Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Geleceğimizi Avrupa’da görüyoruz” açıklamasından çok kısa bir süre sonra öyle bir şey yapıldı ki, birileri olumlu beklentileri ters yüz etmek istiyor gibi bir izlenim oluşturdu.
Ambarlı’dan Libya’ya gitmekte olan Türk bandıralı sivil kargo gemisi Roselina A, Yunanistan’ın güneyinde uluslararası sularda seyir hâlindeyken, Alman savaş gemisi Hamburg tarafından durduruldu.
İrini isimli Avrupa Birliği operasyonu kapsamında görev yapan Yunan komutanın emriyle harekete geçen Alman gemisinde denizciler Roselina A’ya helikopterden baskın yaptı! Alman askerlerinin gemiye çıkış görüntüleri son derece kötü ve rahatsız ediciydi. Baştan sona profesyonellikten uzak operasyon sırasında Almanlar savaş operasyonu düzenliyor gibi bir havaya girdiler.
Silahlı dört askerin, geminin kaptanı ve personelinin ellerini havaya kaldırıp bir köşeye sıkıştırarak sorguladıkları görüntüler haber ajanslarına düştü. Roselina A gemisi, bu süreçte bölgede havanın hayli kötü olmasına karşın saatlerce alıkonuldu.
Akdeniz’deki bu girişimi hukuki açıdan geçerliliği olmayan âdeta korsanca bir eylem olarak görüyorum. Türkiye’yi sıkıştırmak ve baskı altına almayı amaçlıyor.
Daha da ötesinde Dağlık Karabağ’dan Libya’ya kadar geniş bir coğrafyadaki etkinliğini sınırlamayı hedefliyor. İşin üzücü tarafı uluslararası ilişkiler konusunda dengeli bir tutum izleyen Almanya’ya ait bir savaş gemisinin bu işe karışmış olması. Alman hükümetinin itibarlı tutumu da bu olayla zarar görmüştür. Yunanistan ve Fransa’nın Libya ve diğer konularda birlikte hareket ettiği biliniyor.
Bu ülkeler uzun süredir Türkiye’ye sürekli tuzak kuruyor, Akdeniz’e çıkmasını engellemeye çalışıyor. Daha da ileri giderek aralık ayında gerçekleştirilecek olan Avrupa Birliği zirvesi öncesinde Ankara’yı haksız ve suçlu duruma düşürmek istiyorlar. Akdeniz’e kıyısı bile bulunmayan ve ekonomisi dış ticarete dayalı olan Almanya, bu oyuna gelmemeliydi.
Almanlar uluslararası seyrüsefer güvenliğine darbe vuran bu hamleyle kendi tarafsız konumlarına gölge düşürdü. Diğer taraftan Türkiye’den hâlen havayoluyla Libya’ya kargo operasyonları var zaten. Bildiğim kadarıyla MNG Kargo Libya’nın Misrata şehrine her gün uçuyor.
Dolayısıyla Türkiye ile Libya arasındaki bağı denizden kesmeye çalışmak kadar saçma bir şey olabilir mi? Durdurulan gemi, Türkiye’nin en saygın lojistik şirketlerinden Arkas’a ait. Şirketin sahibi Lucien Arkas sadece ülkemizin değil dünyanın yakından tanıdığı ve lojistik dünyasının en ciddi isimlerindendir. Yanlış bir yükleme ve taşımanın içinde asla bulunmaz.
Alman havayolu kuruluşu Lufthansa ne kadar saygınsa Arkas da uluslararası vitrinde öyledir. Üstelik Arkas’ın ortağı da Alman Schenker şirketi! Avrupa Birliği ve NATO gerçekten bölgeye istikrar getirerek bu saçmalıklara bir son vermeli. Bakılacak yer Türk gemisi değil; Rusya, Mısır, Fransa veya Birleşik Arap Emirlikleri’nden darbeci General Hafter’e giden kargolardır.