Hakan ÇelikTürk iş dünyası çıtayı yükseltiyor

HABERİ PAYLAŞ

Türk iş dünyası çıtayı yükseltiyor

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ile gerçekleştirdiğimiz sohbet toplantısının bir özetini dün gazetemizin ekonomi sayfasında paylaşmıştık. Olpak ile konuşmamız sırasında aldığım bazı ilave notları da buraya taşımak istedim. Zira DEİK’in ticari diplomasi alanındaki katkılarını çok önemsiyorum. Ülkemizin önde gelen kurumlarından biri olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) son dönemde iyice kapalı kutu görünümüne büründüğü için üretim, ihracat ve uluslararası ilişkilerdeki gelişmeleri en net takip edebildiğimiz yer DEİK haline geldi. Nail Olpak geçmişte MÜSİAD gibi muhafazakâr kimliğiyle tanınan meslek kuruluşlarının başkanlığını da yapmıştı. Görevde bulunduğu bütün kurumlarda demokrat tavrını istikrarlı şekilde devam ettiren Olpak, iş dünyasının farklı kesimlerinde de saygı gören bir isim.

Haberin Devamı

Can Atalay sorusu kendisine yöneltildiğinde doğrudan siyasi bir tartışmaya girmedi ancak öngörülebilirlik olgusunun iş dünyası açısından da önemine işaret etti. Aslında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ve ekonomi yönetimindeki diğer bazı bakanların görüşünün de benzer olduğunu gözlemliyorum.

Zira uluslararası muhataplarıyla yaptıkları her toplantıda Türkiye hakkında yorumları dinlerken daima hukukun üstünlüğü ve öngörülebilirlik başlıklarını duyuyorlar.

DEİK’in ajandasında önümüzdeki süreçte en önemli bölge ve ülkelerin şu şekilde sıralanacağını görüyorum.

* Amerika Birleşik Devletleri
* Avrupa Birliği
* Asya Pasifik
* Rusya
* Ukrayna

 Türk iş dünyası çıtayı yükseltiyor

Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerde muazzam bir potansiyel var. Fakat mutlaka eyaletler düzeyine iyi konsantre olmamız gerekiyor. Buralara temsilcilik atanmalı ve düzenli heyet ziyaretleri yapılmalı. Eyaletlerin önde gelen isimleri Türkiye’ye davet edilmeli. Her şeyin Washington’dan çözüleceği inancı bugüne kadar çok zaman kaybettirdi bize. Avrupa Birliği doğrudan yatırımların geldiği yer. Bununla birlikte Birleşik Krallık gibi bir dizi ülkeye ihracatımız ithalatımızdan daha fazla. Almanya hâlâ en büyük ortağımız. AB’nin ticarette giderek daha fazla korumacı davranmaya başlaması ve “Yeşil Mutabakat” gibi yeni standartlar Türkiye’nin işini olağanüstü derecede zorlaştıracak. Bir dakika vakit kaybetmeden yeni duruma hazırlanmalıyız. Rusya ile dış ticarette, enerji bağımlılığından ötürü ciddi açık veriyoruz. Daha fazla mal satmanın yolları bulunmalı, ürün gamı zenginleştirilmeli. Ukrayna konusunda Türk iş dünyasının büyük beklentisi, ülke iş konseyi başkanı seçimine gösterilen yoğun ilgiden de anlaşılabilir. Türk iş insanları, savaşın sona ermesinden sonra Ukrayna’nın yeniden imarı konusunda ciddi söz sahibi olmak için şimdiden hazırlanıyor. Asya Pasifik hayatın her alanında olduğu gibi üretim ve ticarette de en hızlı büyüyen yer durumunda. Türkiye’nin bu bölgeye dair hazırlıkları yeterli değil. Daha fazla incelemek, konsantre olmak ve rekabete hazırlanmak şart. Örneğin ben Türkiye’nin, dünyanın en kalabalık ülkesi ve giderek büyüyen pazarı Hindistan konusunu çok ihmal ettiği görüşündeyim. Latin Amerika bölgesi, Türk dizilerinin etkisiyle Türkiye’ye büyük ilgi gösterilen bir coğrafyaya dönüştü. Burada oluşan sempati dalgasından iyi yararlanabilmeliyiz.

Haberin Devamı

Nail Olpak’a Suudi Arabistan’ı özellikle sordum. Yaşanan futbol krizinin siyasi ve ekonomik alanda olumsuz etkisini hissetmediklerini söyledi. Yeni projeler konusunda muazzam bir iştah olduğunu, Türkiye’nin şirketlerinin çok ciddi işbirlikleri yapabileceğini söyledi.

Haberin Devamı

16 Şubat tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek, iki ülkeden bakan düzeyinde katılımın beklendiği Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu bu bakımdan çok iyi bir fırsat olacak.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder