Bir ilişkiyi ayakta tutan mesafelerle olan bağlantısı değil, kalitesidir. Her şeyden önce aradaki ayrılığın belirli bir süreye yayıldığını unutmamak gerekir. Yani bu koronavirüs belası bittiğinde tüm bu hasretin acısını çıkarabileceksiniz. İşte bu süre içinde nasıl davranılması gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Bu aşamada birbirinize güvenmeniz çok önemli.
Koronavirüs nedeniyle evdeyiz ya, “Acaba eve birini çağırmış mıdır?” ya da “Evdeyim diyor ama ya başka bir yerdeyse?” gibi sorularla kendinizi de sevgilinizi de bunaltmayın. Böyle bir şüphe içindeyseniz zaten bu ilişki temelden çürümüş demektir. İlişkilerde beyan esastır.
Sevgilinizin söylediğine inanın. Ayrıca kısıtlı da olsa evden çıkabiliyoruz. Sevgililerin birbirine bir yere giderken haber vermesi nezaket kuralıdır. Ama izin istemek dünyanın en büyük saçmalığıdır. Siz kimsiniz ki biri sizden izin istesin?
Yani demek istediğim, birbirinizi “Şuraya gidemezsin, buraya gidemezsin” gibi sözcüklerle kısıtlamayın. Ya da “Gidebilir miyim?” diye sormayın. Sadece sevgiliniz nerede olduğunuzu bilsin, haber verin o kadar.
İlişkilerin ilacı sözcüklerdir
Koronavirüsün getirdiği zorunlu ayrılık öncesi aranızdaki sevgi bağının ne kadar güçlü olduğu, şimdiki durumda ne kadar dayanıklı olacağınızın göstergesidir. O bağı zamanında güçlendirememişseniz, ne yazık ki şu anda pek fazla şansınız yok. Ama güçlü bir bağınız varsa koronavirüs size vız gelir, tırıs gider.
Bir önemli konu daha var. Hepimizin tahammül noktası çok aşağıda artık. Günlerdir evdeyiz ve hepimiz patlamaya hazır birer bombayız. Bu nedenle tam da bu sıralar birbirimize karşı daha anlayışlı, daha toleranslı olmamız gerekiyor. Başka zamanlarda size aykırı gelebilecek bazı şeyleri bu dönemde hoş görebilirsiniz.
Ayrıca sevgi sözcükleri de çok işe yarayacaktır. Daha fazla “Seni seviyorum” demenizin size ilaç gibi geleceğini garanti edebilirim. Koronavirüse karşı henüz ilaç bulunamadı ama ilişkilerin ilacı sözcüklerdir, bunu unutmayın.
Ne yapmalı, ne etmeli?
- Açın görüntülü görüşmeyi, onsuz geçirdiğiniz zamanı ona anlatın. O da size anlatsın. Birbirinizin geçirdiği gün hakkında yorumda bulunun.
- Sürekli “Seni özledim, bitsin bu özlem, çok mutsuzum, dayanamıyorum” gibi cümleler kurarak hem onu hem kendinizi gereksiz yere germeyin. Tabii ki özlemek, özlendiğini bilmek ilişki için önemlidir fakat bunu sorun haline getirmek karşı tarafa bu ilişkinin yürümediği mesajını verecektir. Siz onu özler ve çok severken bu tavrınız nedeniyle o, ilişkiden yorulduğunuzu, sürdüremeyeceğinizi düşünecektir.
- Durmadan arayan, mesaj yollayan, WhatsApp'tan darlayan taraf olmayın. Karşı tarafı sıkmayın. İletişim ortaklaşa olmalıdır; buna izin vermeyin, sitemkar olmayın. Hepimizin kendi yaşamı var ve bu yaşam içinde bazen aramaya, mesaj atmaya vakit bulamayabiliriz. Bunu sorun etmeyin.
- Aynı saatte aynı şeyleri yapabilirsiniz. Örneğin aynı filmi izleyebilirsiniz. Ya da aynı şarkıyı dinleyebilir, aynı saatte aynı yemeği yiyebilirsiniz. Bu sizin paylaşımınızı artıracaktır.
- Birbirinize uzun metinler yazın. Kısacık mesajlarla geçiştirmeyin.