Işınsu KestelliÇare 'Adil oyun'da

HABERİ PAYLAŞ

Çare 'Adil oyun'da

Türkiye ve dünya tam bir haftadır spor sahalarında asla yaşanmaması gereken bir olayı konuşuyor. Yeryüzünde, Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın, son düdüğün hemen ardından maçın hakemi Halil Umut Meler’e yönelik yumruklu saldırısının haber olmadığı mecra neredeyse kalmadı. Bu durum hem ülkemiz hem de Türk sporu adına uzun süre silinemeyecek kara bir leke ne yazık ki... Futbol Federasyonu, bu hafta sonu oynanması gereken maçları ertelerken, Koca’ya ömür boyu sahalardan men; Ankaragücü’ne de beş maç seyircisiz oynama cezası verdi. Halen cezaevinde olan Koca’nın yargılama sürecinin ardından ne kadar ceza alacağını ise hep beraber göreceğiz.

Haberin Devamı

Hemen her kesimden bu olayın milat olması ve gereken tedbirlerin bir an önce alınması yönünde mesajlar gelmekle birlikte, şahsen çok da umutlu olduğumu söyleyemem. Çünkü sporun ruhunu bilmeyen, adil rekabet kavramını anlamayan insanlar yönetimlerde yer aldıkça bu olayların sonu gelmez. Kulüp yöneticileri her maçtan önce, sonra, hatta devre arasında bile rakiplerini hedef alırsa, hakemlere tehdit yağdırırsa elbette ki hiçbir şey düzelmez. Bir Avrupa’daki futbol kulüplerinin internet sitelerine, bir de bizimkilere bakın. Orada maçlara dair haber ve yazılar öne çıkarken, bizim kulüplerin siteleri yöneticilerin verdiği demeçlerden geçilmiyor. Herkes birbirini suçluyor. Hiç kimse başarısızlığı kabul etmiyor. Komplo teorileri havada uçuşuyor. İnsanlar tel gibi gergin. Her maç adeta ölüm kalım maçı havasında geçiyor. Sorunu çözüm arıyorsak önce kulüp yöneticilerinin kışkırtıcı açıklamalar yapmasının önüne geçmeliyiz. Başta en popüler spor olan futbol olmak üzere tüm branşlarda ‘adil oyun’ kavramını hâkim kılmalıyız.

UZUN YAŞAMIN SIRRI

Size “Sarımsağı sofranızdan eksik etmeyin” veya “Haftada en az üç öğün balık yiyin” türünden bir tavsiyede bulunacak değilim. Ne öyle bir uzmanlığım var ne de yaşam koçuyum. Size sadece bu konuda konuşma hakkı olduğuna inandığım çok deneyimli bir ismin tavsiyelerini aktaracağım.

Adı Howard Tucker. Kendisi 101 yaşında ve dünyanın çalışan en yaşlı pratisyen hekimi. Önerilerini de geçen hafta NBC’de bizzat kaleme aldı. Yapılan tüm araştırmaların, emekli olmak ile bilişsel gerileme arasında bir ilişki olduğunu gösterdiğini söyleyen Tucker, bu nedenle çalışmayı asla bırakmadığını, işe giderek hem vücudunu hem zihnini taze tuttuğunu söyledi. Hatta bunun için 60 yaşından sonra hukuk fakültesine bile gitmiş. Ve 67 yaşında baro sınavını geçerek avukatlık yapmaya da hak kazanmış. Tucker’in ikinci tavsiyesi sosyal kalmak. Bunun için de 89 yaşında olan ve hâlâ psikanaliz ve psikiyatri ile uğraşan eşi Sara ile birlikte sık sık dostlarını yemekte ağırladıklarını, sohbet ettiklerini söylüyor. Haftada en az iki kez kızı ve kocasıyla, oğlu ve karısıyla yemek yediklerini de vurguluyor.

Haberin Devamı

Üçüncü tavsiyesi ise okumak. Mesleki bilgilerini güncellemek için nörolojideki en son gelişmeleri ve tedavileri düzenli olarak takip ediyor. Arta kalan zamanında da biyografik romanlar ve polisiye hikayeleri okuyor.

EN ZENGİN BAHÇIVAN

Haberin Devamı

Bu hafta okuduğum en ilginç haberlerden biri dünyaca ünlü moda markası Hermes’in varisi Nicolas Puech’in mirasıyla ilgiliydi. 80 yaşındaki Puech, 11 milyar dolarlık servetinin büyük bir kısmını, evli ve iki çocuk babası olan Faslı bahçıvanına bırakacağını açıkladı. Puech, bunun için bahçıvanını resmen evlat edineceğini de duyurdu.

Ünlü milyarderin daha önce bahçıvanına İsviçre’de 6 milyon dolar değerinde bir villa ve Fas’ta bir mülk verdiği de haberde yer alan diğer ayrıntılar.

Puech’in dünyanın en zengin 162’nci kişisi olduğunu, hiç evlenmediğini, çocuk sahibi olmadığını da aynı haberden öğrendim.

Ne diyelim; Allah herkese böyle patron nasip etsin.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder