Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dün tarihi günde, milletvekillerinin yemin törenini takip ettim. TRT Haber ekranlarında canlı yayında önümüzdeki sürecin olası gelişmelerini kapsamlı şekilde değerlendirdik. Her bakımdan ilginç bir dönem başlıyor. Meclis’te 16 siyasi parti var fakat bunların bazılarının genel başkanları yok. Halkın beklediği; ev kadınlarına emeklilik, EYT düzenlemesinin oturması, maaş artışları gibi temel konularda atılması gereken adımlar.
Nitekim TBMM bunları tamamlayabilmek için 1 Temmuz’a kadar çalışacak. Meclis açılışını, TBMM Geçici Başkanı sıfatıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptı. TBMM Başkanlığı için Numan Kurtulmuş ve önceki dönemde Cumhurbaşkanı Yardımcılığını yürüten Fuat Oktay’ın adı geçiyor. Kabinenin nasıl şekilleneceği konusunda muhtelif görüşler var. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis aritmetiğini ve yenilenme ihtiyacını dikkate alarak mevcut kabineden hiçbir ismi almayabileceği ya da en fazla birkaç isme yer verebileceği ihtimali gündemde.
Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ı bu süreçte yine çok etkili görevlerde göreceğimizi tahmin ediyorum. Önceki kabinenin en başarılı isimlerinden biri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum olmuştu. Bakan Kurum, yeniden kabinede görev alacak mı, yoksa bazı tahminlerde dile getirildiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için mi aday gösterilecek bunu da göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özelliklerini yakından bildiği bazı belediye başkanlarını kabinesine alabilir veya farklı önemli görevler verebilir. Daha önce bakanlık görevinde de bulunan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün bu isimlerden biri olabileceğini düşünüyorum. Ekonomi yönetimi için Mehmet Şimşek adı çok öne çıktı.
Erdoğan ile pek çok kez görüşen Şimşek’in kendisine önerilecek teklifi kabul edeceğini düşünüyorum. Erdoğan’ın temel çizgisi ve yaklaşımları bir yandan devam ederken diğer taraftan piyasaların ve özel sektörün de destek verdiği isim olarak görülen Şimşek, ekonomide güncellenmiş politikalarda denge arayışına girebilir. Her halükârda birkaç yıl, ekonominin stres etkisi oldukça fazla hissedilecek.
TÜRKİYE KRİTİK ROLDE
Önümüzdeki günler dış politika açısından da hayli yoğun geçecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl içinde Hindistan’daki G-20 zirvesine ve sonrasında New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılacak. Ancak daha önce, 11 Temmuz’da Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta NATO zirvesi toplanacak. Burada yeni dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden dahil Batılı muhataplarıyla ilk büyük toplantıda bir araya gelecek.
NATO’nun ajandasındaki öncelikli iki konu, Rusya-Ukrayna savaşı. Türkiye burada hayli kritik rol oynuyor. Diğer taraftan İsveç’in NATO üyeliği konusunda da yoğun talepler gelmeye devam ediyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bu kapsamda bugün Ankara’da temaslarda bulunacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecek. Türkiye’nin ajandasının en sıcak konularından biri Suriye meselesi.
Erdoğan yakın dönemde Suriye lideri Beşar Esad ile görüşmek istediğini açıklamıştı. Seçimden önce bu buluşma için gerekli şartlar oluşmadı ancak yakında bu girişimlere yeniden hız verilebilir. Erdoğan’ın bu yıl içinde Mısır lideri Sisi ile de ilişkileri normalleştirmek adına ikili bir görüşme yapacağını düşünüyorum.