Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında siyasi ve askeri olarak oldukça ciddi sorunlar var. İlişkilerin belki de iyi olduğu ve umut veren alanı ekonomi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki dönem ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte koydukları 100 milyar dolarlık ticaret hedefi doğrultusunda kararlı adımlar atıldı.
ABD geçen yıl 30 milyar doları aşan dış ticaret hacmiyle Türkiye’nin Almanya’dan sonraki en büyük ikinci ortağı haline geldi. Bu başarıda Türk Amerikan İş Konseyi’nin (TAİK) önemli payı var. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve dönemin ABD Başkanı Ronald Reegan’ın 1985’te Beyaz Saray’da imzalarıyla kurulan TAİK, kurulduğu günden bu yana Türkiye-ABD ilişkilerinde kritik rollerde bulunuyor.
TAİK, Nail Olpak’ın başkanlığını yürüttüğü Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren en köklü iş konseylerinden biri durumunda. DEİK/TAİK, 2024 yılına bağlarını daha da güçlendirmek için üyeleriyle yeni yıl resepsiyonunda bir araya geldi. Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen resepsiyona ben de davetliydim. Önümüzdeki dönem çalışmalarına yön verilmesi amacıyla bir araya gelen TAİK, 2023 yılı ve 2024 yılı programlarını ele aldı. TAİK, ABD’deki programlarında 2016 yılından bugüne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yedi defa ağırladı. 20’den fazla bakanımız ile programlar gerçekleştirdi.
Yatırımcıları ABD’li yetkilileri ve üst bürokratlarla bir araya getirdi. TAİK’in artık geçen yıldan itibaren ABD’de çok iyi tanınan bir muhatap kuruluşu var. ABD eski Başkanı Barack Obama’nın eski Milli Güvenlik Danışmanı General James Jones ile ortak projeler üzerinde çalışılıyor. Son altı yılda ekonomik hedeflerin birçoğu gerçekleştirildi. Bundan sonraki hedefler arasında özel sektörün orada temsiliyetini güçlendirmek var. Bu doğrultuda sadece federal düzeyde değil eyaletler seviyesinde de örgütlenilecek. TAİK’in eski başkanı Şerif Egeli konuşmasında çok önemli bir hususa dikkat çekti. “Ben hâlâ yaşayan, TAİK’in kurucularından biriyim.
ABD, nüfus ve çeşitlilik bakımından çok geniş. Unutmamalıyız ki ABD’ye ihracat yapmadan, dünyaya açılamazsınız” dedi. Gerçekten de dünyanın en komplike, en büyük ve en fazla umut vadeden pazarı durumunda. Amerika’da başarı gösteren her Türk şirketi teorik olarak dünyanın diğer bölgelerindeki rekabete de avantajlı girebilir. TAİK’in eski başkanı Haluk Dinçer’in yanı sıra TAİK Başkan Yardımcısı Haydar Yenigün de değerlendirmelerini paylaştı. Haydar Yenigün, Koç Holding Otomotiv Grup Başkanlığı görevini sürdürüyor. Ford Otosan, Türkiye’den ABD’ye en fazla ihracat yapan şirket durumunda.
Geçen hafta yapılan TAİK Genel Kurulu’nda Murat Özyeğin başkanlık görevine seçildi. 2016’dan bu yana başkanlık görevini devam ettiren Mehmet Ali Yalçındağ ise önümüzdeki dönem Türk-Alman İş Konseyi Başkanlığı’nı yürütecek. Özyeğin, yıllardır yakından izlediğim ve takdir ettiğim genç kuşağın en başarılı iş insanlarından. İki başkent arasındaki siyasi ilişkilerin çalkantılı bir döneminde başkanlık koltuğuna oturdu. ABD ayrıca başkanlık seçimine hazırlanıyor. Ancak ticaret hacmindeki dinamizm ve artış trendinin iki ülke için de bir “kazan-kazan” ortamı yaratabileceğine inanıyorum. Bu alanda elde edilecek motivasyon, zorlu konuların aşılmasına katkı verebilir.