İşin sırrını sanırım hepiniz çözmüşsünüzdür. Galatasaray’ın diğerlerinden farkı, tam bir ‘takım’ olmasıdır. Bütünleşme, birbirini tamamlama, ekip ruhu öyle boyutlara ulaşmış ki, Sarı-Kırmızılılar, adeta canlı bir organizma gibi hareket ediyor
Futbolda takım olma olgusunun son yıllardaki önemini bilmeyen kalmamıştır. Bunu tüm dünyaya en iyi ispatlayan örnek elbette Barcelona’dır. Modern çağın en büyük futbol fenomeni haline gelen Katalan ekibine baktığınızda karşınıza 11 parçadan oluşan canlı bir organizma çıkar.
Her yöne birlikte hareket eden akışkan bir madde gibidirler. İşte bu özelliğinden dolayı Barça modeli, dünyadaki tüm teknik adamların dikkatle izleyip, uygulamaya çalıştığı bir modeldir.
[[HAFTAYA]]
Galatasaray’da 3. serüvenine çıkan Fatih Terim’in de oluşturmaya çalıştığı böyle bir şeydir. Son derbi maçı bir kez daha göstermiştir ki, Galatasaray bu yolda çok mesafe kat etmiştir. Sarı-Kırmızılılar’ın diğerlerinden farkı da ‘takım’ hüviyetine kavuşmasıdır.
Ligin üzerinde
Mutlaka bazı eksiklikler vardır, ancak bu kadar kısa zamanda bu noktaya gelebilmesi bile gelecek açısından son derece ümit vericidir. Terim, öyle bir ekip ruhu oluşturmuş ki, bütünleşme, birbirini tamamlama, yardımlaşma ülke standartlarımızın üstüne çıkmış.
Baros gibi uluslararası standartta bir yıldızı dahi yedek kulübesine mahkum edebilen, oynadığında da kendi ceza alanına kadar adam kovalatabilen bu sistem Türk futbolu için bir şanstır. Öyle anlaşılıyor ki, ustalığının doruğuna çıkmış olan Fatih Terim, bir Avrupa Kupası daha kaldırmadan bu işin peşini bırakmayacak.
21 Mart 2012, Çarşamba 04:00
Haberin Devamı