Gelecek Partisi, Millet İttifakı içinde ‘Altılı Masa’yı oluşturan taraflardan biri. Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun, özellikle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile taraflar arasında yaşanan krizde yapıcı rol oynadığı ve Akşener’in masaya dönmesinde etkili olduğu konuşulmuştu.
Hem bu konuyu hem de HDP ile olası iş birlikleri dahil, ittifak içinde yaşanan diğer süreçleri konuşmak üzere Ahmet Davutoğlu ile kapsamlı bir görüşme yaptım.
Davutoğlu, AK Parti hükümetlerinde danışmanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık görevlerinde bulunmuş bir isim. Davutoğlu’nun sorularıma verdiği yanıtları özetle aktarıyorum:
Meral Akşener’in masadan kalkmasıyla başlayan kriz bütünüyle aşıldı mı?
Kriz demeyeyim buna çünkü biz ‘Altılı Masa’yı kurarken -geçen sene ocak ayından itibaren başlayan bir süreçti- kolay olmayacağını biliyorduk.
Her parti başkanının yönetmesi gereken bir kamuoyu var. Dolayısıyla bunun, tabiri caizse stres içinde olması doğal. Aslında son yaşadığımız tecrübe Millet İttifakı’nı zayıflatan değil, güçlendiren bir süreç oldu.
Biz bir ekibiz. Geri adım olarak telakki etmiyorum. İstişarenin devamı olarak görüyorum. Liderler sadece bir konuda ısrarla/inatla bir pozisyonu korudukları için güçlü olmazlar; o pozisyonu korumakla birlikte çözüm üretebildikleri için güçlü olurlar. Masa güçlü çıkınca hepimiz güçlendik. Akşener hikmetini gösterdi. Siyaset hikmet işi.
Seçim, kazanmadığınız zaman kimin hangi adaylıkla girdiği önem taşımıyor. Sayın Akşener’in argümanını haklı/doğru bulduk ve gereğini yaptık. Halkın nezdinde itibarı/popülaritesi olan iki belediye başkanını sürece katmak gerekiyordu.
Bu adım çok büyük bir etki yaratacak mı sizce?
Yaratır. Katılmamış olsalardı da seçim kazanılabiliyordu. Kaybedeceğimiz için katılmış değiller. Seçimde son kulvardayız. Siyasi ağırlığı olan tüm aktörlerin alana inmesi gerekir.
Bir tren kazası olabilir miydi?
En iyi şartlarda giderken de bir tren kazası olabilirdi. Uçuruma doğru giderken de gidişi durdurabilirsiniz. Siyaset zaten bunun sanatı.
Millet İttifakı’nın şansı ne kadar?
Yüzde 100 demek çok fazla özgüven yansıtır ama çok büyük ihtimalle kazanacağız.
Bu seçim kampanyasını Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı çerçevesine mi oturtuyorsunuz?
Hayır, kesinlikle değil. Hele hele beraber siyaset yaptığım birine. Başbakanken söylemiş olduğum reformları hayata geçirseydik, engellemeselerdi, parti içi darbe yapmasalardı, bugün AK Parti’nin de Erdoğan’ın da Türkiye’nin de pozisyonu çok farklı yerde olurdu.
Şimdi de siyasetim asla Erdoğan karşıtlığına dayanmıyor. Tek karşıtlık varsa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşıtlık. Erdoğan’ı çekin başka bir lider getirin, yine aynı sonuçlar doğar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi cumhurbaşkanının başını döndüren, güç yozlaşmasına sevk eden özelliğe sahip.
HDP bu yapıya katkı verir mi?
Bu seçimin kazanılmasına katkısı ne olur? İttifakları başarıya götüren esnekliktir. Bunu yok ettiğinizde seçmen kaybedersiniz. Cumhurbaşkanı adayının tüm toplumsal tabanlara hitap etmesinden daha doğal bir şey yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun HDP ile görüşme çabasına girmesi yanlış değil. Burada İYİ Parti’nin de tercihlerine saygı gösterilir.