Işınsu KestelliYine sarsıldık yine çok korktuk

HABERİ PAYLAŞ

Yine sarsıldık yine çok korktuk

12 Kasım 1999’da depremi ağır yaşamış Düzce yine bir kasım günü sallandı. Şükür ki büyük kayıplar olmadı, hasarlar da düşündüğümüzden daha az... Düzce depremi, yeniden kentsel dönüşümün ve yapı denetiminin önemini ortaya koydu. Sulak bir zemine sahip olan Düzce, 1999 depremi sonrası neredeyse yeniden inşa edildiği için bugünlere daha hazırlıklı. Ancak daha 3 hafta önce, Buca depreminden sonra yazdığım gibi; kentsel dönüşüm, bina bazlı değil bölge merkezli ve komşu bölgelerle uyum içinde tasarlanmalı. Yalnızca kentsel dönüşüme değil depreme uygun yeni bir şehirleşmeye ihtiyaç var.

Haberin Devamı

Düzce’de olduğu gibi en fazla 2 katlı inşa edilmesi gereken yerlerde binaların 5-6 katlı olması, deprem toplanma alanlarının, acil ulaşım yollarının olmaması ne kadar yeni bir yapılaşma olsa da sıkıntıları beraberinde getiriyor. Herkese çok geçmiş olsun... Son olması en büyük dileğimiz ama olmayacağını da hepimiz gayet iyi biliyoruz. Türkiye’nin artık sağlıklı, modern, akıllı kentlere kavuşabilmesi için gerçekten de büyük bir devrim yapması gerekiyor.

Elbette bu dönüşümü yapmak için hem zamana hem de büyük kaynağa ihtiyaç var. Ama deprem ülkemizin bir gerçeği ve ne zaman olacağını bilen de yok. Her geçen dakika aleyhimize işliyor. Devletin yeni teşviklerle yatırımları hızlandırması gerektiği gibi, yasalar da tam uygulanmalı, sıfır toleransla hareket edilmeli. İnanın başka çaremiz yok...

SÜNGER ŞEHİRLER BİZİ KURTARABİLİR

Değişen hava düzenlerinin bir sonucu olarak, Dünya’nın doğal su döngüleri ciddi şekilde bozuldu. Avrupa’nın tipik olarak daha yağışlı bölgelerinde uzun süreli kuraklığa ve Orta Doğu ve Afrika gibi yağışların daha seyrek olduğu bölgelerde aşırı sellere neden oldu. Nijerya geçen ay son 10 yılın en kötü sel baskınını yaşadı.

Pakistan’da meydana gelen sel, 1400’den fazla kişinin ölümü ve ülkenin üçte ikisinin sular altında kalmasıyla sonuçlandı. Euronews’de okudum. Çin’de yeni bir eko-yaklaşım şehir konsepti konuşuluyor. Kentsel planlama ve peyzaj mimarı Profesör Kongjian Yu, taşkın azaltma için yenilikçi ve çevre dostu bir seçenek ortaya koymuş. Şehirlerimizi “süngerlere” dönüştürme konseptini geliştirmiş. Suyu kaynağında tutmak, su akışını yavaşlatmak, aşırı sel kaynaklı tehditleri önlemek ve süreç boyunca temizlemek için araziyi kullanan doğa temelli bir çözüm...

Haberin Devamı

Sünger şehirler, kentsel alanlardaki yağmur suyunun bir kısmını buharlaştırıp geri kalanını zemini su geçirmez hale getirecek şekilde depoluyor. Yol ve kaldırımlar ıslah ediliyor, daha çok ağaç dikiliyor ve şehre uyum sağlayacak akıllı binalar yapılıyor. Çatılar, daha fazla su emmesi için çimle kaplanıyor ve binalar da ısıyı emmek yerine daha fazla yansıtma yapması için açık renklerle boyanıyor.

Profesör Yu, beton ve çelik gibi insan yapımı malzemelerin acil bireysel sorunları çözse de dayanıklılıktan yoksun ve genellikle daha yüksek bir felaket riski biriktirdiğini söylüyor. Bunu kullanmak yerine doğanın gücünü kullanmanın daha sürdürülebilir ve uzun vadeli bir çözüm olduğunu düşünüyor. İklim krizi hepimizin sorunu... Ülkemizin dört bir yanı ani sağanaklara sıkça maruz kalıyor. Sünger şehirler bizim için de bir çözüm yolu olabilir...

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder