Hafta içi belirli bir saatten sonra, hafta sonları da tam zamanlı olarak evlere kapanmış durumdayız... Koronavirüs salgınıyla mücadele etmenin şu an için bulunabilmiş daha etkili bir yolu yok maalesef...
Açıkçası bu durum kimsenin hoşuna gitmese de herkes aşı olmadan elden bir şey gelmiyor. Ama evdeki zamanı daha verimli geçirmek için yapabileceğimiz pek çok şey var. Ülkemizdeki müze ve ören yerlerini dolaşmak da bunların başında yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, salgının ilk döneminde 20 müze ve ören yerini sanal ziyarete açmıştı. Geçen hafta içinde bunlara 13 yeni adres daha ekledi. Bu sayede İzmir Atatürk Müzesi, Adıyaman Nemrut Ören Yeri, Denizli Hierapolis Ören Yeri, Denizli Laodikeia Ören Yeri, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Bitlis Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı Ören Yeri, Uşak Müzesi, Mersin Arkeoloji Müzesi, İstanbul Havalimanı Müzesi, Ankara Cumhurbaşkanlığı Milli Mücadele Sergisi, Çanakkale Assos Ören Yeri, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve İzmir Efes Ören Yeri uygulamada ziyaretçilerini bekleyen yeni kültürel mekânlar arasında yer aldı.
sanalmuze.gov.tr adresinden ulaşılabilen 33 müze ve ören yeri arasında şu ana kadar en çok ziyaret edilen adres 3 milyon 383 bin 985 ziyaret ile Göbeklitepe Ören Yeri...
Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’yi 1 milyon 869 bin 319 ziyaret ile Ankara’daki Kurtuluş Savaşı Müzesi, sanal ziyarete yeni açılmasına rağmen büyük ilgi gören ve 1 milyon 350 bin 742 kişi tarafından ziyaret edilen İzmir’deki Efes Ören Yeri, 1 milyon 100 bin 147 ziyaret ile Çanakkale Troya Müzesi ve 1 milyon 31 bin 447 ziyaret ile de başkentteki Anadolu Medeniyetleri Müzesi izliyor.
Ayrıca dünyadan çok sayıda alternatif müze de sanal ortamda ve küçük bir aramayla ulaşabileceğiniz farklı adreslerde ziyaretçilerini bekliyor.
Bence bu pazar eşinizle, çocuklarınızla ya da aynı evi paylaştığınız sevgiliniz, arkadaşınız veya aile büyüklerinizle beraber ekran başına geçin ve tarihte keyifli bir yolculuğa çıkın... İnanın, pişman olmazsınız.
KOOPERATİF ÜRÜNÜ İYİDİR
Tarımın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri bölünmüş arazi yapısı. Miras yoluyla nesilden nesile aktarılan, çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle zamanla bölünerek yüzölçümleri giderek küçülen topraklar, verimli bir üretim yapılmasını zorlaştırıyor. Çünkü günümüzde ekmek, biçmek, sulamak, ilaçlamak için modern tarım aletlerine ihtiyaç var. Küçük arazilerle bu aletlerin maliyetini karşılamak ise imkânsız.
Bu kısırdöngüyü aşmanın yolu ise kooperatifleşmekten yani masrafları el birliğiyle karşılamaktan, birlikte üretip markalaştırarak daha yüksek kârla satmaktan geçiyor.
Bu konuda dünyanın en başarılı örneği kabul edilen Japon Zen-Noh Kooperatifi yılda 44 milyar dolar gelir elde ediyor...
Türkiye’de henüz arzu edilen noktadan çok uzakta olan kooperatifleşme alanında en iyi örnekler İzmir’den; özellikle de Ödemiş, Tire’den çıkıyor.
Ne mutlu bizlere ki İzmir’den bu alanda tüm Türkiye’ye örnek olması gereken bir hamle daha geldi. Karşıyaka Belediyesi’ne ait Kent Marketlerde, Türkiye’nin dört bir yanından birçok kooperatifin; özellikle de kadın kooperatiflerinin ürünlerinin satışı yapılmaya başlandı. Fırsat bulup uğramanızı öneririm.
Ayrıca şunu da hatırlatmamda fayda var: Bir süredir peynirden süte, bakliyat ürünlerinden yöresel lezzetlere kadar çok sayıda kooperatif ürününü zincir marketlerde bulmak mümkün...
İlk alışverişinizde kooperatif ürünlerine bir şans verin. Çünkü bunu hak ediyorlar.
YARDIMLAŞMA VAKTİDİR
Yılbaşı yaklaşıyor... Esnaf koronavirüs salgını nedeniyle aylardır ciddi anlamda ekonomik sıkıntı çekerken hediye çılgınlığına kendinizi kaptırmayın diyecek halim yok. Çünkü bu şartlar altında imkânı olanların alışveriş yapması bile bir nevi sosyal destek anlamına geliyor. Ama şunu söyleyebilirim: Mehmetçik Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Darüşşafaka, LÖSEV, Koruncuk Vakfı, TEMA Vakfı ve şu an buraya sığdıramadıklarım gibi toplum yararına fayda üreten vakıf ve dernekleri de unutmayın... Hediye bütçenizin bir bölümünü de onlara ayırın.