Işıl CinmenMert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

HABERİ PAYLAŞ

Mert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

Kitabın ismi, Küçük İşler Büyük Özgürlükler. Vaadi şu: Şu an ne kadar para kazanıyor olursanız olun, mevcut kazancınızla 15 yıl sonra bir daha hiç çalışmak zorunda olmayacak kadar zengin olmanızın yollarını bu kitapta bulacaksınız. Para kazanmanın sırlarını öğrenip uygularsanız sistemden çıkış pasaportunuzu alacak, finansal özgürlüğünüze kavuşacaksınız.

Mert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

Hayli çekici tınlayan bu vaadin sahibi, kitabın yazarı Mert Başaran.
Mert Başaran bir ekonomist değil ama paraya ilgisi çok küçük yaşlarda başlıyor. Tasarruf ederek servet sahibi olmuş başarılı bir dede ile o serveti hesapsızca harcayarak bitiren hiç çalışmamış bir baba arasında savrularak büyüyor. Kurumsal şirketlerde çalışırken Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan 100 kadar kişiyle yakın teması oluyor ve onların parayı nasıl yönettiklerini gözlemliyor. Not alıyor, kopyalıyor ve öğrendiklerini uygulayarak, yedi yıl önce daha 37 yaşındayken ‘modern köleliğine’ son veriyor; finansal özgürlüğünü satın alıyor. Söz, ‘para kazanmanın unutturulmuş sırları’nı anlatan Mert Başaran’da. 

Haberin Devamı

Para sizin için ne demek?

Para iki yüzlü bir madalyondur. Bir yüzü seçimlerinizi özgürce yapmanızı sağlar yani para özgürlüktür. Aynı para, doğru kullanmadığında sizi köle haline getirir.

Paraya olan ilginiz nasıl başladı?

Biz dokuz jenerasyon Bakırköylüyüz. Ben, dedem sayesinde zengin sayılabilecek bir aileye doğdum. Dedem küçük küçük biriktirerek, tasarruf ederek mülk sahibi olan başarılı bir adamdı. Ben 10 yaşındayken dedem vefat etti ve sonra babamın devri başladı. Dedemden kalma, satsan bitmeyecek kadar çok apartmanımız vardı. Babam hiç çalışmadı ama bizi öyle güzel ve yüksek standartta yaşattı ki sonunda tüm varlık eridi ve borç batağına battık. Bu iki uç arasında büyümek, onları gözlemlemek bana parayla ilgili daha küçük yaşta çok şey öğretti.

ARKADAŞLARIM iPod ALIRKEN BEN HİSSE ALDIM, O 100 DOLARLA BUGÜN EV ALDIM

Öğrendiklerinizi nasıl özetlersiniz?

Mevcut kazancınızla ileride zengin de olabilirsiniz, fakir de… Mütevazı yaşarsanız paranızı sonsuza kadar yönetebilir ve özgür olabilirsiniz. Ama insanın zaafları sınırsızdır. Ne kadar çok para olursa olsun, bitmeyecek sanarak 300 kilometreyle gider ve frene basmazsanız o para biter. Standartlarınız yükseldikçe onlara bağımlı hale gelirsiniz ve paranın kölesi olma süreci çoktan başlamış olur. 21 yaşından itibaren babamın borçlarını ödemeye başladım çünkü eve hacizler geliyordu. Babamın borçlarına rağmen çalışmaya başladığım yaştan itibaren küçük küçük yatırımlar yapmaya başladım.

Haberin Devamı

Ne gibi?

Arkadaşlarım iPod alırken ben iPod’u üreten Apple’ın hissesini aldım. Hisse aldım deyince inanılmaz paralar gibi düşünmeyin. Çok küçük paralarla da yatırım yapabileceğinize inanmanız lazım. Zeki olmanız o kadar önemli değil ama istikrarlı olmanız çok şeyi değiştirir.  

iPod o zaman 100 dolardı ve bugün hem o iPod hem de ona verilen 100 dolar çöp oldu. Ama benim 100 dolara aldığım Apple hissesi 300 kat arttı. O gün almadığım iPod, bugün bana 30 bin dolar olarak geri döndü ve onunla bir stüdyo daire aldım. Bir şey alırken “Bu bir ihtiyaç mı?” diye sormak lazım.

Haberin Devamı

Mert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

GERÇEK ZENGİNLER GÖSTERİŞ YAPMAZ, ZENGİN OLAMAYANLAR YAPAR

İstediğimiz bir şeyi almadan önce sürekli “Bu bir ihtiyaç mı?” diye sormak biraz sıkıcı bir hayat yaşamamıza sebep olmaz mı?

Tasarruf eğlenceli olmayabilir ama özgürlüğünüzü kaybetmemenizi sağlayacak etkili bir önlemdir. Çok zengin arkadaşlarım var ve onlar da geçim sıkıntısı içindeler. Çünkü geçinememek öyle bir şey ki, 50 bin lira kira verip deniz manzaralı evde oturur, bilmem ne marka araba alırsan ayda 100 bin liraya da geçinemezsin. Bir örnek vereyim; Ulus’ta milyon dolarlık bir evde oturan bir danışanım işlerin kötü gitmesi sebebiyle ay sonunu getiremiyordu ve sıkıntı içindeydi. Ona evini satıp Esenyurt’ta 60 tane daire almasını önerdim. Bunu yaptı, her birini 1000 liraya kiraya verdi. Şimdi kendisi Gayrettepe’de oturuyor ve kiralardan kalan 50 bin lira ile sıkıntısız bir şekilde geçiniyor.

Standartlarını düşürerek hayatını kolaylaştırdı yani…

Evet ve bu doğru bir karardı. İnsanlar değerli olduklarını hissetmek için Ulus’ta oturup Prada giymek, Rolex takıp adamın 10 dolara yaptığı çantayı 20 bin dolara almak zorunda olduklarına inandırıldı. Bu doğru değil! Sen onun ürettiği marka ayakkabıyı almak için borca girerken Avrupalı parmak arası terlikle yanından geçiyor! Özeti, her şeyden önce aşağılık kompleksiyle beslenen bu gösterişçi Ortadoğu kafasından çıkmak lazım. Gerçek zenginler gösteriş yapmaz, zengin olamayanlar yapar.

Mert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

SÖYLEDİKLERİMİ HAYAT FELSEFESİ YAPAN PARASAL OLARAK BAŞARILI OLUR

Siz fiyatı daha az olan bir alternatif varken daha pahalısının kullanılmasına her halükârda karşısınız sanırım, doğru mu?

Benim danışanımsanız size iPhone aldırmam, lüks arabaya bindirmem. “Bu paraları buraya buraya yatırın, bunun sonunda beş yıl içinde sana bu kadar para kazandıracağım” derim ve dediğimi yaparım. Nasıl ki beslenme koçuna gidiyorsunuz ve “10 kilo fazlan var, vermek için salata yiyeceksin” diyor. Sen de paran olması için 30 bin liralık telefon kullanmayacaksın. Bu cimrilik değil, bu tutumluluk. Kitapta yazdıklarımı hayat felsefesi haline getiren birinin parasal anlamda başarılı olmama ihtimali yoktur.

DOLAR PARANIZI PUL EDER, PARANIZI DOLARDA TUTMAYIN

Tasarruf ettik ve elimizde bir para birikti diyelim. Bu röportajı okuyanlara parayla ilgili bilmeleri gereken ilk şeyi söyler misiniz?

Dolar paranızı eritir. Dolar uzun vadede paranızı pul eder çünkü kendi enflasyonu vardır. Şöyle bir örnek vereyim: Vakti zamanında çok ünlü bir futbolcu Galatasaray’a 152 bin dolara gelmişti. O günlerde bu olay olmuştu, çok iyi bir paraydı, çok güzel yaşadı. O gün bu parayla 40 daire alabilirdin ama bugün 152 bin dolara ancak Beylikdüzü’nde bir daire alırsın.

Peki ne yapmak gerekiyor?

Parayı dolara değil dolar bazı artacak varlıklara yatırmak gerekiyor. Tarım emtia fonuna para yatırabilirsiniz çünkü tarım giderek değerlenecek ya da Elon Musk’a, Mark Zuckerberg’e ortak olabilirsiniz. Beceremiyorsanız her bankanın ‘Eurobond’ fonu var; bunlar her yıl yüzde altı-sekiz arası dolar bazında faiz veriyor. Bunları yaptığınızda paranızı enflasyondan korursunuz. Hiçbir şey bilmiyorsanız da annelerimiz gibi altın alabilirsiniz. 2000 yılında 100 doları köşeye koyduysanız bugün yine 100 dolarınız olur. Ama 2000 yılında 100 dolarınızı altına koyduysanız bugün altınınız 500 dolar karşılığı değerindedir. Altın biriktirmek paranızı enflasyondan korur ama sizi zenginleştirmez.

Mert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

ÇÖP EV SATIN ALIN, DÜŞENİN DOSTU OLUN

Zenginleşmenin formülü ne?

Şu anda Türkiye’de iki büyük fırsat var: Birincisi eski ev satın almak. Bu dönemde inanılmaz bir konut stoku var ve eski evler sürekli dönüşüyor. Yıkılacak, çöp evleri satın almak iyi bir yatırım yolu. İkincisi ise devletin büyük projeler yaptığı milyon dolarlar yatırdığı yerlerde büyük toprak parçası almak. Türkiye’deki en büyük zenginlerin kaynağı toprak zenginliğidir. Doğru yerden doğru toprak alacaksın. Bunu yaptığında para geometrik olarak artar. Çok zengin bir müşterim şöyle der: “Paramın üçte birini toprağa, üçte birini altına, üçte birini şirketime yatırırım.” Müthiş bir bakış açısı. Yavrulatmayı bilirseniz para her zaman yavrular.

Şu anda 20 bin doları olan bir danışanınıza ne yapmasını söylersiniz?

Borsadan iyi anlıyorsanız ya da iyi bir danışmanlık alıyorsanız iyi şirketlerden fon alın. Koç, Sabancı, Mark Zuckerberg gibi batmayacak şirketlere ortak olun. İstanbul’da ya da Anadolu’da (Kayseri, Bursa, Eskişehir gibi…) arsa payı büyük, çöp gibi ev alın. Geçen gün Kayseri’den 190 bin liraya ev aldırdım ve ev yakında 1,5 milyon olacak. Bunların hepsinden çok kazandıran ise devletin çok büyük proje yaptığı yerlerden (sanayi bölgeleri, köprüler, otobanların etrafı…) tarla almak. Enflasyon sürekli parayı kemiriyor. Mal almak lazım.

EMEKLİLİK FONLARINIZI YÖNETMEYİ ÖĞRENİN

Bireysel emeklilik sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aslında sistem mükemmel ama kullanıcıların yüzde 95’i bireysel emeklilik fonlarını yönetmeyi bilmiyor. İlk gün bir fon almış koymuş, takip etmediği için de parası enflasyonun altında kalıyor. Sigortacınızdan ya da bankacınızdan bunun desteğini almanız lazım ama maalesef satarken satıyorlar, sonra ortadan kayboluyorlar. Sen bana 100 bin liranı versen ve “Bununla ne yaparsan yap” dersen, iyi niyetliysem hisse senedi ve altın alırım, kötü niyetliysem kamu dış borçlanmaya koyarım.

Mert Başaran: Zengin olmanın gizli ama basit sırları var

BORSA KUMAR DEĞİLDİR, SATARSAN BATARSIN, TUTARSAN KAZANIRSIN

 Hisse senedi alırken neye dikkat edeceğiz?

En çok para hisse senedinde vardır. Türkiye’de borsa çok kazandırır aslında ama insanlar borsayı kumar gibi görüyorlar. Borsada alıp satarsan her zaman batarsın ama tutarsan ve sabredersen her zaman kazanırsın. THY’nin hisse senedini dipteyken aldın diyelim, THY batar mı? Batmaz! Sadece fiyatı düşer. Hatta düşerse daha çok alacaksın. Ancak insanlar düşünce panik oluyor ve satıyor. Bankaların hisse senedi fonlarını alın. Uluslararası teknoloji fonu diye bir fon var, çok iyi. Bu fonu satın aldığında Amerika’nın en iyi şirketlerine ortak oluyorsun ve fonun dolar bazında artıyor. Temettü 25 fonu da çok iyi. Altın biriktirir gibi bu fonları almalısınız. 2015-2019 arası bir sürü kişiye 100 bin TL’ye ev aldım. Şu anda evler 800 bin lira… Sekiz kat arttı. Bir şey uzun süre artmazsa patlaması büyük olur. Bir şey düşmüşse ve dipteyse düşenin dostu olun. Ben daima düşenin dostuyum. Bir şey düştüyse hiç düşünmem, giderim alırım hemen. Gecenin en karanlık anı, sabaha en yakın zamandır.

Fotoğraflar: Ozan GÜZELCE

Sıradaki haber yükleniyor...
holder