Pandemi, alışkanlıklarımızı, sosyal hayatımızı değiştirdiği gibi ilişkilerimizi de derinden etkiledi. “Mühim olan aşkımız, o da bitti şaşkınız” sözü ne yazık ki gerçek oldu. Özellikle cinsellik konusunda yaşanan problemler çiftlerin en büyük sorunu haline geldi. Bu konuyu Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı, Aile Danışmanı İrem Hattat ile konuştuk. Ortaya çıkan tablo pek iç açıcı olmasa da İrem Hanım, bu durumun düzelebileceğini söylüyor.
Prof. Dr. Neşe Hattat ile Prof. Dr. Halim Hattat’ın kızı olan İrem Hattat, cinsel fonksiyon problemleri konusunda uzman olan Hattat Kliniği'ni yönetiyor.
Pandemi ilişkilerimizi, evliliklerimizi de değiştirdi. Bu değişim cinsel hayata nasıl yansıdı?
Maalesef son derece olumsuz... İtalya’da bu yıl konuyla ilgili yapılmış tüm araştırmaları özetleyen bir makale yayınlandı ve COVID-19'unn erkek üreme sistemine yaptığı olumsuz etkiler ortaya kondu. Çiftler arasındaki çatışmalar, stres, depresif ruh hali gibi psikolojik belirtiler, pandeminin ilişkilere olumsuz yansıdığını gösteriyor.
Bütün bunların üzerine pandemide sosyal anlamda ilişkide özen göstermeyi bırakmak, belirli bir monotonluğu takip etmek, cinselliği ve ilişkiyi ‘oldu, bitti’ anlayışıyla kabul etmek, kalite aramamak gibi pek çok sorun ilişkileri etkiledi.
Şimdilerde kısmen de olsa normale döndük ama pandeminin ilişkilerimizde yarattığı hasar ne olacak?
Pandemi sırasında ilişki kalitesi düşmüş; cinsel istek, uyarılma ve tatmin süreçleri azalmış çiftler var. Mesela pandemi sonrası başarısızlık korkusu ve performans endişesi olan erkek, eşinden kaçtığında, eşleri “Beni artık beğenmiyor” veya “Beni aldatıyor” diye düşünüyor.
Bu durumda ilişki mutlu bir şekilde devam edemiyor, cinsellik yok sayılıyor. İlişkilerde bu yeni dönemde özellikle bir taraf istekli ama diğer taraf isteksizse zıtlaşmaları, özgüven eksikliklerini de beraberinde getiriyor. Kişiler kendilerini mutsuz, cazibesini kaybetmiş hissederek aile olarak mutluluklarını devam ettirmede zorlanmaya başlıyor. İşte bu nedenle bu konuda sorun yaşayan, adaptasyonda zorlanan çiftlerin uzmana başvurmasını öneriyoruz.
HER BEŞ ÇİFTTEN BİRİ ASEKSÜEL EVLİLİK YAŞIYOR
Yani çiftler cinsel anlamda birbirinden uzaklaştı mı?
Pandemi sırasında cinsel heyecanı kaybettiğinden, cinsel zevkteki düşüşten, cinsel ilişki sıklığının ve erotik çekimin azalmasından yakınan çok sayıda çift var. Kısacası cinsel hayatları sorunlu olan çiftlerin sayısı, cinsellikte mutlu olanları geçti.
Sekssiz evliliklerde büyük artış var. Yapılan araştırmalar, her beş çiftten birinin aseksüel evlilik yaşadığını gösteriyor. Çiftler utanma duygularından, iletişimsizlikten, hangi doktora başvuracağını bilmedikleri için sorunu kabul eder hale geliyorlar. Aslında sekssiz evlilik tercih değil, zorlama bir kabullenme. Kardeş kardeş bu sorunla yaşıyorlar.
CİNSELLİK AZALDI DİYE EVLİLİĞİ BİTİRMEK YANLIŞ
Cinsellik olmadan bir evliliği sürdürmek mümkün mü?
“Cinsellik bir kere hasar gördü mü bir daha düzelmez” şeklindeki şehir efsanelerine inanmamak gerekiyor. Ayrıca cinsellik sadece cinsel aktiviteyle sınırlı değil. Çift olarak duygusal ve fiziksel anlamda yaşadığınız tüm yakınlaşmalar cinselliktir. Pandemi sonrasında ilişki ve cinsel rutininizde değişimler olsa da yeniden mutlu bir cinsel hayata sahip olabilirsiniz.
Cinsellik azaldı diye evliliği bitirmek doğru olmaz. Cinsel ilginin değişiklik gösterebileceği, aynı insanda bile farklı zamanlarda değişik düzeylerde olabileceği unutulmamalı. Her evlilikte sevişme sıklıkları azalabiliyor. Ancak burada önemli olan bu sürenin ne kadar uzun sürdüğü. Evlilikte iki aydan uzun bir süre sekssiz geçiyorsa, mutlaka doktora başvurmak gerekiyor.
Ortada bir sorun olduğunu çiftler nasıl anlamalı?
Kadınlarda cinsel isteksizlik, uyarılma sorunu, orgazm, cinsel ağrı; erkeklerde isteksizlik, sertleşme sorunu, boşalma problemleri gibi sorunlar ortaya çıktığında çift, cinsel anlamda birbirinden uzaklaşıyor. Vakitsizlik ve günlük sorunların da etkisi var. Seks sonrası çiftlerde dokunma, öpüşme ve diğer fiziksel yakınlaşmalar son buluyor. Eşler birbirlerinden duygusal olarak uzaklaşıyor.
Genellikle eşlerden biri sorunu geçici bir durum gibi algılıyor. “Çok stresli, çok çalışıyor” gibi bahaneler buluyor. Ama bir süre sonra öyle olmadığını görünce huzursuzluk duymaya başlıyor. Evlilik mekanik bir hal alıyor. Arkadaşlık da bitiyor. Öfke duygularıyla birlikte duygusal boşanma süreci geliyor.
MUTLU SEKSİN ÖMRÜ BİR YIL
Peki, cinselliği yeniden diriltme şansı var mı?
Son dönemde 25-40 yaş arası yaklaşık 3000 kişi üzerinde Almanya'da yapılan yeni bir araştırmaya göre, mutlu seksin ömrü bir yıl. İlişkinin başında salgıladığınız dopamin ve oksitosin gibi hormonlar sizi bir arada tutan kelepçeler gibidir. Ancak, beş-yedi yılın ardından hormonlar azalıp da bu bağlar zayıfladıkça, evliliğinizi sürekli olarak yeniden keşfetmeniz gerekiyor ve bu fikirleri eşlerimizle paylaşmamız da çok önemli.
CİNSEL İÇERİKLİ SANAL KONUŞMALAR DOYUM SAĞLAMAZ
Pandemi sırasında fiziksel aldatmanın yerini sanal ihanet mi aldı?
Pandemi sırasında pek çok çiftin ilişki ve cinsel yaşam sıkıntılarıyla başa çıkma mekanizması, sanal aldatma olarak kendini gösterdi. Sanal ilişkilerin çekici tarafları sorumluluk hissinden uzak, alternatiflere kolay erişilen, maddi ve manevi beklentilerin en aza indirgendiği mecralar olması. Yalnız şunu unutmamak lazım ki, bu çözümler uzun vadede mutluluk getirmiyor. Cinsel içerikli konuşmalarla veya fantezilerle dürtülerin doyurulmayacağı asla unutulmamalı.
İYİ PERFORMANS SERGİLEME BASKISI ERKEĞİ STRESE SOKUYOR
Bu dönemde sizin en çok rastladığınız cinsel problemler neler?
Erkeklerde performans anksiyetesi dediğimiz sertleşme ve isteksizlik sorunları ile kadınlarda isteksizlik ve uyarı problemleri başı çekiyor. Cinsel olarak en iyi performansı sergileme baskısı pek çok erkeği strese sokuyor. Cinsellik hedefi zevk almak ya da doyuma ulaşmak yerine, ‘başarıya ulaşmak’ haline geliyor.
Ayrıca sertleşme sorunu yaşamamasına rağmen, bir gecede birkaç performans sergilemek için sertleşme ilaçları kullanan erkeklerde, bir süre sonra gerçekten de sertleşme sorununun başladığı biliniyor. Bu nedenle seksi bir stres kaynağı olarak değil, eşiniz ve partnerinizle duygusal ve fiziksel paylaşım zamanı olarak değerlendirmenizi öneriyoruz.
Genellikle kadınların cinsellikten daha çabuk vazgeçtiğini görüyoruz. Bir de yaşlanmayla birlikte cinselliğin bittiğine dair çok önemli bir şehir efsanesi var. Bu nedenle genellikle birden fazla sorunu bir arada görmemize rağmen tedavi arayışına giden kadın sayısı az.
İYİ BİR CİNSELLİK ÖMRÜ UZATIR
İyi bir cinsellik insana neler katar?
Cinsellik iyi olduğunda çift, fiziksel tatminin çok ötesinde duygusal ve ruhsal olarak bağlanıyor. Çiftin arasında derin bir ortaklık kuruluyor. Düzenli cinsellik yaşayan erkek ve kadınların daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürdüğünü gösteren birçok çalışma var.
Üstelik keyifli bir seks hayatına sahip olan çiftler yaşıtlarına göre daha genç gösteriyor. Seksin bağışıklık sistemini kuvvetlendirici, depresyonu azaltıcı, metabolizma hızlandırıcı, hormonları düzenleyici etkileri bulunuyor. Fiziksel ve psikolojik sağlığı olumsuz yönde etkileyen stresle baş etmenizi kolaylaştırıyor. Tüm bu etkiler tam bir doğal anti-aging!