçbir dayanağı yoktur. Koç Topluluğu inanç özgürlüğüne ve tüm inançların kutsallarına sonuna kadar saygılıdır” denildi.
Açıklamada serginin yapıldığı köşkün ibadethane veya kutsal mekan özelliğinin bulunmadığı vurgulanıyor. Mihrap olarak lanse edilen köşenin ise şömine olduğu ifade ediliyor.
★
Abdülmecid 31. Osmanlı padişahı ve 110. İslam halifesiydi. Bununla birlikte kültüre ve sanata düşkünlüğüyle tanınan bir hükümdardı. Batı stili sanat eserlerine özel bir önem verdi.
Onun adını taşıyan Abdülmecid Efendi Köşkü, Koç Topluluğu tarafından restore ettirilip bir süre önce ziyarete açılmıştı. Koç’un bu girişimi olmasa mekan yıkık dökük bir halde kalabilir veya yok olabilirdi.
Koç Holding İstanbul Bienali’nin 2007-2026 döneminde sponsorluğunu üstlendi. Merhum Mustafa Koç bu konuyu öncelikleri arasına almıştı. Bienal, İstanbul’un en önemli kültürel etkinliklerinden. Binlerce yabancı ziyaretçi buradaki sergileri geziyor.
★
Gerek Rahmi M. Koç’un gerekse ailenin diğer üyelerinin inançlara saygı konusunda ne kadar hassas olduklarının birçok kez tanığı oldum.
Koç Topluluğu bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanında farklı inançlara ait ibadethanelerin onarımını gerçekleştirdi.
Cemaati bulunmayan veya niteliği değişen mekanların bazıları müze olarak kazandırıldı. Bu hassasiyetlere sahip bir aile ve şirketler topluluğunu inançlara saygısızlıkla suçlamak ayıptır.
24 Ekim 2017, Salı 05:00
Haberin Devamı