Gazeteci Nebil Özgentürk; Atatürk hakkında “O daima şıktı” adında bir kitap yazmıştı. Kitapta modacı Vural Gökçaylı “Atatürk 1930’lu yıllarda Türk Ordusu’nun kıyafetlerini Fransız modacı Coco Chanel’e tasarlattı.
Bu siparişle ilgili belgeleri Fransa’nın başkenti Paris’te ulusal kütüphanede buldum” diyordu. Fransa Ulusal Kütüphanesi’ndeki belgeleri ve konuyu uzun uzun araştırdım ama hiçbir bilgiye ulaşamadım. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Chanel tasarımları giydiği internette sadece Türk sitelerde, Vural Gökçaylı’nın ortaya attığı bir ‘iddia’ olarak geçiyor. ‘Fransa Ulusal Kütüphanesi’nde ise ne bir yazı, ne de bir belge bulunuyor. Varsa da Coca Cola’nın formülü gibi, öyle gizli ki, bugüne dek Vural Bey’den başkası görmemiş!
Nüfus memuru hatası
Bugün Coco Chanel diye bildiğimiz tasarımcının gerçek soyadı Chanel değil Chasnel. evlilik dışı bir beraberlikten, ilgisiz bir anne-babadan doğunca nüfus memuruna her kim gitmişse ismini de Chasnel yazdırmış. Tıpkı bizde ismi Keman olan Kemal’ler, Meşe olan Neşe’ler gibi... Yani nüfus kağıdına bakılırsa Coco’nun tam adı ‘Gabrielle Bonheur Chasnel’.
Issız Prada
2005 yılında Amerika Texas’ın kasabası Marfa’da Michael elmgreen ve İngar Dragset isimli iki sanatçı; çağdaş sanat olarak çöl ortasına Prada Marfa ismiyle sözde mağaza inşa ediyor. Tezgahtar, satış falan yok. Her şey sembolik. Gerçekçi dursun diye de içeriye Prada’dan çanta ve sağ tek ayakkabı koyuyorlar. Sonra da “Biz buna bakım yapmayalım, doğa şartlarında yıkılana kadar dursun” diyerek dükkanı terk ediyorlar. Bilin bakalım ne oluyor? 6’ncı gün hırsızlar camı çerçeveyi indirip içeriyi boşaltıyor. Sağ tek pabuçları ne yaptılarsa artık... Mağaza yine yapılıyor, yine vandalizm, yine tamir, yine valdalizm... en son 2014’te yine tamir vardı... Şaşırdınız mı? Ben hiç şaşırmadım...
150 bin dolarlık çöp
Mart 2007; ismini gizleyen ve 14 mahlasını kullanan bir sanatçı Louis Vuitton’u tiye almak için fotoğraftaki kolajı yapıyor. Kendi blog’undan yandaki fotoğrafı paylaşıp: “Önümüzdeki sezonun yeni trendi ‘Urban Satchel’ model çanta. 150 bin dolar ama bütün artistler sırada” diyor; marka olarak da Louie Vuitton yazarak ironi yapıyor. Sosyal medyadan tutun, New York’ta basılı yayın Daily Metro gazetesi dahil herkes bu şakayı ciddiye alıyor ve çantayı “Fransız moda evi Louis Vuitton’un yeni modeli” diye haber yapıyor! Bugün Google’da dünyanın en pahalı çantalarını aratın, hala bu çöp çıkacak...
Efsane aşkların gerçek yüzü
Alain Delon 23 yaşında henüz ‘kimse’ olduğu yıllarda yıldız Romy Schneider ile Christine filmini çevirme fırsatı yakalıyor. 1958’de çekimler için Almanya’dan Paris’e gelen Romy’yi karşılamaya bir buket kırmızı gül alıp havaalanına gidiyor. İlk görüşte aşık oluyorlar. Schneider, Delon için Paris’e taşınıyor, bir yıl içinde nişanlanıyorlar. Aradan 5 yıl geçiyor, ortada evlilik falan yok... Romy bir film çekimi için Amerika’da... Paris’e dönüşünde evde bir buket kırmızı gül ile veda mektubu buluyor: “Nathalie ile Meksika’ya gidiyorum. Sevgiler Alain”. Terk edilen Romy tekrar Berlin’e yerleşiyor. Alain Delon da Nathalie Delon ile evleniyor. Artık birisine ‘Alain Delon gibi adam’ derken bir daha düşünürsünüz...
Hermes’in ‘Petit H’ koleksiyonundan puzzle. Timsah derisi çantalarının artan derilerinden imal(?!) Fiyatı 2 bin euro. Başka sözüm yok sayın hakim, tanık sizindir.