Küresel iklim değişikliği nedeniyle İzmir’de yaşanan kuraklık dikkat çekici boyutta. Kente su sağlayan barajların güncel doluluk oranları geçtiğimiz yıla göre bir hayli düşük seyrediyor. Bu nedenle yapılan her uygulama, alınan her tedbir kıymetli.
Geçen ay İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuraklıkla mücadele için hayata geçirdiği Sünger Kent İzmir projesi ile 5 bin bina için 5 bin ücretsiz yağmur suyu deposunun dağıtımına başlandı. Proje ile yağmur suyu depolanıp doğal su döngüsüne kazandırılıyor, bir nevi yağmur suyu hasadı yapılıyor. Proje ile yeraltı su seviyelerinde önemli yükselimler sağlanacak. Böylece çiftçi ve üreticilerin enerji maliyetleri düşecek ve milyonlarca lira tasarruf sağlanacak.
Geçtiğimiz günlerde de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bir çağrıda bulundu. Kendi cümleleriyle aktarmak isterim: “Türkiye’nin en bereketli topraklarından Küçük Menderes Ovası, büyük bir su krizi ile karşı karşıya. Barajlar kuruyor, yeraltı suları azalıyor. Sünger Kent İzmir Projemizin kırsal ayağını tarım ovalarında hayata geçiriyoruz.
Yarınları korumak isteyen herkesi bu projenin bir parçası olmaya davet ediyorum.”
Her birimizin en küçük katkısı birleşerek büyük etki yaratabilir. Suyumuzu koruyabiliriz.
Yine Soyer’in dediği gibi “Düşen her bir damla suyu, düştüğü yerden alıp, akıp gitmesini engellemek zorundayız.”
Çok doğru; bir damla bir damladır…
DİJİTAL SCHENGEN UMARIM BİZİ PAS GEÇMEZ
Şu Schengen meselesi gerçekten hepimizin canını sıkıyor... Yurtdışında okuyan birçok gencimiz okullarına başlayamadı, hatta sınav dönemine girildi ama birçok öğrenci vizeleriyle ilgili haber bekliyor. Davet alıp gidemeyenler, ailelerinin ihtiyacına rağmen vize engeline takılanlar, bileti yananlar… AB kendi prensiplerine ters düşen uygulamasına devam ediyor.
Şimdi AB Konseyi bir karar aldı; Schengen vizelerinin dijitalleşmesi için hazırlanan yeni kuralları kabul etti. Uygulama yürürlüğe girdiğinde, pasaportlara yapıştırılan vizeler dijital hale gelecek ve 2 boyutlu barkod olarak internet üzerinden verilecek. Vizeler, mobil cihazlara indirilebilecek. Vize başvurusu yapanlar, internet üzerinden birçok dilde vize talebinde bulunabilecek. Schengen ülkelerinin konsolosluklarına, sadece ilk kez vize başvurusu yapanlar, biyometrik verileri geçerli olmayanlar ve yeni pasaport alanlar gitmek zorunda kalacak. Önümüzdeki yıl altyapı çalışmalarına başlanacak. Yeni sistemin devreye girmesi ve başvuruların kabul edilmeye başlanması ise 2025’in ikinci yarısını bulacak.
Dijital vize kulağa hoş geliyor ama bakalım uygulaması nasıl olacak.
FRANSA’DA BU KONUŞULUYOR
Fransa’da bu ara milyonlarca dolarlık futbolcular değil, futbol takımlarının çevreye duyarlı yeni bir politika benimsemesi tartışılıyor. Fransa’nın futbol takımları, karbon emisyonlarını azaltmak amacıyla üç saatin altındaki tüm maçlara uçak yerine trenle seyahat etmeye karar verdi.
Uygulama tüm ulusal takımlar için geçerli olacak ancak federasyonun kafa yorduğu konu Kylian Mbappé gibi küresel yıldızlar. Ünlü oyuncuların toplu taşımada karşılaşabilecekleri güvenlik sorunlarına çözüm aranıyor.
Fransa Futbol Federasyonu Başkanı Philippe Diallo, teknik direktör Didier Deschamps ile birlikte bir açıklama yaptı: “Fransa A Milli Futbol Takımının mart ayında Lyon‘da yapılacak maç için trenle seyahat etme olasılığını araştırıyoruz. Böylece milli takımın iyi örnek oluşturmasını hedefliyoruz.”
Ne diyelim; bu tür iyi uygulamalar hem farkındalığın artmasını hem de yeni modellerin geliştirilmesini sağlar. Mutlaka ülkemizde de görmeliyiz.