Sağlık fütüristi Dr. Cenk Tezcan, sadece 10 yıl sonra ameliyatların çoğunu robotların yapacağını söylüyor.
IŞIL CİNMEN
isil.cinmen@posta.com.tr
Sağlık fütüristi Dr. Cenk Tezcan’ı İsviçre Ticaret Odası Derneği’nin Türkiye’de düzenlediği ‘Uzun, kaliteli, sağlıklı ve mutlu yaşamın sırlarını keşfetmek’ etkinliğinde dinledim.
Çok yakın bir gelecekte sağlık alanında yaşanacak gelişmeleri anlattıkça Taş Devri’nde yaşıyor gibi hissettim. Diyordu ki;
✔ 10 yıl sonra ameliyatları robotlar yapacak.
✔ Evimizdeki akıllı klozetler her sabah bize check-up yapacak.
✔ Hastaneler, sağlıkhanelere dönüşecek.
Yanına gittim ve biz yaşarken gerçekleşebilecek en şaşırtıcı olasılıkları anlatmasını istedim.
Siz geleceği bilebiliyor musunuz?
Geleceği bilmek denemez. Fütüristler, geleceği farklı disiplinlerden yararlanarak öngörür ve tasarlar. Nasıl ki geçmişte yaşamadık ama bilimsel verilerle tarihi anlamaya çalışıyoruz; işte fütüristler de bunun gelecek tarafına bakıyor.
Hayatımızı şekillendiren birçok trend var. Bu trendleri gören, yararlı olacakların peşinden giden, o gelecek lehine mücadele eden kişiye fütürist diyoruz.
Bugüne bakarak gelecekte bir hastaneyi düşleyelim. İçinde robot doktorlar mı olacak?
Tıbbi teknoloji önlenemez bir şekilde gelişiyor. Yapay zekanın işin içine derinden girmesiyle tıptaki meslekler de şekil değiştirecek. İnsan doktor hiçbir zaman ortadan kalkmayacak ama evet, robot doktorlar olacak.
Asıl işi robot doktorlar mı yapacak?
2030’larda işin teşhis ve tedavi kısmını yapay zekalara bırakacağız. Doktor, sadece hastayı takip altında tutacak. Tıp fakültesinde bize öğrettikleri ansiklopedik bilgilerin hepsini robotlar da öğrenebilir.
Yakında yapay zekaya bu ansiklopedik bilgilerin hepsi yüklenecek ve doktordaki ansiklopedik bilgiye ihtiyaç kalmayacak. Her halükarda doktorun kapasitesi, yapay zekadan daha aşağıda olacak.
Ameliyatı kim yapacak?
Büyük ihtimalle robotlar yapacak.
Yapay zeka da insanın elinden çıkıyor. Ya hata olursa?
İnsan hatasından fazla olmaz. 2018’de Türkiye’de trafik kazaları nedeniyle yaklaşık dört bin kişi hayatını kaybetti, bunların yüzde 90’ı insan hatasıydı. Ayrıca yapay zeka, sahip olma şeklimizi değiştirecek; bugünkü gibi maddeye değil hizmete sahip olacağız.
Mesela, sürücüsüz arabalar yaygınlaştığı zaman otomobil satın alma trendi azalacak ve sonunda yok olacak. Bugün en kötü arabayı 100 bin TL’ye alıyoruz. Oysa gelecekte istediğimiz otomobili ücret karşılığında çağırıp hizmet alacağız.
Sağlıkhane ne demek?
Var olan sağlık sistemi bizim sağlığımızla değil, hastalığımızla ilgileniyor. Sistem bizi ancak hasta olduğumuzda, doktora gittiğimizde tanıyor. Bugün en lüks hastanede bile adımınızı hastaneden dışarı atınca kimse nasıl olduğunuzu sormuyor.
Oysa bu merkezler ‘sağlıkhane’ye dönüşmeli. Bu da tüm zihniyetin değişmesi anlamına geliyor. Hasta olmadan önce sağlığımızı nasıl koruyacağımızı öğrenmemiz ve uygulamamız gerekiyor. Teknolojik ilerlemeler bu değişimi içselleştirmemizi kolaylaştıracak.
Nasıl?
Sistem kendi sağlığımızdan sorumlu kalmamızı şart koşacak. Sensör teknolojisiyle sağlık durumumuz hakkındaki verileri evde kendi başımıza ölçebileceğiz. Mesela en ufak örneğiyle Apple Watch sert bir düşüş algıladığında hareket etmezseniz acil servise haber veriyor, uyku sürenizi ölçüyor ve kalp atışlarınızı denetliyor. Ki bu sağlık için yapılmamış bir alet, bir de sağlık için yapıldığını düşleyin.
Düşleyelim.
Sensör teknolojisinin geleceği noktalardan biri ‘akıllı evler’. Tuvalette her sabah baktığımız ayna ve klozet bizi tanıyacak. Akıllı klozetlerdeki sensörler her sabah bize checkup yapacak. Bu sayede birçok hastalık ve hatta kanser vücudumuzda oluşmadan çok önce tespit edilecek. Akıllı aynaların piyasaya çıkması uzak değil. Birçok bilim insanı bunun üzerine çalışıyor.
Akıllı aynalar çok mu pahalı olacak?
İlk başta evet. Bu her zaman böyledir. İlk çıktığında zenginler kullanır sonra ticarileşir ve herkesin kullanabileceği hale gelir. Standart hale gelmesi 30 yılı bulmaz.
Peki, bu bilgiler sigorta şirketleri ile ilişkileri nasıl etkileyecek?
10 yıl sonra nüfus yaklaşık 8.2 milyar olacak. İnsanların 4’te 1’inin kronik hasta, 4’te 1’inin obez olacağı varsayılıyor. Şöyle düşünün: Mevcut sağlık harcamasının yüzde 80’ini sağlıksız koşullarda yaşayanlar harcıyor. Biri hiç sigara içmiyor, düzenli uyuyor, spor yapıyor.
Diğeri hiç yürümüyor, sigara ve içki içiyor, sağlıklı yaşamıyor. Ama bu ikisi aynı ödemeyi yapıyor. Burada da bir adaletsizlik yok mu? Kendine iyi bakan ve iyi yaşayanlar ayda 300 TL’ye sigortalanacak ama iki paket sigara içenler 3000 TL’ye sigortalanacak. Dünya buraya doğru gidiyor.
ZENGİNLER ÜSTÜN IRK OLACAK
Gelelim büyük resme, Google’ın başmühendisi Ray Kurzweil’ın başlattığı Singularity (tekillik) akımı, “Ölüm bir hastalıktır, biz 2050’lere kadar ölmemeyi başarabiliriz” diyor. Mümkün mü sizce?
Bu karbon yapımızla ölümsüzlük mümkün değil. Şu an insanın rekor yaşı 120 civarı. 2045’e gelindiğinde tekillik oluşacak. Bilgisayarın kapasitesi insan beyniyle aynı olacak. İnsan beynindeki tüm bilgileri, kişiliği, beş duyuyu, zaman içinde organik olmayan makineye aktarabileceğiz. Ama bu karbon yapımızla en fazla 140-150 yaşına kadar yaşayabiliriz gibi görünüyor.
Yarı robot yarı insanlar olacak yani…
Organik insan giderek azalacak mı? Muhtemelen azalmayacak. İyi tarafı, genetik hastalıklar ortadan kalkacak. Daha anne karnındayken tespit edilen birtakım hastalıklar genetik cerrahiyle doğumdan önce ortadan kaldırılacak. Kötü tarafı ise genetik beceriler parayla doğru orantılı olacağı için zenginler genetik olarak üstün ırk olacak; tasarlanmış bebekler mümkün olacak.
FÜTÜRİZM NEDİR?
Fütürizm; İngilizce future (gelecek) kelimesinden geliyor. Gelecekle ilgili her şeyi sosyolojik, ekonomik, psikolojik, ekolojik, teknolojik açıdan irdeleyen bir disiplin. Tıpkı tarih gibi. En yalın tanımı ile Fütürizm; olumlu gelecek tasarımı demek. Fütürizm, geleceğe dair bilimsel temellere dayanan beklentileri senaryolaştırır.