Haberin Devamı
Başlığa bakıp da “Ey Aşk Doktoru, bunca yıldır sen ‘Aşk kapıya gelirse ondan kaçman mümkün değildir, aşkı engelleyemezsin’ diye yazmadın mı? Şimdi nedir bu başlık?” diye hemen atlama sevgili okur. Ben sana neler yapabileceğini sıralayayım, sen bir dene. Kimbilir belki de aşık olmayı engelleyen ilk insan olarak tarihe geçersin
- Görüşme! İş icabı, okul icabı görüşmelerden mümkün olduğunca uzak dur.
- Madem yapamıyorsun, okulunu değiştir, işini değiştir.
- Gittiği yerlere gitme, bulunduğu yerlerde bulunma. Görürsen yolunu değiştir.
- Asla göz göze gelme. Yanından geçip gittikten sonra sakın arkanı dönüp bakma.
- Göç et. Bulunduğun şehri, ülkeni, hatta mümkünse gezegenini, güneş sistemini, galaksini değiştir.
- Kendini eve kapat. Kitap oku, bilgisayarda online oyunlar oyna, dizilere sar, üst üste 7 bölüm dizi falan seyret, beynini uyuştur.
- Spora git. Ama öyle böyle değil, 24 saatin 20’sinde spor yap (Bak bu sana mükemmel bir vücut sağlar, faydalı bir faaliyet yani).
- Kendini gün içinde işle, güçle, dersle, ya da her neyleyse öyle bir yor ki; akşam eve gittiğinde onu düşünecek bir saniyen bile olmadan yatağa yatasın.
- Kendini bilime, sanata ada. Bugüne kadar çözülmemiş formüller üzerinde çalış. Hem ne biliyorsun belki içinde keşfedilmemiş bir Van Gogh vardır?
- İçkiye sarılma. Aksine zihnini açık tutacak organik içeceklere yönel. Zencefilli böğürtlen suyuna, kaynatılmış kekik suyu ile lavanta yağı ekle mesela (Lütfen evinizde denemeyiniz).
- Kendini dağa, bayıra, yola ver. Bir bisiklet al, düş yollara, git gidebildiğin yere. Hatta kendine bir sosyal sorumluluk projesi uydur, mesela “Dünya ördek hakları için bisikletle dünya turuna çıktım” falan de.
- Onun kötü yanlarını düşün. Ter kokuyor mu? Ağzını şapırdatıyor mu? Rüküş mü giyiniyor? Telaffuzu berbat mı? Tüm olumsuzluklarını bir bir aklına getir.
- Daha önceki ilişkilerinde yediğin kazıkları düşün. Nasıl terk edildiğini, aldatıldığını... Bunun işe yarayacağından eminim (Kesin bilgi, yayalım).
- Geçici hafıza kaybı yaratacak bir aksiyona gir. Başını duvara vur mesela. Olmadı mı? Beynin sol lobunu aldır (Tamam, abarttım).
- O da ölümlü bir fani. Onu özel kılan ne ki? Bence hiçbir özel yanı yok. “Kimseyi görmedim ben senden daha güzel, kimseyi sevmedim ben senden daha özel” şarkısını kendin için söyle. En özel sensin, en harika sensin.
- Hazır şarkılardan konu açılmışken, “Aşk eski bir yalan, Adem ile Havva’dan kalan” şarkısı ile “Yalan dostum aşk diye bir şey yok” şarkılarını art arda yüzlerce kez dinle.
- Onun hakkında kimseyle konuşma. Yok say, yokmuş gibi davran.
- Ya da tam tersi onun hakkında o kadar çok konuş ki tüm özelliklerini bitir. Sıradanlaştır.
- Dur. Evet, evet, sadece dur ve geçmesini bekle.
- Şıpsevdi ol, sürekli birileriyle flörtöz vaziyette kal. Herkese mavi boncuk dağıt. Bu maddenin şarkısı, “Çapkınım hovardayım, her gece bir bardayım.”
- Onun karşısına çık, kendini rezil edecek hareketlerde bulun. Zaten senden nefret edeceği için aşık olma şansın kalmaz (Kesin sonuç alırsın).
- Aşkın aslında tamamen hormonsal bir durum olduğunu anlatan kitaplar oku (Freud, Schopenhauer, Erich Fromm gibi).
- Bu kitaplar kesmezse, Aragon’un “Mutlu aşk yoktur” şiirini poster haline getirip duvarına as ve günde 7 sefer oku.
- Büyü yap. Örneğin, En az 1200 metre yükseklikteki bir dağdan koparacağın sarı kantaron otunu kaynatıp suyunu içtikten sonra onun fotoğrafının etrafında 12 kere dönüp her seferinde “Deli etme beni aşk deli etme” şarkısını söyle. Sonra fotoğrafın üzerine 3 kez tükürüp “Defol, defol, defol” de.
- Tibet, Hindistan, Taywan gibi ülkelerde tapınaklara kapan. Olmadı Konya’ya gidip Mevlana’yı öğren. Yani kendini uhrevi aşka ver, dünyevi aşkı unut.
- Geleceği düşün. Aşık oldun da ne olacak? Bir süre sonra çekişmeler başlayacak. Hadi evlenmeye karar verdin eee? İmzayı attıktan sonra her şey değişecek, büyük olasılıkla boşanacaksın.
- İşe öyle bir sarıl ki, başkalarının işini de yap. Herkes gittikten sonra büroyu temizle, masaları sil. Sabah en erken sen gel, çayı demle. İnan bana çok faydalı bir faaliyet. Kısa süre sonra terfi alırsın.
- Erkeksen ağır abi ol. Mahallenin bıçkını gibi davran. “Aşk, meşk izleri bize gelmez hacım” de. Etrafında küçük bir topluluk bulundur, seni ‘Reis’ diye pohpohlasınlar.
- Kadınsan, komşudan komşuya, günden güne git. Eşine dostuna bol bol kek tarifi, yemek tarifi ver. Leke nasıl çıkarılır, mermer nasıl temizlenir hepsini anlat. Dedikodunun dibine vur.
- Baktın olmuyor git başkasına aşık ol. Ciddiyim, insan birine ne zaman aşık olmaz? Başkasına aşıkken olmaz. “Baba, sen dengesiz misin, hem bize aşık olmamanın yollarını anlatıyorsun hem de aşık ol diyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim. E be kardeşim ne demiş Bülent Ortaçgil? “Aşk bir dengesizlik işi...” Ha bu arada... Tüm bunları yaptın geçmedi mi? Öyleyse “Aşıklar Kulübü”ne hoşgeldin. Tadını çıkar dostum...