11 şehrimizi vuran depremin etkisi, ekonomik zorluklar, seçim atmosferi derken dünyada olup bitenden biraz uzaklaştık. Tüm dünya şu sıra yapay zekanın hızına yetişmeye çalışıyor. Önce elektrik daha sonra internet nasıl bir dönüşümü beraberinde getirdiyse yapay zekanın hızlı yükselişi, dünyanın şimdiye kadar gördüğü her şeyden daha büyük bir değişikliğe sebep olabilir. Yapay zeka ile üretilen içerikler her geçen gün gerçeklik sınırlarını zorluyor. Geçtiğimiz haftalarda sosyal medyanın en önemli gündemlerinden biri, Papa Francis’in hiç var olmayan montuyla fotoğrafı ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın sahte tutuklanmasını içeren görselleriydi. Aslında bunların hepsi yapay zeka üretimiydi, gerçek dışıydı ama bunu fark edemedik. Uygulanan, yalnızca görsel olarak değil sesi de kopyalayan “deepfake” adındaki bir yapay zeka teknolojisi ve uzmanlar bunu geleceğin en tehlikeli suç unsurlarından biri olarak görüyor. Aslında sıra şu sıralar en çok konuşulan, yapay zeka teknolojisini bir adım ileriye taşıyan “ChatGBT”.
Kasım ayında piyasaya sürülen ve akıllı bir sohbet robotu olarak halka ücretsiz sunulan ChatGPT, yapay zekanın geliştirdiği en yetenekli teknoloji. Bu sohbet robotu, gerçek kişinin kendi doğal dilinde sorduğu bir soruyu anlıyor, uygun yanıtı buluyor, paylaşıyor, insana yakın performans sunuyor ve tüm dünyayı kasıp kavuruyor. Yapay zeka teknolojilerinin son yıllarda hızla yükselişi nedeniyle insanlar yeni fikirler üretiyor, yeni şirketler kuruyor, ne yapacakları üzerine harıl harıl çalışıyorlar. Yapay zeka teknolojisini kullanan şirketlerde inanılmaz bir hızda değer kazananlar var. Bunun yanında yapay zeka ile mücadele eden bir kesim de var.
Teknoloji sektörünün önde gelen 1100 ismi, açık bir mektup yayınlayarak bütün yapay zeka laboratuvarlarının ChatGPT’den daha güçlü bir sistem üzerinde yürüttükleri çalışmaların 6 ay süreyle durdurulmasını istediler. Twitter’ın sahibi Elon Musk ve Apple’ın kurucularından Steve Wosniak’ın da imzasının yer aldığı mektup, bu üretken araçların yarattığı risklerin yönetilebilir olduğunu garanti etmek gerektiğini söylüyor.
İnsanlığın şimdiye kadar geliştirdiği en büyük teknoloji olduğu söylenen yapay zeka kontrolden çıkarsa tehlikenin boyutu kestirilemiyor. Evet büyük riskler taşıyor ama gerekli tedbirler de teknolojiyle sağlanacağı için, denetleme yöntemi hızla geliştirilecektir. Ülke gündemimiz buna pek izin vermese de fazla zaman kaybetmeden gelişmeleri hem yakından takip etmeli hem de daha fazla ıskalamamalıyız.
DÜNYADAKİ GELİŞMELERDEN BAĞIMSIZ DEĞİLİZ
Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidiyor. Avrupa’da da seçimler yapılıyor. Yunanistan’da da o tarihlerde erken genel seçim olacak. Ay başında Finlandiyalılar da tercihlerini yaptı. Karadağ’ın 30 yıllık lideri Milo Djukanoviç cumhurbaşkanlığı koltuğunu kaybetti. Avrupa’daki sonuçlara yakından bakmalı, iyi analiz etmeliyiz çünkü beklentiler, istekler hepimizi alakadar ediyor. Yaşanan gelişmeler, birbiriyle iç içe geçmiş ilişkiler tüm dünyayı etkiliyor.
Küresel bir kriz olarak görülen ABD’deki banka iflasları, 3 aydır süren Fransa’daki emeklilik reformu protestoları bizi de yakından ilgilendiriyor. Yapay zeka uygulamaları, artık yasal çerçevesi dahi çizilen hibrit modeller, esnek çalışma saatleri gibi benzer gelişmelerin, yeni akımların, trendlerin, beklentilerin, siyasetten iş hayatı ve sosyal yaşantımıza kadar ülkemiz için, demokrasimiz için önemi çok büyük… Özlemimiz ve isteğimiz daha güçlü bir demokrasiye sahip olmak. Ancak bunun dünya gündeminden bağımsız şekillenmeyeceği gerçeğini de unutmamalıyız...
MUTLU BAYRAMLAR
nümüzdeki cuma Ramazan Bayramı… Bayramın üçüncü gününe denk gelen pazar günü ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı kutlayacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılında Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 103. kuruluş yıldönümünü büyük bir coşku ve heyecanla kutluyor; ülkemizin ve İslâm aleminin Ramazan Bayramı’nı da şimdiden tebrik ediyorum. Millet olarak hep birlikte daha güzel ve aydınlık günlere kavuşmamızı diliyorum.