Önce A Milli Kadın Voleybol Takımımız, ardından milli sporcu ve serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemize tarihi başarılar getirdiler. Sadece onlar değil, 2 altın 1 bronzla ilk kez takım olarak dünya şampiyonu olan Tekvando Kadın Milli Takımı, Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 6. kez altın madalya kazanan Yasemin Adar Yiğit, Para Yüzme Dünya Şampiyonası’nda 3. olarak Olimpiyatlarda yarışma hakkı kazanan Sümeyye Boyacı hepimizi gururlandırdı.
Milletler Ligi’nde şampiyon olarak dünya sıralamasında ilk kez birinci sıraya yükselen kadın voleybol takımımıza ve diğer başarılı sporcularımıza olduğu gibi Cumhuriyet’in 100. yılında 100 metre rekorunu kıran Şahika Ercümen’e de medyada yeterli yer verilmediğini ya da yarattığı etki kadar ilgi göremediğini düşünüyorum ve biraz kendisinden bahsetmek istiyorum. Şahika Ercümen, 1998’den bu yana katıldığı yüzme ve sualtı sporları müsabakalarında ulusal ve uluslararası 100’ün üzerinde madalya ve kendi alanında birçok hem Türkiye hem de dünya rekorunu elinde bulunduruyor.
Türkiye’nin ilk kadın serbest dalış eğitmeni de olan Ercümen, rekorlarının yanı sıra her dalışında tüm dünyaya mesajlar vermeyi kendine amaç edinmiş bir sporcu. Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılında şehitleri anmak amacıyla 24 metre derinlikteki İngiliz savaş gemisi Majestic’e dalarak şehitlerin anısına çelenk bıraktı. 2016 tarihinde, Kaş açıklarında, “Değişken Ağırlıklı Paletli” alanında 110 metreye dalarak yeni bir dünya rekoru kırdı. Bu rekorunu “Şehitler İçin Tek Nefes Tek Yürek” pankartı açarak şehitlerimize adadı. Bu rekorla su altında en derine inen insan unvanını aldı. Bunlarla da yetinmedi.
Hem dünya rekoru kırmak için hem de Salda Gölü ve çevresinin korunmasına dikkatleri çekmek için daldı. Salda Gölü’nün dünyada Mars gezegeninin özelliklerini taşıyan iki yerden biri olduğunu pek çoğumuz bu vesileyle öğrendik. Cumhuriyetimizin 93’üncü yılı için, paletsiz 93 metreye dalarak bir dünya rekoru daha kırdı. Paletle ise 110 metreye 2 dakika 44 saniyede indi. 2021’de, Antalya’nın Kaş ilçesinde paletsiz değişken ağırlık kategorisinde 100 metreye dalarak yine dünya rekoru kırdı. Şahika Ercümen hiç vazgeçmedi, imkansızlıklar onu asla durduramadı.
Hep daha iyisi için çalıştı. Kendi rekorlarını egale etmek için kendisiyle yarıştı. Engel tanımayan arzusuyla bir astım hastasının Dünya Serbest Dalış Rekortmeni olabileceğini kanıtladı. İşte bu azimle 20 senedir verdiği emeğin karşılığını aldı. Bahamalar’da yer alan Mavi Çukur’da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası’nda 100 metreye 3 dakika 14 saniyede dalarak Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye rekoru kırdı. Türkiye Serbest Dalış tarihinde hem kadınlarda hem de erkeklerde sabit ağırlıkla 100 metreye inen ilk sporcu oldu.
Kendisinin de ifade ettiği gibi bu hiç kolay olmadı. Yeterli desteği göremedi. Antrenman ve yarışma masraflarını zar zor kaşılarken, yeri geldi kırık paletle, yeri geldiğinde başka ülkeden bir sporcunun paletini kendisine küçük gelse de ödünç alarak yarıştı. Başında antrenör yoktu, her dalışta diğer dalgıç arkadaşlarının kendisine koçluk yapmasıyla bu başarıya ulaştı.
Her şeye rağmen Şahika vazgeçmedi ve Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük hedefine ulaştı. Kendisini gönülden tebrik ediyor, bizlere bu heyecanı ve gururu yaşattığı için teşekkür ediyorum. Ne şanslıyız ki; nefeslerimizi tutup heyecanla izlediğimiz Şahika Ercümen ve tüm tarih yazan sporcularımız gibi karşımıza çıkan zorluklara karşı ilham alacağımız Cumhuriyet kadınları var…
MARKA OLABİLMEK
Bu köşeyi düzenli okuyanlar iyi bilir: Her fırsatta marka yaratabilmenin, bir alanda ilk ve öncü olabilmenin, o ürünün adeta adı veya sembolü haline gelebilmenin önemine vurgu yapıyorum... Bir de teknoloji ve yeni ekonomi alanında büyüyebilmenin paha biçilemez olduğunu sık sık belirtiyorum. Şimdi de buna çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Sembolü bir köşesi ısırılmış elma olan Apple markasını bilmeyen, hatta dün veya bugün bir ürününü kullanmamış olan neredeyse yoktur...
İşte o Apple, 2022 yılı raporuna göre dünya üzerinde yaptığı iPhone satışlarından 205 milyar dolar, Mac satışlarından 40 milyar dolar, iPad satışlarından 29 milyar dolar, kulaklık ve diğer yan ürün satışlarından 41 milyar dolar, servis hizmetlerinden de 78 milyar dolar gelir elde etti. Toplam satış geliri 393 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde; Türkiye’nin otomotivden tekstile, tarımdan makineye, mobilyadan savunma sanayi ürünlerine; kısaca iğneden ipliğe kadar her şeyi kapsayan ihracat rakamı 255 milyar olarak gerçekleşti. Bu konu hakkında söylenecek çok şey var da sadece bu karşılaştırma bile milyonlarca ders çıkarmak için yeterli bence... İyi pazarlar…