Acımız çok büyük

Perşembe gecesi gelen acı haberin hayata dair pek çok şeyi anlamsızlaştırdığı günler yaşıyoruz. Yaşanan her şeyi gördüğümüz, duyduğumuz ama tepkimizi bile tam olarak gösteremediğimiz bir bitkisel hayat hali bu. Belki de insan olarak yaşadığımız çaresizliğin bilinçsizce tezahür eden bir bedelini ödüyoruz milletçe. Çok üzgünüm. İdlib’de kahraman ordumuzu hedef alan alçakça saldırı sonucu şehit düşen askerlerimize rahmet, ülkemize sabır ve başsağlığı diliyorum.

KEŞKE MİLLİ YAS İLAN EDİLSEYDİ

Suriye’de şehit düşen askerlerimiz memleketlerine, son yolculuklarına uğurlanırken hayatın hiçbir şey olmamış gibi devam etmesini pek doğru bulmuyorum açıkçası. Televizyonların yayın akışlarını değiştirmemesi, radyolarda popüler şarkıların tüm hızıyla çalması, lig maçlarının oynanması, insanların atılan gollere sevinmesi bile ağır geliyor insana.

Şayet milli yas ilan edilseydi, bu hem kaybettiklerimizin aziz hatıralarına saygımızı ifade eder hem de geride kalanlarının acılarını bir nebze olsun paylaşmamıza vesile olurdu.

FIRSATÇILARA PRİM VERMEYİN

Suriye’den gelen şehit haberleriyle sarsılmadan önce ülkemizin ve dünyanın gündemi koronavirüstü. Türkiye’deki herkes, Tahran’dan İstanbul’a giderken Ankara’ya indirilen uçağı ve koronavirüs taşıdığından şüphelenilen yolcuları konuşuyordu.

Yaşanan büyük panik insanların eczanelere koşmasına, e-ticaret sitelerinde maske aramasına neden oldu. Ve bir anda maske fiyatları fırladı. Piyasada en çok tercih edilen ve bez maskelere göre çok daha gelişmiş özelliklere sahip filtreli maskelerin fiyatı şubat ay içinde tamı tamına yüzde 188 oranında zamlandı. Eczanelerde bulunan ve bir, maksimum iki gün koruma sağlayan daha basit maskelerin fiyatı ise geçen ay sadece 5 liraydı.

Aynı maskelerin şu anki toptan satış fiyatı 12 liraya ulaşmış. Piyasada ise 15 ila 25 lira arasında satılıyor. Ticaret Bakanlığı’nın ve ilgili diğer tüm kurumların, insanların korkularını sömüren bu fırsatçılığa prim tanımaması gerekiyor. Tüm yetkilileri bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyorum.