Giriş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hindistan’da katıldığı G-20 ve bu hafta bulunduğu New York’taki BM zirvelerinin ana konularından bazıları; insani kalkınma, üretim ve bunun gerçekleşebilmesi için yeni ticaret yollarının/lojistiğin sağlanması. Türkiye, demiryollarından karayollarına, havaalanlarından limanlara kadar farklı zeminlerde altyapısını geliştirmek ve dünyanın bu alanda öncü ülkelerinden olmak istiyor.
Bugünkü şartlarda bakıldığı zaman bile ülkemiz yeni yatırımlarıyla dikkat çekiyor ve öne çıkıyor. Daha önce Karayolları Genel Müdürü olarak görev yapan Abdulkadir Uraloğlu, yeni Cumhurbaşkanlığı kabinesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak yer aldı. Bakan, yeni döneme dair vizyonunu CNN Türk’teki canlı yayınımızda paylaşmıştı.
Nitekim dün başlayan ve bugün de sürecek olan Avrupa Ücretli Yol ve Altyapı Operatörleri Birliği - ASECAP DAYS 2023 zirvesine İstanbul’un ev sahipliği yapması ve bizzat Bakan Uraloğlu’nun da burada yer alması Türkiye’nin modern karayolu yatırımlarında örnek ülke olma kararlılığını gösteriyor. Zirve, Türkiye’den tam üye kabul edilen ilk ve tek işletme IC Holding bünyesindeki ICA’nın ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Zirveye ASECAP Başkanı Josef Fiala, Genel Sekreteri Malika Seddi ve üyelerinin yanı sıra Türkiye’den işletmeciler ile kamu liderleri de katılıyor.
TÜRKİYE’NİN 2053 HEDEFİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 2053 yılına kadar karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda bu zirvede “Elektrikli ve Otonom Araçların Gelişimi” ve “Taşımacılık ve Yeşil Lojistiğin Sürdürülebilir Finansmanı”, “Projelerin doğal afetlere dayanıklılığı” gibi oturumlar da düzenleniyor. Ev sahibi konumundaki ICA Genel Müdürü Serhat Soğukpınar’a İstanbul ve genel olarak Türkiye’nin lojistik ve karayolu ulaşımındaki rolünü sordum. Şu değerlendirmeyi yaptı:
“İstanbul doğu-batı yönlü ticaret rotasında en kritik geçiş noktası. Kuzey Marmara ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü (YSS), İstanbul’un trafik sıkışıklığını azaltmak, karbon salınımını düşürmek, depremde lojistiği sağlamak ve bölgenin ekonomik gelişimini desteklemek amacıyla inşa edildi. Bu köprü ticari araçları şehir içerisinden çekerek sadece İstanbul trafiğini rahatlatmıyor, dizel yakıt kullanan ticari araçların neden olduğu hava kirliliğini şehirden uzaklaştırıyor.
Otoyolumuz boyunca tüm dinlenme tesislerinde elektrikli şarj istasyonları mevcut. 2023 yılı sonuna kadar elektrikli şarj istasyonu sayısını 100 adetin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” Geçtiğimiz günlerde Ulaştırma Bakanlığı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün (YSS) 7. yılında ulaşım paradigmasına etkisini detaylarıyla paylaşmıştı.
ICA’dan Serhat Soğukpınar’a YSS ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun nasıl bir fark oluşturduğunu sordum. “2019’da dünya çapında 416 şehir arasında en yoğun trafiği olan 9’uncu şehir İstanbul, yeni yatırımlar sayesinde bugün mega şehirler arasında 15’inci sıraya geriledi” yanıtını verdi.
Serhat Soğukpınar’la finansmanın nasıl sağlanacağını da konuştuk. Gelecekteki ulaşım projelerinde de Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin son derece yararlı olacağını, gerekli olan teknolojik altyapı yatırımlarının da özel sektör tarafından yapılması gerektiğine inandıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM temaslarını ve iş dünyasının girişimlerini takip etmek üzere New York’tayım. İzlenim ve notlarımı bu köşeden aktarmaya devam edeceğim.
