Abdullah Gül, Paris'te Ritz'de kaldı çünkü…

Grand Palas’deki, ‘Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı’ sergisi Paris’te süren ‘Türk Sezonu” kapsamında 9 Ekim’de açıldı. Bence sönük bir açılış töreniydi! Sergiyi, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül birlikte açtı. Gül’ün eşi Hayrünissa Hanım törendeydi ama Sarkozy, eşi Carla Bruni’yi nedense getirmemişti.

Abdullah-Hayrünissa Gül, Paris’in mücevhercileriyle ünlü meydanı Place Vendome’daki meşhur Hotel Ritz’de kaldılar. Hani şu Prenses Diana ve sevgilisi Dodi El Fayed’in trafik kazasında ölmeden önceki son akşam yemeklerini yiyip çıktıkları otel… Cumhurbaşkanı Gül, Paris’te en büyük itibarı kesinlikle Hotel Ritz’de gördü. Gül, Sarkozy’de bulamadığı ilgi ve yakınlığı Ritz’in yöneticileri ve personelinde fazlasıyla buldu! Zaten Ritz’in seçilmesi de bilinçli bir tercihti.

Paris’in bu ünlü otelinin genel müdürlüğünü 4 yıldır bir Türk yapıyor: Ömer Acar. Ritz’in sahibi de Londra’da yaşayan ve İngilizler’den bir türlü vatandaşlık alamayan bir Müslüman: Muhammed El Fayed… Diana ile aynı kazada ölen Dodi El Fayed’in babası. Londra’nın en ünlü mağazası Harrods’ın da sahibi. Bu tablo içinde Gül çiftinin Ritz’de kral muamelesi görmesi çok doğaldı. Sergi açılışı için Paris’e toplam 50 kadar Türk gazeteci davet edilmiş.

En ucuz oda 720 euro
Bu gazetecilerin bir bölümü İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın, diğer kısmı da İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın misafiriydi. Bu gazeteciler Paris’in standart otellerinde kaldılar. Bir de sergi açılışı için Cumhurbaşkanı Gül’ün bizzat davet ettiği 7 gazeteci var: Oral Çalışlar (Radikal), Doğan Hızlan (Hürriyet), Aslı Aydıntaşbaş (Akşam), Güneri Civaoğlu (Milliyet), Nazlı Ilıcak (Sabah), Rasim Özdenören (Yeni Şafak) ve Hasan Bülent Kahraman (Sabah).

Hasan Bülent Kahraman dışındaki gazeteciler Paris’e Gül’ün uçağıyla gelip döndü. Hasan Bülent Kahraman ise ekibe Paris’te dahil oldu ve sonra da Paris’te kaldı. Bu 7 gazeteci Gül ile aynı otelde yani Ritz’de konakladı. Belirtmekte yarar var, Ritz’in en ucuz odası 720 euro. Eeee! Cumhurbaşkanı Gül’e yakın olmanın ödülü de artık bu kadarcık olsun değil mi?

Eiffel Kulesi kırmızı-beyaz ama…
Fransa’daki‚ ‘Türk Sezonu’ bence tam bir fiyasko oldu. Çünkü oldum olası Türkiye’ye sıcak bakamayan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bu etkinliğe hiç ilgi göstermedi, destek vermedi. Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe’nin tek başına gösterdiği gayretler de yetersiz kaldı. Hal böyle olunca etkinlik Fransızlar yerine bizim buradaki gurbetçileri mutlu etmekle kaldı. Cumhurbaşkanı Gül’ün, Sarkozy ile birlikte açtığı ‘Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı’. sergisi bence bu etkinliğin göz bebeğiydi.

11 Ekim’de bitecek
Gül 8 Ekim’de Paris’e geldi. Paris’in simgesi olmuş Eiffel Kulesi 6 Ekim’den başlayarak Türk Bayrağı’nın renkleri olan kırmız-beyaz ışıklarla aydınlatıldı. Bu aydınlatma 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na kadar sürecekti ve kırmızı-beyaz Eiffel’in üzerinde ay ve yıldız da olacaktı. Ama her ikisi de olamadı… Işıklandırma 11 Ekim gecesi bitecek. Ay-yıldız da hak getire. Gül’e basın mensupları sordu: “Eiffel, kırmızı-beyaz da, yıldız ile ay nerede?” Gül’ün cevabı kısa ve alaycıydı: “Gökte!”

Gazetelerde dün görmüşsünüzdür: Abdullah- Hayrünissa Gül, kırmızı-beyaz Eiffel’in önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Bu fotoğrafın çekildiği yer Eiffel’in tam karşısındaki Trocadero Meydanı. Gül çifti yoğun güvenlik önlemleriyle çevreyi rahatsız etmemek için kırmızı-beyaz Eiffel’i görmeye saat 24.00’ten sonra gittiler. Zaten o saate kadar da başka programları varmış.

Cafe de I’Homme
Trocadero Meydanı’ndaki Musée de l’Homme’un içerisinde Paris‘in en güzel Eiffel manzarasına sahip restoranı Café de l’Homme var. Paris’e yolunuz düşerse yemeğe olmasa bile bir kadeh şampanya içmeye mutlaka Café de l’Homme’a uğrayın ve Eiffel’i (11 Ekim’e kadar kırmızı-beyaz olarak) içinize sindirerek seyredin. Şansınız varsa o gece gökte ay ve yıldız da olur! Gül çifti önceki gece Café de l’Homme’da oturamamış. Çünkü gittikleri saatte kafe kapalıymış.

Bu gezi önceden programlanmış olmadığı için de Paris Türk Büyükelçiliği görevlileri kafenin açık tutulması yönünde girişimde bulunamamış. Eiffel’in kırmızı-beyaz ışıklandırılmasının başladığı ilk gece olan 6 Ekim’de Türk Büyükelçisi Osman Korutürk (eski Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün oğlu) en doğru tercih olan Cafe de l’Homme’da davet verdi.

Ama maalesef davet pek parlak geçmedi. Konuklar da davete gelirken gerektiği gibi özenli ve şık giyinmemişlerdi. Ve son bir cümle: Sarkozy’nin kişisel gayretiyle(!) ‘Türk Sezonu’ hedefine ne yazık ki ulaşamadı.