Ahmet Kural’ın, Sıla’ya uyguladığı şiddet ile ilgili dava sonuçlandı. Suçu sabit görülen Ahmet Kural 16 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ceza ertelendi. Ancak Ahmet Kural’ın uyuşturucu kullanmak suçundan aldığı ve ertelenen 10 aylık bir hapis cezası var. Yargıtay onaylarsa Ahmet Kural’ın hapse girmesi söz konusu olabilir. Bu dava ile ilgili göze çarpan önemli unsurlar var.
1 - Adaletin ağır işlediği Türkiye’de kadına şiddet davasının iki celsede bitmesi büyük olay. Böylece mesele sürüncemede kalmadı, mahkeme üzerine düşeni yaptı.
2 - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Sıla’nın lehinde müdahil olması takdire şayan bir davranış. Şiddete uğrayan kadınlar artık devletin arkalarında olduğunu biliyor.
3 - Sıla ağır şiddet görmüş. İfadesi tüyler ürpertici. Buna rağmen ilk duruşmaya girerken kapıda Ahmet Kural ile Sıla’nın fotoğrafına “Onlarınki şiddetli bir aşk, birbirlerine hâlâ aşıklar” diye yorum yapan, bu yorumla televizyonlara haber olup prim yapmaya kalkan kişiler utandı mı acaba?
4 - Ahmet Kural, mahkeme sonrası “Sıla Hanım erkeklere ve kadınlara psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamayı sever” dedi, ayıplarının üzerine bir ayıp daha ekledi.
5 - Şiddet gören kadınların susmamasını, suçu kendinde aramamasını sağlamak açısından bu davanın sonucu çok önemliydi. Sıla’nın tüm cesaretiyle bu olayı mahkemeye taşıması kadınlara örnek oldu.
NEDEN YAPIYORLAR?
Son dönemde ya sevgililerini, ya da dizi setlerinde rol arkadaşlarını döven, hakaret eden, tırnak içinde ‘erkek’ oyunculardan geçilmiyor ortalık. İsim vermeyeceğim, zaten Google’da küçük bir arama ile hepsini bulabilirsiniz. Asıl sorulması gereken şey şu: Bu oyuncular neden şiddete meyilli?
Aniden gelen şöhret bu arkadaşları aslında olmadıkları bir noktaya taşıyor. O noktaya geldiklerinde de kendilerini herkesi elde edebilecek, kimsenin hayır diyemeyeceği biri olarak görüyorlar.
Yani bir kadının bu ‘erkek’ oyunculara ‘hayır’ demesi onları sinirlendiriyor. Öyle ya, tüm Türkiye’nin hayran olduğu kişiye sen nasıl hayır dersin? Oysa bilmedikleri şey şu: Herkesin bir kişiliği var ve hiç kimse istemediği bir şeyi yapmaya zorlanamaz.
Bu yeni yetme oyuncuların kötü alışkanlıkları da var elbette. Zaman zaman uyuşturucu operasyonlarında adlarını duyabiliyoruz. Aldıkları uyuşturucunun etkisi altındayken şiddet uygulayabiliyorlar. Ya da aşırı alkolün etkisindeyken...
Şöhret geçer gider, geriye yaptıklarınız kalır. Bu şekilde şiddet uygulayan herkes de ‘kadın döven erkek’ olarak anılacaktır.
WHATSAPP KİTABI
Yeni bir akım var. Sevgililer, WhatsApp yazışmalarını ve bu yazışmalar sırasında birbirlerine gönderdikleri fotoğrafları kitaplaştırabiliyor. Henüz Türkiye’de bu işi başlatan yok ama yakında mutlaka olur.
Tabii yazışmaların hangi kısmının kitap olacağını seçmek size kalmış. İlişkinin başında, geceler boyu süren yazışmalar ‘canım, aşkım’lı konuşmalar kitap olmaya uygun. Ama ilişki 6 ayını, 1 yılını doldurduktan sonra yapılan konuşmaların kitap olmasını pek de tavsiye etmem. Çünkü o konuşmalarda kavgalar, kıskançlıklar vardır. Neyse, ben bu tür bir kitabın güzel hediye olacağına inanıyorum.
Günün aşk sözü
Kimi seversen sev ama çok sev. Yarım yamalak sevdalar uzak olsun senden.
Günün aşk tüyosu
Aşkın için elbette fedakarlık yap, ama nelerden vazgeçtiğini iyi düşün. Çünkü aşk için vazgeçtiğin her şey peşinden gelir.
Günün diyaloğu
- Onu benim kadar seven birini bulamayacak.
- Haklı olabilirsin.
- O zaman neden gitti?
- Çünkü insan kendisini seveni değil, kendi sevdiğini seçer