Işınsu KestelliŞanghay'da neler oluyor?

HABERİ PAYLAŞ

Şanghay'da neler oluyor?

Biz dahil, dünyanın neredeyse tamamı koronavirüs salgınını unutmuş gibi görünüyor. Bir yer hariç... Takip ediyorsunuzdur, bir tek COVID-19’un ilk görüldüğü Çin, kabus dolu günlerine geri döndü. Şanghay’da mart ayı sonundan beri çok sıkı karantina kuralları uygulanıyor ve 26 milyonluk Şanghay’da bu bir ilk. Salgının başladığı ilk günden beri, tüm şehir yerine, her biri birkaç yüz kişiyi barındıran toplu konutlar karantinaya alınıyordu.

27 Mart’ta yeni vaka sayısı rekor kırarak 3 bin 450’ye yükselince, önce kademeli olarak, artış devam edince de şehir çapında katı karantina uygulamaları başladı. Öyle ki, Şanghay’da vaka sayısı, ülke çapındaki toplam vakalarının yüzde 70’ine denk geliyor. Şehir sakinleri temel ihtiyaçlarını karşılamak için bile evlerinden çıkamıyor, kentte ciddi gıda sıkıntısı yaşanıyor.

Haberin Devamı

Önceki gün TV’lerde, insanların pencerelerden çığlık atarak isyan ettikleri görüntüler izledim. Kentte, bulaş riskini öne sürerek, “pencereyi açmayın”, “şarkı söylemeyin” diye anonslar bile yapılıyor. Çocuklar da dahil olmak üzere, koronavirüs testi pozitif çıkan kişiler devletin karantina merkezlerine yerleştiriliyor. Vakalarda bir miktar düşüş görülüp 20 Nisan’dan itibaren belli bölgelerde esnetilmeler başlasa da hala milyonlarca kişi evde kalmaya devam ediyor.

Hatta kentteki hastanelerde tüm yataklar dolduğu için ofisler hastaneye dönüştürülmüş durumda. BBC News’de okuduğum bir haberde, Başkan Şi Cinping’in uyguladığı “Sıfır COVID” politikasının ekonomik bir bedeli olacağından bahsediliyordu. Bu durumun yalnızca Çin için değil, dünya için de ciddi maliyeti var. Şanghay, dünyanın en büyük konteyner limanı konumunda olduğundan, hem Çin ekonomisi hem de dünya tedarik ağı tehdit altında...

Şanghay, Çin’in GSYİH’sının yüzde 3’ünden fazlasına katkıda bulunuyor ve 2018’den bu yana Çin’in toplam ticaretinin yüzde 10’undan fazlasını oluşturuyor. Dünya genelindeki veriler, artık pandemi sonrası günlere hazırlık dönemine geldiğimize yönelik kuvvetli kanıtlar sunsa da Şanghay’daki durum asla tedbiri elden bırakmamamız gerektiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

İZMİR’DEN ÖRNEK ADIM

Başlarda iklim değişikliği, sonra iklim krizi, son birkaç yıldır da iklim felaketi olarak nitelendirilen ve tüm dünyayı tehdit eden yadsınamaz gerçek karşısında her birey, her kurum, her şirket ve her devletin üzerine düşeni yapması gerektiğini sık sık tekrarlıyorum. Ne mutlu bana ki bir İzmirli olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu anlamda önemli bir adım attığını gördüm ve çok sevindim.

Belediye Başkanı Tunç Soyer, iklim krizi ve kuraklığa dirençli bir kent yaratma çalışmaları çerçevesinde kentteki tüm yeşil alanlara sulama gerektirmeyen, bakımı kolay bitkiler ekileceğini açıkladı. “Doğa Şehirde” projesiyle İzmir’in birçok noktasındaki yeşil alanlar, sulama gerektirmeyen bitkilerle tasarlanmaya başlandı. İzmir’deki birçok kooperatif de üretim yelpazesini değiştirerek büyürken su istemeyen, bakım maliyeti düşük, İzmir’in doğasına ve iklimine uygun bitkileri üretmeye başladı.

Üretilen bitkiler arasında karabaş otu, mersin, sakız, biberiye ön plana çıkıyor. Bu bitkileri üreten üreticiler belediyeye satış yapabiliyor. Ayrıca, bu bitkilerle dikim yapılan alanlar, birçok farklı canlı türü için de bir yaşam alanı haline geliyor. Umarım bu uygulama bir an önce hem Ege’ye hem de tüm Türkiye’ye yayılır ve peyzaj uygulamaları için yapılan su sarfiyatı minimum düzeye indirilir.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder