Yeni dönemde lobilerin etkisi

Beyaz Saray’ın önündeki göstericileri izlerken Ermenistan bayrağı ile toplanan bir grup dikkatimi çekti. Yanlarına yaklaştım, Azerbaycan ve Türkiye aleyhinde açıklamalar yapıyorlar ve yönetimi bu iki ülkeye karşı harekete geçmeye çağırıyorlardı.

Ermeni lobisi, Yahudi ve Rum lobisi kadar olmasa da ABD’de yönetim ve Kongre nezdinde istediklerini yaptırabilen bir güç merkezi. Lobilerin tamamı, seçim kampanyaları süresince adaylara çok yatırım yapıyor, ciddi kaynak aktarıyorlar. ABD sistemi bu para yardımlarına izin veriyor. Belli çıkar gruplarının desteğiyle seçilen senatör ve temsilciler meclisi üyeleri de işbaşına geldikten sonra ellerindeki bütün imkanları bu grupları memnun etmek için kullanıyor.

Joe Biden, kategorik olarak Rum-Yunan ikilisine hayranlık duyan bir lider. Bu duygusal tutumunu siyasi arenada da tekrarlama ve bu kesimin tezlerine sıkı sıkıya sarılma ihtimali var. Böyle hareket ederse Türkiye’yi Trump dönemine göre çok daha fazla zorluk bekliyor demektir. Zira Kongre ile çok sıkı ilişkisi bulunan FETÖ’ye ilave olarak bu dönem Suudi ve Birleşik Arap Emirlikleri sermayesi de Türkiye karşıtı girişimleri ciddi şekilde fonluyor.

ABD’yi iyi analiz eden lobi ve düşünce kuruluşlarının çalışmalarına çok ihtiyacımız var. Washington’da SETA merkezini ziyaret edip, Kılıç Buğra Kanat ve Kadir Üstün’ün organize ettiği bazı etkinliklere katıldım. Uzun süredir ciddi çalışma yapıyorlar. Aynı zamanda Milliyet Gazetesi yazarı olan Ali Çınar’ın başkanı olduğu Turkish Heritage Organization da öyle.

Bu dönemde özellikle New York’ta etkili, kendilerini Atatürkçü veya liberal olarak tanımlayan Türk grupların da desteğini alacak adımlar atılmalı. Anadolu Ajansı ve TRT’nin faaliyetlerine ilave olarak Türkiye’nin güçlü medya kuruluşlarının New York, Washington bürolarına mutlaka sahip çıkması hatta ABD’nin ekonomik güç merkezi California’da da temsilcilik açmalarında büyük yarar var.

Trump’ın geride kalması

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçimi kaybetmesinde bana göre şu nedenler etkiliydi:

1. Covid’in sağlık ve ekonomi üzerindeki yıkıcı etkisi Amerika Birleşik Devletleri’nde çok hissedildi. ABD en fazla ölüm ve vaka sayısının yaşandığı ülke oldu.
2. Aşı, seçim öncesine yetişmedi. Hatta ABD’li şirket Pfizer’ın geliştirdiği aşının yüzde 90 oranında etki gösterdiğini resmen dün duyurması “ilaç şirketleri bile Trump’ın seçilmesini istemedi herhalde” yorumuna açık bir durum oluşturdu.
3. Trump’ın da CovID’e yakalanması, ABD halkında “Koskoca başkan bile bu hale düşüyorsa biz ne olacağız” korkusu yarattı ve bu durum seçmen davranışlarında Biden’ın işine yaradı.
4. Trump’ın istediği gibi bir ekip kuramamış olmasının da etkili olduğu görüşündeyim. Başkan Yardımcısı Mike Pence kitleleri harekete geçirmek konusunda etkisiz kaldı. Türkiye’yi Rahip Brunson’ı serbest bırakması için görülmemiş düzeyde tehdit eden Pence, konu Demokrat Parti ile mücadeleye gelince vasat bir performans gösterdi.
5. ABD basını, elitler ve büyük veriyi yöneten Twitter gibi teknoloji şirketleri blok olarak Trump’ın seçilmemesi için ellerinden geleni yaptı.

Mustafa Kemal Atatürk

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ölüm yıldönümünde bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.