Hocam basın toplantısında dikkatle izledim sizi. İçinizdeki fırtınayı bastırmakta zorlanıyordunuz. Olsun, zorlanın! Size karşı yürütülen sinsi operasyonu bertaraf etmenin tek yolu direnmektir. Pes etmek yok Hocam! Siz kaybederseniz, Galatasaray kaybeder
Sayın Fatih Terim Hocam, bu ülkede başarıya giden yol, Kaf dağına giden yol gibidir. ‘Başarı’ dediğimiz sihirli elmaya sahip olmak istiyorsanız, önünüze çıkarılan engelleri aşmak zorundasınız.
Kasırgaları atlatacaksınız, cehennemi çukurlardan, sırat köprülerinden geçeceksiniz, ilkel yaratıklarla (!) boğuşacaksınız, ihanetler yaşayacaksınız; ama yılmayacaksınız, durmayacaksınız. Bir kez denediniz bunu. Ve başardınız. Türkiye’yi alışık olmadığı bir hazla tanıştırdınız. Lakin, kısa sürdü. Oysa işiniz daha bitmemişti. Neyse ki dönüşünüz çabuk oldu. Sonra tekrar kolları sıvadınız. Yine aynı dahili ve harici bedhahlar çıktı karşınıza.
[[HAFTAYA]]
Dahili bedhahlar iş başında
İlahlar sizi 100. yıllara filan kurban verdi. Çabuk pes ettiniz. Şimdi üçüncü kez yola koyuldunuz. Yarım bıraktığınız işi tamamlamak istiyorsunuz. Ne var ki, burda düzen değişmedi.
Hariciler can derdinde, ama dahililer her zamankinden daha güçlü! Sizi durdurmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hocam, Kayseri maçı sonrası basın toplantısında dikkatle izledim sizi. İçinizde kopan fırtınaları bastırmakta zorlanıyordunuz. Olsun, zorlanın! Çünkü, size karşı yürütülen sinsi operasyonu bertaraf etmenin tek yolu direnmektir. Pes etmek yok Hocam! Siz kaybederseniz, Galatasaray kaybeder! Türkiye kaybeder!
14 Şubat 2012, Salı 04:00
Haberin Devamı